Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 33698 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 41035 - Esas Yıl 2013





Esas No : 2013/41035 Karar No : 2014/33698Tebliğname No : KYB - 2013/368175Tehdit suçundan sanık F.. K..'nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 106/1-1. cümle ve 62. maddeleri uyarınca, 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, sanık hakkında verilen cezanın 5237 sayılı Kanun'un 58/6. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına dair, Gebze 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 20/02/2013 tarihli ve 2012/105 esas, 2013/79 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 28.11.2013 gün ve 368175 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:İstem yazısında; “Dosya kapsamına göre, tekerrüre esas alınan Gebze 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 13/11/2008 tarihli ve 2008/584 esas, 2008/623 sayılı ilâmının F. B.'ya ait bulunduğu, sanığın sabıkasında yer almadığı gibi sanığın sabıkasında yer alan ilâmların tekerrüre esas teşkil etmediğinin anlaşılması karşısında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 58. maddesi uyarınca, hükmedilen cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesinin mümkün olmadığı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.TÜRK MİLLETİ ADINAI-Olay: Tehdit suçundan sanık F.. K.. hakkında yapılan yargılama sonucunda, Gebze 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 20/02/2013 tarihli kararıyla 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, Gebze 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 13/11/2008 tarihli ve 2008/584 esas, 2008/623 karar sayılı ilamı tekerrüre esas olduğundan, sanık hakkında TCK’nın 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verildiği, yoklukta verilen kararın temyiz edilmeksizin kesinleşmesi üzerine, infaz aşamasında tekerrür hükmüne yönelik olarak Kanun yararına bozma talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır.II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:Mahkemece mükerrirlere özgü infaz rejimi uygulamasına esas alınan ilamın, tekerrür şartlarının bulunup bulunmadığının belirlenmesine ilişkindir.III- Hukuksal Değerlendirme:5237 sayılı TCK'nın “suçta tekerrür ve özel tehlikeli suçlular” başlıklı 58. maddesinde;“(1) Önceden işlenen suçtan dolayı verilen hüküm kesinleştikten sonra yeni bir suçun işlenmesi hâlinde, tekerrür hükümleri uygulanır. Bunun için cezanın infaz edilmiş olması gerekmez. (2) Tekerrür hükümleri, önceden işlenen suçtan dolayı;a) Beş yıldan fazla süreyle hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde, bu cezanın infaz edildiği tarihten itibaren beş yıl, b) Beş yıl veya daha az süreli hapis ya da adlî para cezasına mahkûmiyet hâlinde, bu cezanın infaz edildiği tarihten itibaren üç yıl, Geçtikten sonra işlenen suçlar dolayısıyla uygulanmaz…(6) Tekerrür hâlinde hükmolunan ceza, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilir. Ayrıca, mükerrir hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanır. (7) Mahkûmiyet kararında, hükümlü hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağı belirtilir...” hükümlerine yer verilmiştir.Ceza Genel Kurulunun 08.04.2008 gün ve 57-74 sayılı kararında da belirtildiği üzere; 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesi uyarınca kişinin mükerrir sayılması için ilk hükmün kesinleşmesinden sonra ikinci suçun 1 Haziran 2005 tarihinden sonra işlenmesi yeterli olup, ilk suçun 1 Haziran 2005 tarihinden önce veya sonra işlenmesinin herhangi bir önemi bulunmamaktadır. Bu düzenlemelere göre, tekerrür hükümlerinin uygulanabilmesi için önceden işlenen bir suç nedeniyle mahkum edilmiş olma, bu hükmün kesinleşmesinden sonra yeni bir suçun işlenmesi ve yeni suçun belirli süreler içerisinde işlenmesi yeterli olup, cezanın infaz edilmiş olmasına gerek bulunmamaktadır. İnceleme konusu somut olayda; mahkemece tekerrüre esas alınan ilamın, Gebze 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 13/11/2008 tarihli ve 2008/584 esas, 2008/623 karar sayılı ilamı olduğu, ancak bu kararın sanık adına değil, F. B. isimli bir şahsa ait olduğu, sanığa ait adli sicil kaydındaki ilamların ise tekerrür koşullarının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla koşulları oluşmadığı halde sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejimi ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanması hukuka aykırıdır.IV- Sonuç ve Karar:Yukarıda açıklanan nedenlerle;Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, 1- Tehdit suçundan sanık F.. K.. hakkında, Gebze 2. Sulh Ceza Mahkemesince verilen 20/02/2013 tarih ve 2012/105 esas, 2013/79 sayılı kararın, CMK'nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,2- Karardaki hukuka aykırılığın aynı Kanun maddesinin 4/d fıkrası gereğince Yargıtay tarafından giderilmesi gerektiğinden; hüküm fıkrasında yer alan tekerrür uygulamasına ilişkin kısımların ÇIKARILMASINA, karardaki diğer hususların olduğu gibi bırakılmasına, 20.11..2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.