Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 31899 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 33005 - Esas Yıl 2013





Esas No : 2013/33005 Karar No : 2014/31899Tebliğname No : KYB - 2013/324553Tehdit suçundan hükümlü O.. Y..'nun, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 106/1-2.cümle ve 62/1. maddeleri uyarınca 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına dair, Ankara 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 03/04/2013 tarihli ve 2012/1368 esas, 2013/358 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 07.10.2013 gün ve 324553 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:İstem yazısında: “Dosya kapsamına göre, evvelce hapis cezasına mahkum edilmemiş bulunan sanık hakkında tayin olunan 25 gün kısa süreli hapis cezasının, 5237 sayılı Kanun'un 50/3. maddesi uyarınca, aynı Kanun'un 50/1. maddesinde sayılan seçenek yaptırımlardan birine çevrilmemesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.TÜRK MİLLETİ ADINAI-Olay: Tehdit suçundan hükümlü O.. Y.. hakkında yapılan yargılama sonucunda, Ankara 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 03/04/2013 tarihli kararıyla, 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, sabıkalı kişiliği dikkate alınarak TCK’nın 50. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verildiği, yoklukta verilen kararın tebliğ edilerek, temyiz edilmeksizin kesinleşmesi üzerine, infaz aşamasında TCK’nın 50/3. maddesindeki seçenek yaptırımların uygulanması zorunluluğuna uyulmaması nedeniyle, kanun yararına bozma yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:Tehdit suçundan hükmolunan 25 gün hapis cezasının, TCK’nın 50/3. maddesi uyarınca, aynı Kanun'un 50/1. maddesinde belirtilen seçenek yaptırımlara çevrilmesi zorunluluğunun gözetilmemesine ilişkindir.III- Hukuksal Değerlendirme:5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50. maddesinin 1. fıkrasında, kısa süreli hapis cezasının suçlunun kişiliğine, sosyal ve ekonomik durumuna, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığa ve suçun işlenmesindeki özelliklere göre, maddede sayılan seçenek yaptırımlara çevrilebileceği düzenlenmiş, aynı Kanun'un 3. fıkrasında ise, "Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir." hükümlerine yer verilmiştir.İncelenen somut olayda; anılan Kanun hükümleri dikkate alınarak yapılacak değerlendirmeye göre, 27.02.2012 günlü suç tarihinden önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olan sanığa, 5237 sayılı TCK'nın 106/1-ikinci cümle ve 62/1 maddeleri uyarınca verilen 25 gün hapis cezasının, TCK'nın 50/3. maddesindeki amir hüküm gereğince, anılan maddenin 1. fıkrasında belirtilen seçenek yaptırımlardan birisine çevrilmesi zorunluluğu gözetilmeden, hapis cezasına mahkumiyetine karar verilmesi hukuka aykırıdır. IV- Sonuç ve Karar:Yukarıda açıklanan nedenlerle;Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, üzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde örüldüğünden,1-Tehdit suçundan hükümlü O.. Y.. hakkında, Ankara 3. Sulh Ceza Mahkemesince verilen 03/04/2013 tarih ve 2012/1368 esas, 2013/358 sayılı kararın, 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,2-Karardaki hukuka aykırılık sanığa daha hafif bir cezanın verilmesini gerektirmekle, aynı Kanun maddesinin 4-d fıkrası uyarınca, dosyadaki belge ve bilgiler ile sanığın kişisel, sosyal ve ekonomik durumu da gözetilerek, sanığa tehdit suçundan TCK'nın 106/1-ikinci cümle ve 62/1. maddeleriyle verilen 25 gün hapis cezasının, TCK'nın 50/1-a ve 52/2. maddeleri uyarınca günlüğü takdiren 20 TL'den paraya çevrilerek sanığın, 500 TL adli para cezasıyla CEZALANDIRILMASINA,3-Sonuç cezanın niteliğine göre, TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün karardan çıkarılmasına, infazın bu miktar üzerinden yapılmasına, kararın diğer yönlerinin olduğu gibi bırakılmasına, 05.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.