Tebliğname No : 5 - 2013/61444MAHKEMESİ : Kırıkkale 1. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 13/12/2012NUMARASI : 2012/305 (E) ve 2012/566 (K)SUÇ : TefecilikYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak;5237 sayılı TCK'nın 241. maddesinde düzenlenen tefecilik suçunun oluşumu için sanığın yalnızca bir kişiye ödünç para vermesi yeterli olup, 01.06.2005 tarihinden önce işlenip 2279 sayılı Kanunun 2520 sayılı Kanun ile değişik 17. maddesinde düzenlenen suçta olduğu gibi ödünç para verme işinin meslek haline getirilip birden fazla kişiye sürekli ve sistemli biçimde ödünç para verilerek çıkar sağlanmasına gerek yoktur. Sırf hareket suçu niteliğinde olan tefecilik suçu, kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para verildiğinde oluşur. Mütemadi suç olmadığından, kazanç elde etmek amacıyla değişik zamanlarda ödünç para verilmesi halinde zincirleme suç hükümleri uygulanmalıdır. Zincirleme suç, bünyesinde birbirinden bağımsız birden fazla suç barındırmasına karşın, 5237 sayılı TCK'nın 43. maddesi gereğince cezalandırma aç??sından tek suç sayılmakta, bir cezaya hükmolunarak artırım yapılmaktadır. Ancak koşullarının oluşması halinde zamanaşımı, af, şikayetten vazgeçme gibi hukuki kurumların uygulanması açısından zincirleme suçu oluşturan her bir suçun ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekmektedir.Yargılamaya konu olayda; F.. Ö.., O.. G.., H.. Y.. ve H.. Y..’in, soruşturma aşamasında: kolluk ve Cumhuriyet savcısına verdikleri ifadelerinde, sanıktan faiz karşılığı borç aldıklarını belirttikleri; H.. Y..’in 2000 yılında ve 2006 yılı Mart ayından sonra faiz karşılığı borç aldığını ifade etmesine karşın, F.. Ö.., O.. G.., H.. Y..'un hangi tarihlerde borç aldıklarını net olarak açıklamadıkları anlaşılmakla;Sanıktan borç alınan tarihlerin tereddüde yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi, hangi hukuksal gerekçelerle adı geçenlerin duruşmada değiştirdikleri anlatımlarına üstünlük tanındığının açıklanması, sonucuna göre her bir eylem açısından suçun unsurlarının oluşup oluşmadığı, zamanaşımı ya da 5237 sayılı TCK’nın 43/2. maddesinin uygulanması şartlarının değerlendirilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması,Kanuna aykırı ve katılan Maliye H.. H..si vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 17/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.