Tebliğname No : 4 - 2011/138734MAHKEMESİ : Datça(Kapatılan) Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ : 06/12/2010NUMARASI : 2010/107 (E) ve 2010/206 (K)SUÇLAR : Hakaret, yaralamaYerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;A-Sanık A.. Y..'a yükletilen yaralama eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin, Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı; böylece olaylara ilişkin sorunlarda gerekçenin yeterli bulunduğu,Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, Cezanın kanuni bağlamda uygulandığıAnlaşıldığından sanık A.. Y..'ın ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,B-Sanık A.. D.. hakkında hakaret ve yaralama suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyize gelince başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak;1-TCK'da hapis cezası ile adli para cezasının seçenekli yaptırım olarak öngörüldüğü hallerde TCK'nın 61. maddesinde öngörülen ölçütlere göre somut olay irdelenip, anılan Kanunun 3. maddesindeki fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur ilkesi de gözetilerek, seçenekli yaptırımlardan hangisinin seçildiğinin gösterilmesi, sonra da alt ve üst sınırlar arasında temel cezanın belirlenmesi gerekir.Adli sicil kaydında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair ilamı dışında sabıkası bulunmayan sanık hakkında görevliye hakaret ve yaralama suçlarından hüküm kurulurken, yeterli gerekçe gösterilmeden hapis cezasının tercih edilmesi, 2-TCK'nın 53/1-(c) maddesinde yer alan hak yoksunluğunun kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden ve 53/l. maddesinin a,b,d,e bentlerindeki hak yoksunlukları bakımından mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının gözetilmemesi,Kanuna aykırı, sanık A.. D.. müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki düzeltilerek onama düşüncesinin reddiyle HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine 11/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.