Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 32964 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 18079 - Esas Yıl 2014





Esas No : 2014/18079 Karar No : 2014/32964Tebliğname No : KD - 2010/50715Konut dokunulmazlığının ihlali suçundan sanıklar H.. A.. ve C.. A.. hakkında yapılan yargılama sonunda atılı şuçtan düşme kararı verilmesine dair, Hilvan Sulh Ceza Mahkemesince verilen 18/11/2009 tarih ve 2009/71 esas, 2009/60 karar sayılı hükmün O Yer Cumhuriyet Savcısı tarafından temyizi üzerine,Dairemizin 11/03/2014 gün ve 2012/6918 esas, 2014/7997 karar sayılı kararıyla;"Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:Eylemlere, yükletilen suçlara ve şikayetten vazgeçme nedeniyle verilen düşme kararına yönelik O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA" karar verilmiştir.I-İTİRAZ NEDENLERİYargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11/04/2014 gün ve 2010/50715 sayılı yazısı ile;“Konut dokunulmazlığını bozma suçu 5237 sayılı TCK’nın 116/1. maddesinde; “Bir kimsenin konutuna, konutunun eklentilerine rızasına aykırı olarak giren veya rıza ile girdikten sonra buradan ç??kmayan kişi, mağdurun şikayeti üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır” şeklinde düzenlenmiş, maddenin 4. fıkrasında; “Fiilin, cebir veya tehdit kullanılmak suretiyle ya da gece vakti işlenmesi” cezayı ağırlaştırıcı bir neden olarak öngörülmüştür. Konut dokunulmazlığını bozma suçu, bir kimsenin konutuna veya eklentilerine rızasına aykırı olarak girilmesi ya da rıza ile girildiği halde çıkılmamasıyla işlenmeye başlamakta ve konutun terk edilmesine, başka bir anlatımla hukuki ya da fiili kesintinin gerçekleşmesine kadar devam etmektedir.5237 sayılı TCK 116/1, 116/2 maddelerinde yazılı konut ve iş yeri dokunulmazlığını bozma suçu takibi şikayete bağlı suçlardandır ancak TCK 116/4 maddesinde yazılı "Fiilin, cebir veya tehdit kullanılmak suretiyle ya da gece vakti işlenmesi” halinde, suçun takibi şikayete bağlı olmadığı, ayrıca TCK'nın 119. maddesinde yazılı ortak hükümler başlıklı düzenlemede, TCK'nın 119-1 maddesi uyarınca konut dokunulmazlığını bozma suçunun nitelikli hallerinin işlenmesi halinde, suçun takibi şikayete bağlı olmaktan çıkarak resen takibi gereken nitelikte olacaktır.Türk Ceza Kanununda ve diğer özel kanunlarda, yer alan suçların büyük çoğunluğunun resen soruşturma yapılan ve takibi şikayete bağlı olmayan suçlardır.Kanunda bir suçun ne şekilde takip edileceği konusunda kesin bir açıklık bulunmamakta ise bu suçun resen takip edilecek suçlardan olduğu kabul edilmektedir.Bunun dışında, bir suçun takibi şikayet bağlı bulunabilmesi için, kanunda o suçla ilgili olarak açıkça soruşturmasının ve kovuşturmasının şikayete bağlı olduğunun yazılı olması gerekir. Aksi takdirde söz konusu suçun resen takibi gerekecektir. Bir suçun takibi şikayete bağlı olduğu ya suçun düzenlendiği medde metni içinde yer alır ya da bir başka kanun maddesi içinde bulunabilir.Bir suçun basit halinin şikayete bağlı olması durumunda kural olarak o suçun artırım ve indirim maddeleri de takibi şikayete bağlı suç niteliğindedir. Ancak suçun nitelikli halleri olarak belirtilen ve cezanın alt ve üst sınırlarını belirleyen düzenleme maddelerin bulunduğu fıkralarda açıkça suçun takibi şikayete bağlı bulunduğu belirtilmemişse söz konusu nitelikli halin artık takibi şikayete bağlı olmadığı ve resen soruşturma ve kovuşturma yapılacağı kabul edilmektedir.Maddi olayda, sanıklardan H.. A.. ve C.. A..'nun kardeş oldukları, müştekinin kendisine ait araziyi mevcut borçlarını ödemek için üçüncü bir şahsa satması nedeniyle, sanıklar ile müşteki arasında husumet oluştuğu, sanıkların suç tarihi olan 15.09.2009 günü ikamet etmekte oldukları Şanlıurfa ilinden, Hilvan ilçesine geldikleri, müştekinin ikametgahının kapısını açmaya çalıştıkları, kapının kilitli olması nedeniyle kapıyı açamayınca müştekiye hitaben "hiç mi dışarıya çıkmayacaksınız, çıkarsanız hepinizi öldüreceğim" diye tehdit ettikleri şeklinde gerçekleşen eylemde, sanıkların birlikte işledikleri üzerine atılı bulunan suçun TCK'nın 116/1-4, 119/1-c maddeleri kapsamında bulunduğu ve bu nitelikli halin cezasının alt ve üst sınır gösterilerek düzenlendiği ve suçun takibi şikayete bağlı olduğu konusunda bir açıklık bulunmadığı, bu nedenle TCK'nın 116/1-a, 119/1-c maddeleri uyarınca resen takibi gerektiren suçlardan olduğunun kabulü gerekmektedir.Bu itibarla, sanıklar H.. A.. ve C.. A..'nun işlediği TCK'nın 116/1-4 ve 119/1-c maddelerii kapsamında bulunan konut dokunulmazlığını bozma suçunun takibi şikayete bağlı suç niteliğinde olmayıp resen takibi yapılan suçlardan olduğu gözetilmeden sanıklar hakkında konut dokunulmazlığını bozmaya teşebbüs suçundan TCK'nın 73/4 maddesince verilen kamu davasının düşürülmesine ilişkin kararın hukuka aykırı olduğu nedenle, Yüksek Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 11/03/2014 gün ve 2012/6918 Esas, 2014/7997 Karar sayılı onama kararının kaldırılarak konut dokunulmazlığını bozmaya teşebbüs suçundan esastan hüküm kurulması istemiyle anılan kararına itiraz edilmiştir.SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda açıklanan nedenler ve tüm dosya kapsamına göre,1- İtirazımızın KABULÜNE,2- Yüksek Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 11/03/2014 gün ve 2012/6918 Esas, 2014/7997 Karar sayılı onama kararının KALDIRILMASINA,3- Hilvan Sulh Ceza Mahkemesinin 18/11/2009 tarih 2009/71 Esas ve 2009/60 Karar sayılı ilamıyla, sanıklar H.. A.. ve C.. A..'nun işlediği TCK'nın 116/1-4 ve 119/1-c maddeleri kapsamında bulunan konut dokunulmazlığını bozma suçunun takibi şikayete bağlı suç niteliğinde olmayıp resen takibi yapılan suçlardan olduğu gözetilmeden sanık hakkında konut dokunulmazlığını bozmaya teşebbüs suçundan TCK'nın 73/4 maddesince verilen kamu davasının düşürülmesine ilişkin kararın BOZULMASINA,4- İtirazımız yerinde görülmediği takdirde, dosyanın incelenmek üzere, Yargıtay Yüksek Ceza Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmesi, itirazen arz ve talep olunur.” isteminde bulunulması üzerine dosya Dairemize gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü:II- İTİRAZIN KAPSAMIİtiraz, konut dokunulmazlığının ihlali suçundan, sanıklar H.. A.. ve C.. A.. hakkında verilen düşme kararının onanmasına dair, Dairemizin 11/03/2014 tarihli kararına ilişkindir.III- KARARTCK'nın 116/4. maddesinde düzenlenen cebir veya tehdit suretiyle konut dokunulmazlığının ihlâli suçunun oluşabilmesi için, sanık tarafından kişilere karşı yöneltilen şiddet eylemi ile konut dokunulmazlığının bozulması arasında nedensellik bağının bulunması, şiddetin konut dokunulmazlığını bozma amacına yönelmiş olması ve bu amacın gerçekleşmesi için araç olarak kullanılmasının gerektiği, yargılamaya konu somut olayda, Şanlıurfa'da oturan sanıkların, Hilvan'da bulunan ve aralarında tarla satımı nedeniyle husumet olan mağdurun yanına geldikleri, ikametgahının kapısını açmaya çalıştıkları, kapının kilitli olması nedeniyle kapıyı açamayınca mağdura hitaben "hiç mi dışarıya çıkmayacaksınız, çıkarsanız hepinizi öldüreceğim" diye tehdit ettikleri, dolayısıyla sanıkların gündüzleyin izinsiz olarak konutun kapısını açmaya çalışıp bunu başaramayınca mağduru tehdit ettiklerinin anlaşılması karşısında, konut dokunulmazlığının ihlaline teşebbüs suçunun tehdit kullanılarak işlenmediği ancak birden fazla kişi tarafından birlikte işlendiği gözetilerek;Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itiraz gerekçeleri yerinde görülmekle, 6352 sayılı Kanunun 99. maddesiyle eklenen 5271 sayılı CMK'nın 308. maddesinin 3. fıkrası uyarınca İTİRAZIN KABULÜNE,Dairemizce verilen 11/03/2014 tarih ve 2012/6918 esas, 2014/7997 karar sayılı onama kararının KALDIRILMASINA, Hilvan Sulh Ceza Mahkemesince verilen 18.11.2009 tarih ve 2009/71 esas, 2009/60 karar sayılı hükmün, konut dokunulmazlığının ihlali suçu yönünden, yeniden incelenmesi sonucu:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;Konut dokunulmazlığının ihlâli suçunun, birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi karşısında, TCK’nın 119. maddesinde sayılan nitelikli hallerin kovuşturulmasının şikayet koşuluna bağlı olmadığı gözetilmeden, şikayetten vazgeçme nedeniyle kamu davasının düşmesine karar verilmesi,Kanuna aykırı ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden itiraz yazısına uygun olarak konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 13.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.