Tebliğname No : 4 - 2011/184404MAHKEMESİ : Çorlu 1. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ : 22/12/2010NUMARASI : 2010/409 (E) ve 2010/402 (K)SUÇ : HakaretYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak; Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye yönelik olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin, tahkir edici olup olmadığı, bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kamu görevlileri veya sivil vatandaşa yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin, hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref, ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövme fiilini oluşturması gerekmektedir. Yargılamaya konu somut olayda, Çorlu 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmekte olan alacak davasında davacılar vekili olan sanığın, bilirkişi olarak görevlendirilen katılanın 09/03/2009 tarihli raporuna karşı beyanlarını içeren 06/05/2009 havale tarihli dilekçesinde yer alan “.. Bilirkişinin verdiği rapor haksız, yanlı ve baştan savmadır. Kabul etmiyoruz. Delil tespiti esnasında verilen bilirkişi raporu ile tamamen çelişmektedir. Esasen 32 yıllık bir bilirkişinin yapmaması gereken hatalar yapılmıştır. Bu hataları yeni mezun bir inşaat mühendisinin bile yapamayacağını düşünmekteyiz...., Binanın teslim edildiğine de kendileri hükmetmiştir. İskanın alınmaması hususunda bir değerlendirme yapmadan ve delil tespitinin de incelemeden kafalarından bir tarih tayin etmişlerdir ve bu tarihe göre kira kaybı hesap etmişlerdir. Ayrıca bilirkişiler (!) yapmaları gerekenin sadece sözleşme tarihine 3 ay eklemek ve sonra da buna 20 ay eklemek gerekmesine rağmen bunu yapmamış, 'doğalgazsız evde oturulur, elektriksiz evde oturulmaz' gibi mühendislik değil ilkokul mantığı ile rapor düzenlenmiştir. Rapor külliyen taraflıdır..., Bilirkişiler kötü niyetlidir. Ayrıca hem inşaatta eksiklikler olduğunu söyleyip hem de teslim yapılmıştır demek ne kadar mantıklı ve hukuki bir yaklaşımdır. ... Bilirkişi tek tek eksiklikleri incelememiş ve sadece 'tamamlanmıştır' gibi bir ifade kullanmıştır. İşin komik yanı kaloriferli bir evde kazanın, kalorifer peteklerinin, kombilerin ve sair tesisatının yapılmamasına normal karşılamalarıdır. Oysa binada ne kazan ve ne de kombi vardır. Bunu bilirkişilerde kabul etmektedir. Kazansız kaloriferli ev olur mu ? Bunu bilmek için dahi veyahut inşaat mühendisi olmak mı gerekir? Doğalgaza dönüşümlü kalorifer sistemi ne zamandır kombili ev olarak algılanmaktadır? Bunun anlamı doğalgaza dönüşü yapılabilinen kazanlı kaloriferli ev olduğu açık değil midir? Bunu bilmek için inşaat mühendisi olmak mı gerekir?... Bilirkişiler taraflı ve yanlıdır. Açıkça görevlerini ihmal etmişlerdir. Bu açıdan yeni bilirkişilerden rapor alınmak suretiyle bu hukuka, izana ve vicdana aykırı durumun giderilmesi gerekmektedir..." şeklindeki ifadeler bir bütün olarak değerlendirildiğinde, sanığın katılana yönelttiği sözlerin, katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide etme maksadıyla söylenmeyip, bilirkişinin tarafsız olmadığına dair düşüncesini ifade etme ve yeni bilirkişi raporu alınmasını sağlamayı amaçladığı ve TCK'nın 128. maddesinde düzenlenen iddia ve savunma dokunulmazlığı kapsamında kaldığı gözetilmeden, kanuni olmayan ve yerinde görülmeyen gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi, Kanuna aykırı ve sanık M.. Ş.. müdafiinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 28.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.