Tebliğname No : 4 - 2013/86972MAHKEMESİ : Bakırköy 14. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 27/09/2012NUMARASI : 2012/251 (E) ve 2012/956 (K)SUÇLAR : İmar kirliliğine neden olmaYerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, şikayetçi vekilinin katılma talebi konusunda karar verilmemiş ise de, temyiz dilekçesinin kapsamı dikkate alınarak suçtan doğrudan zarar görmesi nedeniyle CMK’nın 237/2. maddesi uyarınca şikayetçinin davaya katılan olarak kabulüne karar verilerek dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,1-Sanıklar A.. A.., A.. T.., M. S. Y., A.. K.., M.. A.., H.. Ç.., F.. Y.., Ö.. T.., H.. Ş.., E. Ç. S. F.. V.., R.. A.., A.. H.., G.. M.., A.. M.. hakkında kurulan hükümlerin temyizinde,Eylemlere ve yükletilen suçlara yönelik katılan B.. B.. vekilinin temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,2-Sanık C.. U.. hakkında kurulan hükmün temyizine gelince başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak;Sanığın ortaklarından ve yetkili temsilcilerinden olduğu müteahhit şirketin yaptığı inşaatta, 27.07.2011 tarihinde yapı tatil zaptı ile tespit edilen, binanın bütününde ruhsat ve projeye aykırı toplam 408,65 m2 alan artışı sağlayan imalatların bina niteliğinde bulunduğu, her ne kadar yapı tatil zaptı 27.07.2011 tarihinde tutulmuş olsa da, keşif sonucu alınan 21.06.2012 tarihli bilirkişi raporunda alan artışı sağlayan bu imalatların, inşaatın yapım aşamasında gerçekleştirildiğinin açıklandığı, dosyadaki bilgi ve belgelere göre ise inşaatın 2006 ve 2007 yıllarında müteaahhit şirket tarafından tamamlandığı, buna göre sanığın sözkonusu eyleminin imar kirliliğine neden olma suçunu oluşturduğu, bununla birlikte yine sanık hakkında aynı yere ilişkin 07.02.2007 tarihli yapı tatil tutanağa istinaden Bakırköy 26. Asliye Ceza Mahkemesinde açılan 2010/410 esas sayılı davanın bu dava ile birleştirilerek, eylemlerinin bir bütün halinde tek suç mu yoksa zincirleme suç mu oluşturduğunun değerlendirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik kovuşturma ve kanuni olmayan gerekçeyle beraat kararı verilmesi, Kanuna aykırı ve katılan B.. B.. vekilinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 03/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.