Hakaret ve tehdit suçlarından sanık ...'in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 106/1, 125/3-a-4 ve 62/1. maddeleri gereğince, 5 ay hapis ve 11 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun'un 58. maddesi gereğince cezalarının infazının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre yapılmasına dair, ... (...) Sulh Ceza Mahkemesinin 26/04/2012 tarihli ve 2011/726 esas, 2012/630 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 14/11/2013 gün ve 352817 sayılı istem yazısıyla, Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.İstem yazısında; “Dosya kapsamına göre; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/7. maddesinin" aynı fiil nedeniyle, aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa davanın reddine kararı verilir" şeklindeki düzenlemesi karşısında, aynı fiil nedeniyle aynı sanık hakkında ... (...) Cumhuriyet Başsavcılığının 06/03/2007 tarihli 2007/92 sayılı iddianame ile açılan kamu davasının, aynı mahkemece 2007/181 esas sayılı dosyasıyla yürütülen yargılaması sonucunda, 02/05/2007 tarihli ve 2007/270 sayılı mahkûmiyet kararı verilmiş olduğu gözetilerek, davanın reddine karar vermek gerekirken, aynı fiil nedeniyle aynı sanık hakkında ikinci kez mahkumiyet hükmü kurulamayacağı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.”denilmektedir.TÜRK MİLLETİ ADINAI-Olay: Hakaret ve tehdit suçlarından sanık ... hakkında yapılan yargılama sonucunda, ... (...) Sulh Ceza Mahkemesinin 26/04/2012 tarihli kararıyla, hapis cezalarıyla cezalandırılmasına ve TCK’nın 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verildiği, yoklukta verilen kararın sanığa tebliğ edilerek temyiz edilmeksizin kesinleşmesi üzerine, infaz aşamasında sanık hakkında mükerrer dava açıldığı gerekçesiyle kanun yararına bozma yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:Aynı fiil nedeniyle aynı sanık hakkında mükerrer dava açılarak, iki kez mahkumiyet kararı verilmiş olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.III- Hukuksal Değerlendirme:5271 sayılı CMK'nın 223.maddesinin 7. fıkrasında "Aynı fiil nedeniyle aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa, davanın reddine karar verilir" hükmü yer almaktadır. Mükerrer davadan bahsedilebilmesi için, sanık hakkında açılan her bir davanın tarafları, suç tarihleri ve olayının aynı olması gerekmektedir.Bu bilgiler ışığında sanık hakkında mükerrer açıldığı iddia edilen kamu davaları incelendiğinde; ... Cumhuriyet Başsavcılığının 06.03.2007 tarih ve 2007/668-213-92 sayılı iddianamesiyle sanık ... hakkında, 20.02.2007 tarihinde müşteki ...'ın gıyabında, tanıklar ... ve ...'ın yanında müştekiye yönelik hakaret ve tehdit suçlarını işlediği iddiasıyla kamu davası açıldığı, iddianamede suç tarihinin 17.12.2006 tarihi ve sonrası olarak gösterildiği, yapılan yargılama sonucunda ... Sulh Ceza Mahkemesinin 02.05.2007 tarih ve 2007/181-270 sayılı kararı ile TCK'nın 106/1, 125/3-a-4 maddeleri uyarınca 1 yıl 6 ay ve 1 yıl 9 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği, bu kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği, Yine aynı sanık hakkında, ... Cumhuriyet Başsavcılığının 28.12.2006 tarih ve 2006/5062-1856-992 sayılı iddianamesiyle, 17.12.2006 tarihinde müşteki ...'ın yüzüne karşı hakaret ve tehdit suçlarını işlediği iddiasıyla kamu davası açıldığı, bu iddianamede ayrıca müşteki hakkında da sanığa yönelik yaralama eyleminden kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda ... Sulh Ceza Mahkemesinin 05.03.2007 tarih ve 2007/46-153 sayılı kararı ile, müşteki ...'ın yaralama suçundan beraatine, sanığın ise TCK'nın 106/1, 125/3-a-4 maddeleri uyarınca 1 yıl 6 ay ve 1 yıl 9 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği, bu kararın sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 06.07.2011 tarih ve 2009/5066 esas, 2011/12315 karar sayılı ilamıyla bozulmasına karar verildiği, bozma sonrası yeni esasa kaydedilen bu dosyanın yargılaması sonucunda, ... Sulh Ceza Mahkemesinin 26.04.2012 tarih ve 2011/726 esas, 2012/630 sayılı kararı ile TCK'nın 106/1, 125/3-a-4, 62. maddeleri uyarınca 5 ay ve 11 ay 20 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği, yoklukta verilen bu kararın sanığa tebliğ edildiği ve temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır.Yukarıda yer verilen safahat bilgilerine göre, sanık hakkında açılan her iki davanın tarafları aynı olmakla birlikte konusunun farklı olduğu, 06.03.2007 tarihli iddianamenin müştekinin gıyabında 20.02.2007 tarihinde gerçekleşen hakaret ve tehdit eylemlerine yönelik olmasına karşın, 28.12.2006 tarihli iddianamenin, müştekinin yüzüne karşı 17.12.2006 tarihinde gerçekleşen hakaret ve tehdit eylemlerine yönelik olduğu, dolayısıyla sanık hakkında mükerrer dava ve mükerrer cezalandırmanın sözkonusu olmadığı anlaşıldığından, kanun yararına bozma talebinin reddine karar verilmiştir.IV- Sonuç ve Karar:Yukarıda açıklanan nedenlerle;Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce, mükerrer olduğu iddia edilen her bir davanın farklı olaylara ilişkin olması nedeniyle yerinde görülmediğinden, CMK'nın 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZMA İSTEĞİNİN REDDİNE, 13.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.