Tebliğname No : 4 - 2012/137699MAHKEMESİ : Çeşme 1. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 28/02/2012NUMARASI : 2008/632 (E) ve 2012/88 (K)SUÇ : İmar kirliliğine neden olmaYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak;Sanık hakkında 08.09.2008 tarih ve 2008/575 nolu iddianame ile “binanın batı ve kuzey cephelerinde sıva işlemi yapma” eylemi nedeniyle imar kirliliğine neden olma suçundan, 06.11.2008 tarih ve 2008/644 nolu iddianame ile kentsel sit alanı içinde taşınmazın etrafına duvar örerek izinsiz uygulamalar yapma iddiası ile 2863 sayılı Kanun’un 65/b maddesine aykırı davranmak suçundan davaların açıldığı, açılan davaların birleştirildiği, davaya konu binanın, kentsel sit alanı içinde ikinci grup tescilli bina olduğu, bilirkişi raporlarına göre basit onarım niteliğindeki sıva yapma eylemi için sanığın müze müdürlüğünden izin aldığı, duvar yapma eyleminin ise yapı kapsamında olup fiziki müdahalede bulunma sayılacağının bildirildiği, sanığın kendiliğinden yıktığı yerin ise, 1999 tarihli tutanağa konu olan, İzmir 2. Ağ??r Ceza Mahkemesinde yargılandığı ve zamanaşımı nedeniyle düşürülen kısım olduğu, sanığın imara aykırılığı giderdiği gerekçesiyle imar kirliğine neden olma suçundan düşme, 2863 sayılı Kanun’a aykırılık suçundan ise mahkumiyet kararı verilip, CMK’nın 231. maddesi gereğince verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.5237 sayılı TCK'nın 184. maddesinde yapı ruhsatiyesi almadan veya ruhsata aykırı olarak bina yapmak veya yaptırmak suç olarak düzenlenmiş, bina ise 3194 sayılı Kanun'un 5. maddesinde "kendi başına kullanılabilen, üstü örtülü ve insanların içine girebilecekleri ve insanların oturma, çalışma, eğlenme veya dinlenmelerine veya ibadet etmelerine yarayan, hayvanların ve eşyaların korunmasına yarayan yapılar" şeklinde tanımlanmıştır.Bina niteliğinde yapı yapmak suretiyle imar kirliliğine neden olma suçuna konu olan eylemin, 2863 sayılı Kanun kapsamına giren yerlerde işlenmesi durumunda, her iki eylemin TCK’nın 44. maddesi gereğince fikri içtima kapsamında değerlendirilerek, sadece en ağır cezayı gerektiren suçtan hüküm kurulması gerekir. Fikri içtima uygulanabilmesi için ise içtimaa dahil eylemlerin her birinin ayrı ayrı suç olduğu kabul edilmelidir. 08.09.2008 tarih ve 2008/575 nolu iddianame ile “binanın batı ve kuzey cephelerinde sıva işlemi yapma” şeklinde tanımlanan ve imar kirliliğine neden olma şeklinde vasıflandırılan eylemin, bina yapma niteliğinde olmaması ve müze müdürlüğünden izin alınarak yapılması karşısında, suç olarak nitelendirilemeyeceği, bunun yanında sanığın eski hale getirmesine de konu olmadığı gözetilmeden beraat yerine düşme kararı verilmesi,Kanuna aykırı ve sanık H.. P.. müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki düşüncenin reddiyle HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 10/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.