Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 31254 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 11606 - Esas Yıl 2014





Tehdit suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonunda mahkumiyetine dair, ...Asliye Ceza Mahkemesince verilen 12.01.2011 tarih ve 2006/253 esas, 2011/40 karar sayılı hükmün sanık tarafından temyizi üzerine,Dairemizin 08.10.2013 gün ve 2012/9657 esas, 2013/25137 karar sayılı kararıyla;"B) Tehdit suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyize gelince; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak;Sanığın 02.04.2006 tarihinde, telefonunu aldığını düşündüğü mağdur ...'e ele geçirilemeyen tabancayı doğrultup "telefonumu ver lan, kafana sıkarım" dediği, 03.04.2006 tarihinde, sanığın mağdur ...'in oturduğu eve giderek mağdurun babası katılan ... ve annesi tanık... görünce "oğlun ... benim cep telefonumu aldı, telefonumu verin, yoksa sizi mermi manyağı yaparım" diyerek tabanca çektiği ve 04.04.2006 tarihinde, geceleyin saat 02.30 sularında katılan ile eşi ...ve oğlu mağdur ... evde iken, tehdit amacıyla eve zarar verecek şekilde silahla iki el ateş ettiğinin anlaşılması karşısında, sanığın eylemlerinin, TCK'nın 106/2-a, 43/1 ve 43/2 maddelerine uyduğu gözetilmeden, TCK'nın 106/2-a, 106/2-a ve 106/1-2. maddeleri uyarınca ayrı ayrı cezalandırılmasına karar verilmesi, Kanuna aykırı ve sanık ...'in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın saklı tutulmasına" karar verilmiştir.I- İTİRAZ NEDENLERİ Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 28/02/2014 gün ve 2011/159316 sayılı yazısı ile;"Zincirleme suç söz konusu olabilmesi için, birinci koşulun aynı suçun değişik zamanlarda birden fazla işlenmesi, ikinci koşulun işlenen suçların mağdurlarının aynı olması, üçüncü koşulun, işlenen tüm suçların aynı suç işleme kararının yerine getirilmesi amacıyla işlenmiş olması gerekir.Bazen failin tek eylemi bulunmasına rağmen bu eylemi birden fazla kişiye yöneltmesi durumunda TCK'nın 43/2 maddesinde yazılı zincirleme suç hükümleri uygulanmaktadır. Bu durumda birden fazla kişiye karşı aynı anda ve tek eylem ile işlenen suç çokluğundan söz edilmeyeceği, eylemin tekliği nedeniyle tüm mağdurlara yönelik zincirleme suç hükümleri uygulanacaktır.Maddi olayda, 02.04.2006 günü saat 11.00 civarında mağdur ...'in arkadaşları ... ve ...ile parkta oturmakta iken sanık ...'in mağdurun yanına gelerek, cep telefonunu vermesini istediği, ancak ...'in cep telefonundan haberi olmadığını söylemesine rağmen, ele geçirilemeyen tabancayı ön tarafından çıkartıp mağdur ...'e doğrultarak “telefonumu verin lan, kafanıza sıkarım..” diyerek silahla tehditte bulunduğu, mağdurun korkup olay yerinden kaçtığı, kaçarken demirlerin üzerinden atladığı sırada yaralandığı, şeklinde gerçekleşen birinci eylemde, sanığın mağdur ...'e yönelik eyleminin TCK'nın 106/2-a maddesi kapsamında bulunduğu,03.04.2006 günü saat 17.00 sularında mağdur ...'in evini öğrenen sanığın, evinin bahçesine gelip ve 1.katta bulunan balkonda mağdur ...'in babası katılan ...'a “oğlun ... benim cep telefonumu aldı, o telefonu geri ver, yoksa sizi ailece kurşun yağmuruna tutar, mermi manyağı yaparım...” diye bağırarak tabanca çektiği, sanıktan korkan katılan ... ve yanındaki eşi ...'in korkup içeri kaçtıkları şeklinde gerçekleşen eylemde sanık ...'un eyleminin TCK'nın 106/2-a maddesinde yazılı tehdit suçunu oluşturduğu ve sanığın ayrı kişilere tehditte bulunduğu ve olayın mağdurunun farklı kişiler olduğunun anlaşıldığı,04.04.2006 günü saat 02.30 sularında sanığın, katılanın evine doğru 2 el silahla ateş ederek, görgü tespit tutanağında belirtilen şekilde zarar verdiği, ateş edenin sanık olduğunun katılan ... ve eşi... tarafından görüldüğü ve silah atıldığı anda, mağdur, katılan ve eşinin evde bulunduğu, şeklinde gerçekleşen eylemde, katılan ...'a karşı mala zarar verme, silahla tehdit ve 6136 sayılı yasaya aykırı ruhsatsız silah taşımak eylemlerinin sanık tarafından işlendiğinin mahkemece kabul edilmesi karşısında,Sanık ...'un üçüncü kez katılan ...'ın evine giderek silahla ateş etmek şeklindeki eyleminin, TCK'nın 106/2-a maddesi kapsamında bulunduğu ve sanığın, üzerine atılı bulunan tehdit suçunu aynı kişilere karşı aynı suç işleme kastıyla hareket ederek tehdit suçunu işlediği ve sanığın eyleminin TCK 43/1 maddesinde yazılı zincirleme suç hükümleri kapsamında bulunduğu, sanık ...'un mağdur ... ve babası Katılan ...'a yönelik tehdit suçlarından dolayı TCK 106/2-a 43/1, 106/2/a, 43/1 maddesiyle ayrı ayrı cezalandırılması gerekirken sanık hakkında, Yüksek 4. Ceza Dairesinin 08/10/2013 tarih, 2012/9657 E- 2013/25137 K sayılı ilamıyla:“Sanığın 02.04.2006 tarihinde, telefonunu aldığını düşündüğü mağdur ...'e ele geçirilemeyen tabancayı doğrultup "telefonumu ver lan, kafana sıkarım" dediği, 03.04.2006 tarihinde, sanığın mağdur ...'in oturduğu eve giderek mağdurun babası katılan ... ve annesi tanık....'ı görünce "oğlun Bilal benim cep telefonumu aldı, telefonumu verin, yoksa sizi mermi manyağı yaparım" diyerek tabanca çektiği ve 04.04.2006 tarihinde, geceleyin saat 02.30 sularında katılan ile eşi... ve oğlu mağdur ... evde iken, tehdit amacıyla eve zarar verecek şekilde silahla iki el ateş ettiğinin anlaşılması karşısında, sanığın eylemlerinin, TCK'nın 106/2-a, 43/1 ve 43/2 maddelerine uyduğu gözetilmeden, TCK'nın 106/2-a, 106/2-a ve 106/1-2. maddeleri uyarınca ayrı ayrı cezalandırılmasına karar verilmesi” şeklinde bozma kararı verilmesi hukuka aykırı niteliktedir.Sanık ... mağdur ... ile babası Katılan ... Şimşek'e yönelik ayrı zaman diliminde ayrı ayrı tehditte bulunduğu ve 04/04/2006 tarihli son eylemini her iki mağdura yönelik gerçekleştirdiği ve eylemin zincirleme suç niteliğinde bulunduğu ve sanık hakkında Yüksek Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 08/10/2013 tarih ve 2012/9657 E- 2013/25137 K sayılı ilamında tehdit suçundan yapılan temyiz incelemesinde, tehdit suçuyla ilgili bozma kararının kaldırılarak sanık ... hakkında, mağdur ...'e yönelik tehdit suçundan TCK 106/2-a, 43/1, katılan ...'a yönelik tehdit suçundan TCK 106/2-a, 43/1 maddesince iki kez mahkumiyetine karar verilmesi şeklinde hükmün bozulmasına karar verilmesi istemiyle Yüksek Mahkemenin tehdit suçuyla ilgili bozma kararına itiraz edilmiştir.SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda açıklanan nedenler ve tüm dosya kapsamına göre,1-İtirazımızın KABULÜNE,2-Yüksek Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 08/10/2013 tarih ve 2012/9657 Esas - 2013/25137 Karar sayılı ilamında tehdit suçuna yönelik verilen bozma kararının KALDIRILMASINA,3- ...Asliye Ceza Mahkemesinin12/01/2011 tarih ve 2006/253 E- 2011/40 K sayılı ilamıyla sanık ...'in tehdit suçundan 1- TCK 106/2-a, 62, 53/, 58/6 maddelerince (iki kez) 2- TCK 106/1-2.cümle 62, 53/1, 58/6 maddesince cezalandırılmasına ilişkin kararın hukuka aykırı görüldüğünden sanık ...'un 1- Mağdur ...'e yönelik tehdit suçundan TCK 106/2-a, 43/1, 2- Katılan ...'a yönelik tehdit suçundan TCK 106/2-a, 43/1 maddesince cezalandırılması gerektiğinin ve 1412 sayılı C.Y.Yasasının 326/son maddesinin gözetilmesi ve bu nedenlerle hükmün BOZULMASINA karar verilmesi, itirazen arz ve talep olunur." isteminde bulunulması üzerine dosya Dairemize gönderilmekle, incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:II- İTİRAZIN KAPSAMIİtiraz, tehdit suçundan sanık ... hakkında verilen mahkumiyet kararının bozulmasına dair, Dairemizin 08.10.2013 tarihli kararına ilişkin olup, karar itiraza konu edilen tehdit suçu yönünden yeniden ele alınmış, itiraza konu edilmeyen 6136 sayılı Kanuna muhalefet ve mala zarar verme suçları inceleme dışı bırakılmıştır.III- KARARYargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itiraz gerekçeleri yerinde görülmekle, 6352 sayılı Kanunun 99. maddesiyle eklenen 5271 sayılı CMK'nın 308. maddesinin 3. fıkrası uyarınca İTİRAZIN KABULÜNE, Dairemizce verilen 08.10.2013 tarih ve 2012/9657 esas, 2013/25137 karar sayılı bozma kararının KALDIRILMASINA, ... Asliye Ceza Mahkemesince verilen 12.01.2011 tarih ve 2006/253 esas, 2011/40 karar sayılı hükmün yeniden incelenmesi sonucu:Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak;Sanığın 02.04.2006 tarihinde, telefonunu aldığını düşündüğü mağdur ...'e ele geçirilemeyen tabancayı doğrultup "telefonumu ver lan, kafana sıkarım" dediği, 03.04.2006 tarihinde, sanığın mağdur ...'in oturduğu eve giderek mağdurun babası katılan ... ve annesi tanık...'ı görünce "oğlun ...benim cep telefonumu aldı, telefonumu verin, yoksa sizi mermi manyağı yaparım" diyerek tabanca çektiği ve 04.04.2006 tarihinde, geceleyin saat 02.30 sularında katılan ile eşi... ve oğlu mağdur ... evde iken, tehdit amacıyla eve zarar verecek şekilde silahla iki el ateş ettiği olayda, sanığın 02.04.2006 ve 03.04.2006 tarihinde işlediği tehdit suçlarının mağdurlarının farklı olduğu ve dolayısıyla eylemlerin iki ayrı suç teşkil ettiği, 04.04.2006 günü gece saat 02.30 sıralarında işlenen tehdit suçunun da daha önceki tehdit suçlarının mağdurları ... ve ...'a karşı aynı suç işleme kararının icrası kapsamında işlendiğinin anlaşılması karşısında, sanığın mağdur ...'e karşı eylemlerinin TCK'nın 106/2-a, 43/1; katılan ...'a karşı eylemlerinin TCK'nın 106/2-a, 43/1 maddelerine uyduğu gözetilmeden, TCK'nın 106/2-a, 106/2-a ve 106/1-2. cümle maddeleri uyarınca ayrı ayrı cezalandırılmasına karar verilmesi,Kanuna aykırı ve sanık ...'in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden itiraz yazısına uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, itiraza konu edilmeyen 6136 sayılı Kanuna muhalefet ve mala zarar verme suçlarına ilişkin önceki kararda yer alan hususların aynen muhafazasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 30.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.