Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 31898 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 33006 - Esas Yıl 2013





Esas No : 2013/33006 Karar No : 2014/31898Tebliğname No : KYB - 2013/324029Hakaret suçundan sanık H.. A.. hakkında yapılan yargılama sonucunda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 129. maddesi uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına dair, Antalya 10. Sulh Ceza Mahkemesinin 20/02/2013 tarihli ve 2012/500 esas, 2013/155 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 08.10.2013 gün ve 324029 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:İstem yazısında “Dosya kapsamına göre, Antalya Barosunda kayıtlı avukat olan şüphelinin, alacaklı Yaşar Yıldırım vekili sıfatıyla, Antalya 1. İcra Müdürlüğünün 2011/3258 sayılı dosyasında haciz için gittiği Muratpaşa Belediye binasında, hukuk servisi sorumlusu Avukat A.D.Y.'e hakaret ettiği iddiasına ilişkin eyleminin, görevi sırasında gerçekleştiği ve hakkında 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 58/1. maddesi uyarınca izin alınmasının soruşturma şartı olduğu gözetilmeden, anılan Kanun'un 58 ve 59. maddesine aykırı olarak düzenlenen iddianame uyarınca yargılama yapılarak esası hakkında karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.TÜRK MİLLETİ ADINAI-Olay: Sanık Avukat H.. A..'ın Antalya 1. İcra Müdürlüğünde alacaklı vekili sıfatıyla takip ettiği bir dosya ile ilgili olarak, haciz işlemi için gittiği Muratpaşa Belediyesinde avukat A. D. Y.'e hakaret ettiği iddiasıyla suç duyurusunda bulunulması üzerine, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma izni alınmaksızın, 15.05.2012 tarihli iddianameyle hakaret suçundan Antalya 10. Sulh Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda aynı Mahkemenin 20.02.2013 tarihli kararı ile, sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verildiği, temyiz edilmeksizin kesinleşen bu karara karşı, 1136 sayılı Avukatlık Kanunundaki izin prosedürünün yerine getirilmediği gerekçesiyle kanun yararına bozma yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:Avukat olan sanık hakkında, haciz işlemleri sırasında işlediği iddia olunan hakaret suçuna yönelik soruşturma ve kovuşturmanın, genel hükümlere göre mi yoksa, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 58. ve 59. maddeleri uyarınca, Adalet Bakanlığının vereceği izin üzerine mi yürütüleceğine ilişkindir.III- Hukuksal Değerlendirme:1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 58/1. maddesinde; “Avukatların avukatlık veya Türkiye Barolar Birliği ya da baroların organlarındaki görevlerinden doğan veya görev sırasında işledikleri suçlardan dolayı haklarında soruşturma, Adalet Bakanlığının vereceği izin üzerine, suçun işlendiği yer Cumhuriyet Savcısı tarafından yapılır.” Aynı Kanun’un 59. maddesinde ise; “ 58 inci maddeye göre yapılan soruşturmaya ait dosya Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğüne tevdi olunur. İnceleme sonunda kovuşturma yapılması gerekli görüldüğü takdirde dosya, suçun işlendiği yer ağır ceza mahkemesine en yakın bulunan ağır ceza mahkemesi Cumhuriyet Savcılığına gönderilir.Cumhuriyet Savcısı beş gün içinde, iddianamesini düzenliyerek dosyayı son soruşturmanın açılmasına veya açılmasına yer olmadığına karar verilmek üzere ağır ceza mahkemesine verir……..Haklarında son soruşturmanın açılmasına karar verilen avukatların duruşmaları, suçun işlendiği yer ağır ceza mahkemesinde yapılır.(Ek cümle: 02/05/2001 - 4667/38. md.) Durum avukatın kayıtlı olduğu baroya bildirilir” hükümleri yer almaktadır.İncelenen dosyada; sanık avukatın, vekilliğini yaptığı kişinin alacağını tahsil amacıyla Muratpaşa Belediyesinde gerçekleştirdiği haciz işlemi sırasında, belediyede avukat olarak çalışan A. D.Y.'e hakaret ettiğine ilişkin iddianın, sanığın avukatlık görevi sırasında olduğu, avukatların görevlerinden doğan veya görevleri sırasında işledikleri suçlarından dolayı soruşturma ve kovuşturmanın, Adalet Bakanlığı’nın vereceği izin üzerine yürütülmesi gerektiği, sanık avukat hakkında kovuşturma izni alınmamış olması nedeniyle, mahkemece CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca durma kararı verilmesi gerekirken, genel hükümler çerçevesinde kovuşturma yapılarak karar verilmesi hukuka aykırıdır.IV- Sonuç ve Karar:Yukarıda açıklanan nedenlerle;Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, Kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,1-Hakaret suçundan sanık Avukat H.. A.. hakkında, Antalya 10. Sulh Ceza Mahkemesince verilen 20/02/2013 tarih ve 2012/500 esas, 2013/155 sayılı kararın, CMK’nın 309/4-c maddesi uyarınca kanun yararına BOZULMASINA,2-Kararın davanın esasını çözen mahkûmiyet dışındaki hükümlere yönelik olması nedeniyle, aynı Kanun maddesinin 4–c bendi uyarınca aleyhte sonuç doğurmamasına ve yeniden yargılama yapılmamasına, 05.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.