Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3249 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 35950 - Esas Yıl 2013





##########MAHKEMESİ :##########Asliye Ceza Mahkemesi##############################Suç : Tehdit##########HÜKÜM : Mahkumiyet####################Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak; 1-Sanığın, apartmanın ortak elektrik bedelinin ödenmesi konusunda çıkan uyuşmazlığın çözümü sırasında, müşteki Esat Kurtçebe'nin yumrukla kendi yüzüne vurması, diğer müşteki ...'in de üzerine yürümesi ve saldıracağını düşünmesi nedeniyle, “ben babanız yaşında adamım, bunu bana nasıl yaparsınız, üstüme gelmeyin” diyerek kendini savunmak için belindeki ruhsatlı silahını çıkartıp havaya kaldırması biçimindeki eyleminin, haksız bir saldırıyı o anda hâl ve koşullara göre saldırı ile orantılı biçimde defetmek zorunluluğu ile gerçekleştirilmesi karşısında; sanığın TCK'nın 25. maddesinde öngörülen meşru savunma hükümlerinin uygulanması ve beraati gerektiği gözetilmeden mahkumiyetine karar verilmesi,2-Kabule göre de;a)TCK'nın 53/l-(c) maddesindeki hak yoksunluğunun sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının gözetilmemesi, b)Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinde yer alan “ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ibaresinin iptaline karar verilmiş, ayrıca aynı bentte yer alan “seçme ve seçilme” ehliyetleri ile ilgili olarak da, hükümlünün, hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakılması uygulamasını engelleyici nitelikte iptal kararları verilmiş olması ve doğan boşluk nedeniyle bu hususta yeni bir yasal düzenleme yapılması ihtiyacının ortaya çıkması karşısında, yerel mahkeme hükmünde bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakmaya ilişkin uygulamanın dayanaksız kalması,Bozmayı gerektirmiş ve sanık ...'in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 24/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.