Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 32963 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 18081 - Esas Yıl 2014





Esas No : 2014/18081 Karar No : 2014/32963Tebliğname No : KD - 2010/303210Hakaret suçundan sanık B.. K.. hakkında yapılan yargılama sonunda mahkumiyetine dair, Lüleburgaz 2. Sulh Ceza Mahkemesince verilen 06/04/2010 tarih ve 2008/259 esas, 2010/217 karar sayılı hükmün katılan tarafından temyizi üzerine,Dairemizin 26/02/2014 gün ve 2013/736 esas, 2014/6397 karar sayılı kararıyla;"Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak;1-) Dosyada mevcut adli sicil kaydından, tekerrüre esas sabıkası olduğu anlaşılan sanık hakkında TCK'nın 58. maddesinin uygulanmaması, 2-) 1 yıl 5 ay 15 gün hapis cezasında TCK'nın 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılması sonucu 1 yıl 2 ay 17 gün yerine 1 yıl 2 ay 12 gün hapis olarak eksik ceza tayini,Kanuna aykırı ve katılan B.. D..'in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKMÜN BOZULMASINA" oy birliği ile karar verilmiştir.I- İTİRAZ NEDENLERİYargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 12/04/2014 gün ve 2010/303210 sayılı yazısı ile;“İtirazın konusu, Yüksek Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 26/02/2014 gün ve 2013/736 Esas, 2014/6397 Karar sayılı ilamında yer alan, “dosyada mevcut adli sicil kaydından, tekerrüre esas sabıkası olduğu anlaşılan sanık hakkında TCK'nın 58. maddesinin uygulanmaması" şeklindeki bir nolu bozma kararın hukuka uygun olup olmadığını tespitine yöneliktir.5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “Suçta tekerrür ve özel tehlikeli suçlular” başlıklı 58.maddesinin 2.fıkrası; “Tekerrür hükümleri, önceden işlenen suçtan dolayı;a) Beş yıldan fazla süreyle hapis cezasına mahkumiyet halinde, bu cezanın infaz edildiği tarihten itibaren beş yıl,b) Beş yıl veya daha az süreli hapis yada adli para cezasına mahkumiyet halinde, bu cezanın infaz edildiği tarihten itibaren üç yıl,Geçtikten sonra işlenen suçlar dolayısıyla uygulanmaz.”,Aynı maddenin 6.fıkrası ise, “Tekerrür halinde hükmolunan ceza, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilir. Ayrıca, mükerrir hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanır.” hükümlerini ihtiva etmektedir.Söz konusu yasal düzenlemeler çerçevesinde, kesinleşen hükümlülüğün, kesinleşme tarihinden itibaren itibaren tekerrüre esas alınabileceği ve ilamın infaz edilmesinden sonra sabıkaya esas olan hükümlülüğün, 5 yıldan fazla olması halinde 5 yıl, 5 yıldan daha az olmasına durumunda 3 yıl içinde bir başka suç işlemesi halinde, tekerrür hükümleri uygulanabilecektir.Maddi olayda sanık B.. K..'in mevcut sabıka kaydında, Lüleburgaz Asliye Ceza Mahkemesinin 06/02/2001 tarih 2000/419 Esas 2001/373 K sayılı 765 sayılı TCK 191/1, 81/1 maddelerinden 8 Gün Hapis ve 647 SK. 4. maddesi uyarınca 24.336.000 TL adli para cezasına ilişkin hükümlülüğünün, 19/12/2002 tarihinde infaz edildiği ve bu tarihten itiberen 3 yıllık süre içinde (19/12/2005 tarihine kadar) sanık B.. K..'in suç işlemesi gerektiği ancak sanığın, ikinci suçu 3 yıllık süre geçtikten sonra 23/02/2007 tarihinde işlediği ve bu tarihte işlenen suçun süre yönü değerlendirildiğinde tekerrüre esas alınamayacağı, Yüksek Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 26/02/2014 gün ve 2013/736 Esas, 2014/6397 Karar sayılı ilamındaki bir nolu bozmanın hukuka aykırı nitelikte olduğu, hüküm fıkrasından çıkartılması gerektiği,Yüksek Dairece verilen iki nolu bozma kararında, “sanık hakkında 1 yıl 5 ay 15 gün hapis cezasında TCK'nın 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılması sonucu 1 yıl 2 ay 17 gün yerine 1 yıl 2 ay 12 gün hapis olarak eksik ceza tayini” şeklinde yer olan bozma kararının, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 1412 sayılı C.Y.Yasasının 322. maddesince Yüksek Dairece, sanık hakkında 1 Yıl 2 Ay 17 Gün Hapis cezasına hükmedilmek suretiyle hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi istemiyle anılan karara itiraz edilmiştir.SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda açıklanan nedenler ve tüm dosya kapsamına göre,1-İtirazımızın KABULÜNE, 2-Yüksek Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 26/02/2014 gün ve 2013/736 Esas, 2014/6397 Karar sayılı kararıyla, "Dosyada mevcut adli sicil kaydından, tekerrüre esas sabıkası olduğu anlaşılan sanık hakkında TCK'nın 58. maddesinin uygulanmaması" şeklindeki bir nolu bozma kararının KALDIRILMASINA,3-Yüksek Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 26/02/2014 gün ve 2013/736 Esas, 2014/6397 Karar sayılı ilamında yer alan "Dosyada mevcut adli sicil kaydından, tekerrüre esas sabıkası olduğu anlaşılan sanık hakkında TCK'nın 58. maddesinin uygulanmaması" şeklindeki bir nolu bozma kararının hüküm fıkrasından çıkartılmasına ve sonrasında iki nolu bozmaya ilişkin olarak "sanık hakkında 1 yıl 5 ay 15 gün hapis cezasında TCK'nın 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılması sonucu 1 yıl 2 ay 17 gün yerine 1 yıl 2 ay 12 gün hapis olarak eksik ceza tayini" şeklindeki bozma kararının, 1412 sayılı C.Y.Yasasının 322. maddesince yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, sanık hakkında verilen sonuç cezanın 1 Yıl 2 Ay 17 Gün olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA,4-İtirazımız yerinde görülmediği takdirde dosyanın incelenmek üzere, Yüksek Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmesi, itirazen arz ve talep olunur.” isteminde bulunulması üzerine dosya Dairemize gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü:II- İTİRAZIN KAPSAMIİtiraz, hakaret suçundan, sanık B.. K.. hakkında verilen mahkumiyet kararının bozulmasına dair, Dairemizin 26/02/2014 tarihli kararına ilişkindir.III- KARARDosyanın incelenmesinde, suç tarihi itibariyle sanığın adli sicil kaydında bulunan ilamlarda TCK'nın 58/2 maddesinde belirtilen sürelerin geçmesi nedeniyle bu ilamların tekerrüre esas alınamayacağı gözetilerek; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itiraz gerekçeleri yerinde görülmekle, 6352 sayılı Kanunun 99. maddesiyle eklenen 5271 sayılı CMK'nın 308. maddesinin 3. fıkrası uyarınca İTİRAZIN KABULÜNE,Dairemizce verilen 26/02/2014 tarih ve 2013/736 esas, 2014/6397 karar sayılı bozma kararının KALDIRILMASINA,Lüleburgaz 2. Sulh Ceza Mahkemesi'nce verilen 06/04/2010 tarih ve 2008/259 esas, 2010/217 karar sayılı hükmün yeniden incelenmesi sonucu;Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;Sanığa yükletilen hakaret eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak,1) 1 yıl 5 ay 15 gün hapis cezasında TCK'nın 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılması sonucu 1 yıl 2 ay 17 gün yerine 1 yıl 2 ay 12 gün hapis cezası verilerek eksik ceza tayini,2) Uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında TCK'nın 53/2-3. madde ve fıkraları göz önünde bulundurularak aynı maddenin 1. fıkrasındaki hak yoksunluklarına hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı ve katılan B.. D..'in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktalarının; itiraz yazısına uygun olarak, uygulamaya göre sonuç adli para cezasının "1 yıl 2 ay 17 güne" çıkarılması ve “TCK'nın 53/1-(a), (b) ve (d) bentlerinde yer alan hak yoksunluklarının sanığın mahkûm olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar uygulanması” biçiminde DÜZELTİLMESİNE ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükmün bu bağlamda ONANMASINA, 13.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.