Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 32937 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 5197 - Esas Yıl 2014





Tebliğname No : 5 - 2014/14413MAHKEMESİ : Sapanca Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 07/06/2011NUMARASI : 2010/135 (E) ve 2011/206 (K)SUÇLAR : Görevi kötüye kullanma, imar kirliliğine neden olmaYerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunan ve CMK'nın 260/1. maddesi uyarınca hükmü temyize hakkı bulunduğu belirlenen S.. B.. vekilinin 30/11/2010 tarihli dilekçesinde davaya katılmak istediğini belirtmesine karşın, ilk derece mahkemesince karara bağlanmamış ise de, CMK’nın 237/2. maddesi uyarınca davaya suçtan zarar gören S.. B..’nın katılan, avukatının da katılan vekili sıfatıyla kabulüne karar verilip, katılan vekilinin temyizinin, vekalet ücretine hasredildiği belirlenerek dosya görüşüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;1-Sanıklara yükletilen Fenerbahçe Spor Kulübüne ait yapı hakkındaki görevi kötüye kullanma eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,Sanıklar hakkında TCK'nın 53/5 maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmemiş ise de aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.Ancak,Kendisini vekille temsil ettiren katılan S.. M.. lehine, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne göre vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Kanuna aykırı, sanık N.. B.. müdafii, sanık R.. S.., katılan S.. M.. vekilinin temyiz iddiaları bu nedenle yeride ise de, bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca temyiz edilen kararın açıklanan noktasının; tebliğnameye aykırı olarak, “katılanın kendisini vekil ile temsil ettirmesi nedeniyle karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 1100 TL vekalet ücretinin sanıklardan alınarak katılan S.. M..'ne verilmesine” ibaresinin hükme eklenmesi biçiminde DÜZELTİLMESİNE ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükümlerin bu bağlamda ONANMASINA,2-Diğer hükümlere yönelik temyizlere gelince; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak; TCK'nın 184/5. maddesinin uygulanabilmesi için sanıkların kaçak yapıyı kendilerinin yıkması ya da belediyece yıkılmış olması halinde yıkım masraflarını ödemeleri gerektiği gözetilerek, yargılamaya konu olayda kaçak yapıların kim tarafından yıkıldığı ve belediye tarafından yıktırıldı ise yıkım masraflarının sanıklar veya yapı sahiplerince karşılanıp karşılanmadığı şüpheye yer bırakmayacak şekilde tespit edildikten sonra sanıkların hukuki durumunun tayini yerine eksik kovuşturma ile düşme kararı verilmesi,Kanuna aykırı ve sanık N.. B.. müdafii, sanık R.. S.., katılanlar S.. B.. ve S.. M.. vekillerinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 10/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.