Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 31870 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 3597 - Esas Yıl 2014





Tebliğname No : 12 - 2012/147231MAHKEMESİ : Alaşehir(Kapatılan) Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ : 01/03/2012NUMARASI : 2011/291 (E) ve 2012/184 (K)SUÇLAR : Hakaret, trafik güvenliğini tehlikeye sokma, 6136 sayılı Kanuna aykırı davranma Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;1-Sanığa yükletilen hakaret ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı; Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,Hakaret suçunun birden fazla kamu görevlisine karşı ve aleni sayılan yerlerde işlendiği anlaşılmasına rağmen, TCK'nın 43. ve 125/4. maddeleri uygulanmamış ise de, karşı temyiz bulunmadığından bozma yapılamayacağı,Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.Ancak;a-Mükerrir sanık hakkında, hakaret suçundan verilen hapis cezasının infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, infazı kısıtlar biçimde denetimli serbestlik tedbirinin süresinin de belirlenmesi,b-Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan, sonuç olarak adli para cezasına hükmedilmiş olması karşısında, TCK'nın 58. maddesinin uygulanamayacağının gözetilmemesi, c-Kısa süreli hapis cezasından çevrilip ödenmeyen adli para cezalarının nasıl infaz edileceğinin 5275 sayılı Kanunun 109 ve bu Kanunun uygulanmasını öngören, 2006/10218 numaralı Tüzüğün 51. maddesinde belirtildiği ve hükmün kesinleşmesinden sonra Cumhuriyet Savcılığının görevi dahilinde değerlendirilmesi gereken bir husus olduğu gözetilmeden, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan verilen adli para cezasının ödenmemesi halinde hapse çevrileceğinin ihtarına karar verilmesi, Kanuna aykırı ve sanık A.. Ç..'nin temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktalarının, tebliğnameye aykırı olarak, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçuna ilişkin hükümden, "TCK’nın 52/4. maddesine göre ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin ihtar edilmesine" ibaresi ile TCK'nın 58. maddesine ilişkin uygulama fıkrasının, hakaret suçundan kurulan hükümden ise, tekerrür uygulamasına ilişkin hüküm fıkrasındaki "10 ay denetim süresi" ibaresinin çıkarılması biçiminde DÜZELTİLMESİNE ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükümlerin, bu bağlamda ONANMASINA,2-6136 sayılı Kanuna aykırı davranma suçundan kurulan hükmün temyizine gelince;Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak;a-Hapis cezasının TCK'nın 50/1-a maddesine göre adli para cezasına çevrilmiş olmasına karşın, tam gün sayısı olarak belirlenen 20 gün adli para cezasının anılan Kanunun 52. maddesinde belirtilen yönteme uygun olarak hesaplanıp miktarının belirlenmemesi suretiyle, infazı olanaksız kılacak nitelikte hüküm kurulması, b-Sanık hakkında sonuç olarak adli para cezasına hükmedilmiş olması karşısında, TCK'nın 58. maddesinin uygulanamayacağının gözetilmemesi, Kanuna aykırı ve sanık A.. Ç..'nin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle, HÜKMÜN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 05/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.