Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 31250 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 13138 - Esas Yıl 2014





Tehdit ve yaralama suçlarından sanık ... hakkında yapılan yargılama sonunda mahkumiyetine dair, ...Asliye Ceza Mahkemesince verilen 13/12/2007 tarih ve 2006/364 esas, 2007/449 karar sayılı hükmün sanık müdafii tarafından temyizi üzerine,Dairemizin 01/02/2012 gün ve 2010/23023 esas, 2012/1767 karar sayılı kararıyla;"Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede ;Yargılama ve olayın kanıtlanmasına ilişkin gerekçe: Sanığa yükletilen silahla tehdit ve basit kasten yaralama eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Yasaya uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı; böylece olaylara ilişkin sorunlarda gerekçenin yeterli bulunduğu,Hukuksal tanı: Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Yasada öngörülen suç tiplerine uyduğu,Yaptırım: Cezaların yasal bağlamda uygulandığı,Anlaşıldığından sanık ... müdafiinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA" karar verilmiştir.I-İTİRAZ NEDENLERİYargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 08/03/2014 tarih ve 2012/200464 sayılı yazısı ile;“5237 sayılı Türk Ceza Kanununda akıl hastalığı, kusur yeteneğini etkilemesi nedeniyle, ceza sorumluluğunu ortadan kaldıran sebeplerden birisi olarak düzenlenmiştir. Buna göre, ortada tüm unsurlarıyla oluşmuş bir suç bulunmakta ise de; akıl hastası olduğu saptanan sanık, işlemiş bulunduğu fiilin anlam ve sonuçlarını algılayamayacak durumda olduğundan, bu suçun işlenmesinden dolayı hukuki anlamda “kınanamaz” yani sorumlu tutulamaz. Dolayısıyla, 5237 sayılı Yasanın 32/1. maddesi gereğince bu durumdaki sanığa ceza tayin edilmesi mümkün bulunmadığından, 5271 sayılı Yasanın 223/3-a maddesi uyarınca “ceza verilmesine yer olmadığı” hükmünün verilmesi gerekir.Bunun yanında TCK 32/2 maddesince akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayan veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği azalmış olan kişiye ceza indirimini öngörmektedir.Maddi olayda, sanığın müştekinin boğazına bıçak dayayarak "seni öldürürüm" diyerek tehditte bulunduğu ve katılana yumruk attığı kabul edilerek ... Asliye Ceza Mahkemesinin 13/12/2007 tarih ve 2006/364 E- 2007/449 K sayılı ilamıyla sanık hakkında 1- TCK'nın 106/2-a, 29/1, 53/1, 58/6 maddelerinden 1 Yıl 4 Ay Hapis 2- TCK'nın 86/2, 29/1, 53/1, 58/6 maddelerinden 2 Ay 20 Gün Hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği, yargılama sırasında 11/12/2006 tarihindeki duruşmada alınan ara karar ile ceza ehliyetinin bulunup bulunmadığının sorulmasına karar verildiği ve ...Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesinin 23/03/2007 tarih 2340 sayılı raporu ile 09/12/2005 tarihinde işlediği iddia olunan "Bıçakla tehdit ve darp" suçuna karşı işlediği fiiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayabildiği ve davranışlarını yönlendirme yeteneğini azaltacak veya kaldıracak düzeyde bir akıl hastalığının bulunmadığı ile cezai ehliyetinin tam olduğuna ilişkin rapor alındığı, ancak hükümlü ...'ın vasisi olan annesi ...'in başvurusuyla hükümlü ... hakkında...Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı tarafından 20/06/2011 tarih ve 262-702 sayılı raporu ile hükümlünün şizofreni, kısmı remisyonda, anti sosyal kişilik bozukluğu saptandığı ve TCK'nın 32/2 maddesince değerlendirilmesinin uygun olacağının belirlendiği,Suça konu ... Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı tarafından 20/06/2011 tarih ve 262-702 sayılı raporu ile ... Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesinin 23/03/2007 tarih 2340 sayılı raporu arasında çelişki bulunmaktadır. Her iki raporda Yüksek Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 01/02/2012 tarih ve 2010/23023 E- 2012/1767 K sayılı onama kararında önce alındığı ve Yüksek Mahkemece söz konusu raporlar hakkında mevcut çelişki giderilmeden ve hükümlü hakkında Adlı Tıp Kurumu ihtisas kurulundan rapor alınmadan eksik incelemeyle karar verilmesi, hukuka aykırılık oluşturmaktadır. Hükümlünün ceza ehliyetine sahip olup olmadığı kesin olarak saptanmalıdır.Bu itibarla Yüksek Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 01/02/2012 tarih ve 2010/23023 E- 2012/1767 K sayılı onama kararının kaldırılarak ... Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı'nın 20/06/2011 tarih ve 262-702 sayılı raporu ile ...Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesinin 23/03/2007 tarih 2340 sayılı raporu arasındaki çelişkinin giderilmesi ve hükümlünün ceza ehliyetinin belirlenmesi amacıyla hükmün bozulmasına karar verilmesi istemiyle anılan karara itiraz edilmiştir.SONUÇ VE İSTEK : Yukarıda açıklanan nedenler ve tüm dosya kapsamına göre, 1-İtirazımızın KABULÜNE,2-Yüksek Yargıtay 4 Ceza Dairesinin 01/02/2012 tarih ve 2010/23023 E- 2012/1767 K sayılı onama kararının KALDIRILMASINA,3-... Asliye Ceza Mahkemesinin 13/12/2007 tarih ve 2006/364 E- 2007/449 K sayılı ilamıyla sanık hakkında 1- TCK'nın 106/2-a, 29/1, 53/1, 58/6 maddelerinden 1 Yıl 4 Ay Hapis 2- TCK'nın 86/2, 29/1, 53/1, 58/6 maddelerinden 2 Ay 20 Gün Hapis cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin hükümlülüğün, ...Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı'nın 20/06/2011 tarih ve 262-702 sayılı raporu ile ... Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesinin 23/03/2007 tarih 2340 sayılı raporu arasındaki çelişkinin giderilmesi ve hükümlünün ceza ehliyetinin belirlenmesi amacıyla hükmün BOZULMASINA karar verilmesi,4-İtirazımız yerinde görülmediği takdirde, dosyanın incelenmek üzere, Yüksek Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmesi, itirazen arz ve talep olunur.” isteminde bulunulması üzerine dosya Dairemize gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü:II- İTİRAZIN KAPSAMIİtiraz, tehdit ve yaralama suçlarından, sanık ... hakkında verilen mahkumiyet kararının onanmasına dair, Dairemizin 01/02/2012 tarihli kararına ilişkindir.III- KARARYargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itiraz gerekçeleri yerinde görülmekle, 6352 sayılı Kanunun 99. maddesiyle eklenen 5271 sayılı CMK'nın 308. maddesinin 3. fıkrası uyarınca İTİRAZIN KABULÜNE,Dairemizce verilen 01.02.2012 tarih ve 2010/23023 esas, 2012/1767 karar sayılı onama kararının KALDIRILMASINA, ... Asliye Ceza Mahkemesince verilen 13.12.2007 tarih ve 2006/364 esas, 2007/449 karar sayılı hükmün yeniden incelenmesi sonucu:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak;... Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesinin 23.03.2007 tarihli raporunda, sanığın antisosyal kişilik bozukluğunun olduğunun, 09.12.2005 tarihinde işlediği tehdit ve yaralama fiillerinin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayabildiğinin, davranışlarını yönlendirme yeteneğini azaltacak veya kaldıracak düzeyde bir akıl hastalığının bulunmadığının ve cezai ehliyetinin tam olduğunun belirtilmesi, ... Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı'nın 20.06.2011 tarihli raporunda ise, sanıkta şizofreni, kısmi remisyonda antisosyal kişilik bozukluğu saptandığının ve TCK'nın 32/2 maddesine göre değerlendirilmesinin uygun olduğunun belirtilmesi, 20.06.2011 tarihli raporda suç tarihi itibariyle bir değerlendirme bulunmaması dolayısıyla raporlar arasında çelişki doğması karşısında, raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi ve suç tarihinde yükletilen suçlarla ilgili cezai ehliyeti bulunup bulunmadığının tespiti bakımından Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulundan TCK'nın 32/1-2. maddesi kapsamında rapor alınması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Kanuna aykırı ve sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden itiraz yazısına uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 30.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.