Tebliğname No : 4 - 2012/93330MAHKEMESİ : Fethiye(Kapatılan) 1. Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ : 17/01/2012NUMARASI : 2011/594 (E) ve 2012/17 (K)SUÇ : Hakaret Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak; 1-Ceza Genel Kurulu’nun 14.10.2008 gün ve 170-220 sayılı kararında da belirtildiği üzere; hakaret fiilinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer; kişilerin şeref, haysiyet ve namusu, toplum içindeki itibarı, diğer fertler nezdindeki saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Somut bir fiil ya da olgu isnat etmek veya sövmek şeklindeki seçimlik hareketlerden biri ile gerçekleştirilen eylem, bireyin onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte ise hakaret suçu oluşacaktır.Kamu görevlileri veya sivil vatandaşlara yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir.İncelenen somut olayda; sanığın, bir bayan tarafından hakkında yapılan şikayet üzerine kendisini karakola ifadeye davet eden katılan polis memuruna yönelik telefonda söylediği kabul edilen, “polis değilmisiniz bir bayan görünce ağzınızın suyu akıyor, yamuluyorsunuz, yanına bir kadın gelince hemen değişiyorsunuz” şeklindeki sözlerin, muhatabının onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp kaba, nezaket dışı söz niteliğinde olduğu ve hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, yasal olmayan ve yerinde görülmeyen gerekçeyle hükümlülük kararı verilmesi, 2-Kabule göre de; a)Hakaret suçunda seçimlik cezalardan hapis cezasının tercih edilmesi karşısında, bu cezanın ancak TCK’nın 50/2. maddesi uyarınca adli para cezası dışındaki seçenek yaptırımlara çevrilebileceğinin gözetilmemesi, b)Kısa süreli hapis cezasından çevrilip ödenmeyen adli para cezalarının nasıl infaz edileceğinin 5275 sayılı CGTİK’nın 109 ve bu Kanunun uygulanmasını öngören, 20.03.2006 tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla yürürlüğe giren 2006/10218 numaralı Tüzüğün 51. maddesinde belirtildiği ve hükmün kesinleşmesinden sonra Cumhuriyet Savcılığının görevi dahilinde değerlendirilmesi gereken bir husus olduğu gözetilmeden, infazı kısıtlar biçimde adli para cezasının, ödenmemesi halinde hapse çevrileceğinin ihtar edilmesi,Kanuna aykırı ve sanık E.. Ö..'in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki düşüncenin reddiyle HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 20/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.