Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3271 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 34816 - Esas Yıl 2013





##########MAHKEMESİ :##########Asliye Ceza Mahkemesi##############################SUÇLAR : Tehdit, 6136 sayılı Kanuna aykırılık, suç delillerini yok etme##########HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat####################Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,A-Sanık ...'a yükletilen 6136 sayılı Kanuna aykırılık eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı; Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.Ancak,Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinde yer alan “ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ibaresinin iptaline karar verilmiş, ayrıca aynı bentte yer alan “seçme ve seçilme” ehliyetleri ile ilgili olarak da, hükümlünün, hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakılması uygulamasını engelleyici nitelikte iptal kararları verilmiş olması ve doğan boşluk nedeniyle bu hususta yeni bir yasal düzenleme yapılması ihtiyacının ortaya çıkması karşısında, yerel mahkeme hükmünde bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakmaya ilişkin uygulamanın dayanaksız kalması,Bozmayı gerektirmiş ve sanık ...'ın temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası tebliğnameye kısmen uygun olarak, hükümde, TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımdan “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ibareleri çıkartılarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, B-Diğer hükümlere yönelik temyizlere gelince; 1)Sanık ... hakkında tehdit suçundan kurulan hüküm yönünden: a)Sanığın aşamalarda, ısrarla, eşi olan müştekinin, tüm ısrarına rağmen müşterek çocuğunu kendisine göstermeyip hakaret ettiği için atılı suçu işlediğini savunması ve diğer sanığın da bu hususu doğrulaması karşısında, olayın çıkış nedeni ve gelişmesi değerlendirilerek, sanık hakkında haksız tahrik hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması, b)Anayasa Mahkemesi'nin hükümden sonra 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 08.10.2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı karar ile TCK'nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararının uygulanması zorunluluğu,2)Sanık ... hakkında suç delillerini yok etme suçundan verilen beraat kararı yönünden ise; Tanık ...'ın beyanı ve dosya kapsamına göre, sanığın, diğer sanık ... silahla ateş ettikten sonra, yerdeki boş kovanları suç delillerini yok etme amacıyla toplayarak bilinmeyen bir yere attığının anlaşılması karşısında, yerinde görülmeyen gerekçeyle beraatine karar verilmesi, Kanuna aykırı, O Yer Cumhuriyet Savcısı ve sanık ...'ın temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 24/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.