Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 30226 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 10036 - Esas Yıl 2014





Tehdit suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonunda, sanığın mahkumiyetine dair ... Asliye Ceza Mahkemesi'nce verilen 04.11.2009 tarih ve 2008/602 Esas 2009/628 Karar sayılı hükmün sanık tarafından temyizi üzerine,Dairemizin 11.12.2013 tarih ve 2012/12807 Esas 2013/31723 Karar sayılı kararıyla; "2-Sanık hakkında tehdit eyleminden kurulan hükme yönelik temyize gelince; incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak; Sanığın, daha önceleri sıkça olduğu gibi olay gecesi saat 04.00’de evlerinin önüne gelerek gürültü yapması nedeniyle mağdurun aracının lastiklerine av tüfeğiyle ateş edip, kolluğun gelmesinden önce kaçmasını önlemek istediğine ilişkin savunması, tanık eşinin anlatımları ve jandarmaya telefon edildiğinin olay tutanağından anlaşılması karşısında, ateş edilerek mala zarar verme eyleminin ne şekilde tehdit amacıyla işlendiğine dair kanıtlar açıklanmadan, TCK’nın 106/3. maddesinin koşulları oluşmadığı halde tehdit suçundan da ceza verilmesi,Kanuna aykırı ve sanık ...'nun temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKMÜN BOZULMASINA," karar verilmiştir.I- İTİRAZ NEDENLERİYargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 29/01/2014 tarih ve 2010/114817 sayılı yazısı ile;"Hürriyete karşı işlenen suçlar içinde yer alan tehdit suçu, failin, mağdurun kendisine yada yakınının hayat??na, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit eden kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından veya sair bir kötülük edeceğini bildirmesidir.Tehdit suçunda korunan hukuki yarar, kişilerin, korkusuzca, endişe duymadan, huzur ve emniyet içinde, yaşamasının sağlanması amaçlanmaktadır. Kanun koyucu bir kimsenin diğer bir kişinin özgürlük alanına korkutmak maksadıyla müdahale edemeyeceğini kabul etmektedir.5237 sayılı TCK 106/3 maddesince "Tehdit amacıyla kasten öldürme, kasten yaralama veya malvarlığına zarar verme suçunun işlenmesi halinde, ayrıca bu suçlardan dolayı ceza verilir " hükmü çerçevesinde, özel bir içtima kuralına yer verilmiştir. Tehdit amacıyla anılan suçların işlenmesi halinde gerçek içtima hükümlerinin uygulanacağı vurgulanmaktadır. Tehdit suçu tamamlayıcı ve genel nitelikte bir suçtur. Failin eylemi başka bir suçu oluşturuyorsa, tehdit suçu oluşmayacaktır. Tehdit suçunun bir başka suçun unsuru yada ağırlaştırıcı nitelikli halini oluşturduğu durumlarda, özel suçun genel suça önceliği ilkesi gereğince özel suçtan dolayı cezalandırılması gerekecektir. (Örneğin yağmaya teşebbüs, cinsel saldırıya teşebbüs suçlarında olduğu gibi)Ancak tehdit amacıyla kasten öldürme, kasten yaralama veya malvarlığına zarar verme suçunun işlenmesi halinde TCK 106/3 maddesinde özel bir düzenleme söz konusu olduğu gözden uzak tutulmamalıdır.Maddi olayda, sanığın, önceye dayalı anlaşmazlıkları bulunduğu ve saat 03:00 -04:00 sıralarında katılanın kullandığı aracıyla sanığın evinin önünde patinaj yaparak uyandırdığı ve sanığın rahatsız ettiği, katılanın yanına gittiği, oğluna ait av tüfeğini alarak katılana doğrulttuğu, beni neden rahatsız ediyorsun diyerek, uyardığı, katılanın "ben kimseyi rahatsız etmiyorum yoldan evime gidiyorum" şeklinde sözler söylediği, bunu üzerine sanığın eşinin uyarılarına rağmen sanığın, katılanın aracının lastiklerine ateş ettiği, lastikleri patlattığı, zararı karşılamadığı şeklinde gerçekleşen olayda, sanığın, katılanın gece vakti rahatsız etmesine duyduğu öfke, tepki ve kızgınlık sonucunda, katılana araç içinde bulunduğu sırada ateş ettiğinin anlaşılması karşısında sanığın katılanın TCK 106/3 maddesi kapsamında iki ayrı suçu işlediğinin kabulü gerekmektedir.Bu itibarla Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 11/12/2013 gün ve 2012/12807 Esas, 2013/31723 Karar sayılı kararının 2 numaralı, sanığın TCK 106/3 maddesindeki koşulların oluşmadığına yönelik bozma kararının hukuka aykırı olduğu, sanığın silahla tehdit ve mala zarar verme suçlarından ayrı ayrı verilen mahkumiyet kararlarının onanması gerektiği nedenleriyle, Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 11/12/2013 gün ve 2012/12807 Esas, 2013/31723 Karar sayılı kararına itiraz edilmiştir SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda açıklanan nedenler ve tüm dosya kapsamına göre,1- İtirazımızın KABULÜNE,2-Yüksek Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 11/12/2013 gün ve 2012/12807 Esas, 2013/31723 Karar sayılı kararının 2 numaralı, sanığın TCK'nın 106/3 maddesindeki koşulların oluşmadığına yönelik bozma kararının KALDIRILMASINA,3-...Asliye Ceza Mahkemesinin 04/11/2009 tarih ve 2008/602 E- 2009/628 K sayılı ilamıyla, sanığın, silahla tehdit suçundan TCK'nın 106/2-a, 29, 62 maddelerinden 1 Yıl 3 Ay Hapis ve TCK'nın 53/1, 58/6 maddelerinden mahkumiyetine ilişkin kararın, tekerrüre esas alınan ilamın 1412 sayılı CMK'nın 305. maddesi uyarınca kesin nitelikte bulunması nedeniyle TCK'nın 58. maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin kararın hüküm fıkrasından çıkartılmak suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA karar verilmesi,4-İtirazımız yerinde görülmediği takdirde dosyanın Yüksek Yargıtay Ceza Genel Kuruluna incelenmek üzere gönderilmesine karar verilmesi, itirazen arz ve talep olunur." isteminde bulunulması üzerine dosya Dairemize gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü:II- İTİRAZIN KAPSAMIİtiraz, tehdit suçundan, sanık ... hakkında verilen mahkumiyet kararının bozulmasına dair, Dairemizin 11/12/2013 tarihli kararına ilişkin olup, mala zarar verme suçundan kurulan hüküm inceleme dışı bırakılmıştır.III- KARARDosyanın incelenmesinde, sanığın, daha önceleri sıkça olduğu gibi olay gecesi saat 04.00’de evlerinin önüne gelerek gürültü yapması nedeniyle mağdurun aracının lastiklerine av tüfeğiyle ateş edip, kolluğun gelmesinden önce kaçmasını önlemek istediğine ilişkin savunması, tanık eşinin anlatımları ve jandarmaya, mağdurun olay yerinde rahatsızlık vermeye başlamasından hemen sonra, silahla ateş eyleminden önce, bizzat sanık tarafından telefon edildiğinin ve mağdurun rahatsızlık vermesi nedeniyle şikayette bulunulduğunun olay tutanağından anlaşılması ile sanığın herhangi bir tehdit sözü kullanmaması ve silahı katılana doğrulttuğuna dair herhangi bir iddia ve beyan bulunmaması hususları gözetilerek,Dairemizin 11.12.2013 tarih ve 2012/12807 Esas 2013/31723 Karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun bulunmakla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazları yerinde görülmediğinden REDDİNE, 6352 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı Kanunun 308. maddesinin 3. fıkrası gereğince itirazı incelemek üzere dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 23.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.