Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 310 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 24329 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Sulh Ceza MahkemesiSUÇ : HakaretHÜKÜM : MahkumiyetYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: A) Temyiz dilekçesinin süresi içinde verilmediği anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca O Yer Cumhuriyet Savcısının tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,B) Sanığın temyizine gelince;Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kamu görevlileri veya sivil vatandaşa yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir. Sanığın, olay günü hastası hakkında bilgi vermeyen ve doktor olarak görev yapan katılana yönelik söylediği “sen doktor değil misin, ne işe yarıyorsun, sizden bir açıklama bekliyorum, daha önceden benim çocuğum rahatsızlandı ona da bakmadınız edebinizle çalışın” şeklindeki ifadeler bir bütün olarak değerlendirildiğinde, sanığın katılana yönelttiği sözlerin, katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide etme maksadıyla söylenmeyip, sanığın uğradığını düşündüğü haksızlığı dile getirme ve yakınma niteliğinde bulunduğu, hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, kanuni olmayan ve yerinde görülmeyen gerekçe ile mahkumiyet kararı verilmesi,2- Kabule göre de; a) Sanığın haksız tahrik altında işlediği kabul edilen hakaret suçunda, TCK'nın 129. maddesinde düzenlenen özel tahrik maddesi yerine, genel tahrik hükmü olan aynı Kanunun 29. maddesinin uygulanması, b) Tekerrüre esas alınacak eski mahkumiyet kararının, TCK’nm 58. maddesine göre “ceza” niteliğinde olması gerektiği, aynı Kanunun 45. maddesine göre cezaların hapis ve adli para cezası olarak belirlendiği, tekerrüre esas alınan Kırklareli Ağır Ceza Mahkemesinin 2005/75 esas ve 2006/251 karar sayılı ilamında, sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nm 191/2. maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine hükmolunduğu ve tedbirin tekerrüre esas alınmasının kanuni olarak mümkün olmadığı gözetilmeden, TCK’nın 58. maddesinin uygulanması, Kanuna aykırı ve sanık ...'ın temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 14/01/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.