Hakaret suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonunda, sanığın mahkumiyetine dair ...Sulh Ceza Mahkemesi'nce verilen 11.06.2010 tarih ve 2009/1294 Esas 2010/917 Karar sayılı hükmün sanık müdafii tarafından temyizi üzerine,Dairemizin 15.01.2014 gün ve 2012/27782 Esas 2014/656 Karar sayılı kararıyla; "Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak;Sanığın, ... Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan yargılama sonucu yaralama ve gasp eylemlerinden dolayı ceza aldığını duyması üzerine, mahkeme heyetine “sen bu işi bırak domat sat” şeklindeki söylediği sözlerin müştekilerin onur, şeref ve saygınlıklarını rencide edici boyutta olmayıp, ağır eleştiri niteliğinde olduğu ve hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, yerinde olmayan gerekçe ile mahkumiyet kararı verilmesi,Kanuna aykırı ve sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKMÜN BOZULMASINA" oy çokluğu ile karar verilmiştir.I- İTİRAZ NEDENLERİYargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 20/02/2014 tarih ve 2011/28219 sayılı yazısı ile;Hakaret suçunun düzenlendiği bölümün başlığı " şerefe karşı işlenen suçlar" dır. Bu bölümde yer alan suçlar bireylerin toplum nezdindeki değerlerini ve kendi iç dünyasında var olan değerleri korumayı amaçlamaktadır. hukuk düzeni her insanın ve diğer varlıkların, saygın ve onur sahibi olduğunu kabul etmektedir. Şeref kavramı sözü edilen kişinin hem iç hemde toplumda var olan değerlere herkesin saygı göstermesi gerekmektedir.Hakaret suçunun maddi unsurunu belirleyen seçimlik hareketlerin, bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat etmek veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldırma şeklinde tanımlanmaktır.Maddi olayda, sanığın, ... Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan yargılama sonucu yaralama ve gasp eylemlerinden dolayı ceza aldığını duyması üzerine, mahkeme heyetine “sen bu işi bırak domat sat” şeklindeki söylediği sözlerin müştekilerin onur, şeref ve saygınlıklarını rencide edici nitelikte olduğu, sarf edilen sözlerin eleştiri niteliğinde kabul edilmeyeceği, sanığın, "sen bu işi bırak domates sat" demesinin, mağdur hakimin kişiliğine yönelik ağır eleştiri sınırını aştığı aşağılama düşüncesiyle davaya konu olan sözleri söylediği anlaşılmaktadır.Domates satmanın aşağılayıcı bir iş olmadığını kabul edilmesine karşılık sanığın, mahkeme heyetince yargılama işinde adil davranmadıklarını söylemek varken, bunu, kişilikleriyle özdeşleştirip "git domates sat" ifadesini kullanmanın, adalet dağıtma işlevini ve ciddiyetini hafife aldıklarını yetenek ve bilgilerinin buna yetmediğini söylemekle aynı anlama gelebilecek sözler kullanmanın hakaret suçunu oluşturacağı,Hakaret suçunun oluşmasında, kişinin sosyal konumu, günlük yaşam koşulları ve örf ya da adete göre toplumda hoş karşılanmayan veya kişinin yaptığı görevin ya da sosyal konumun uyuşmadığı bir olgu ve durumun yüklenmesine de bakılmalıdır. Mahkeme heyetine yönelik söylediği sözlerin yer, zaman ve söyleniş biçimi gözönüne alındığında, müşteki mahkeme heyetinin onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olduğu ve hakaret suçunun yasal öğelerinin oluştuğu nedenle, sanık hakkında hakaret suçundan mahkumiyet kararı verilmelidir.Bu itibarla, Yüksek Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 15/01/2014 gün ve 2012/27782 Esas, 2014/656 Karar sayılı kararının onanması gerekmektedir ve bu nedenle anılan karara itiraz edilmiştir.SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda açıklanan nedenler ve tüm dosya kapsamına göre,1-İtirazımızın KABULÜNE,2-Yüksek Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 15/01/2014 gün ve 2012/27782 Esas, 2014/656 Karar sayılı sanık hakkında hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığına yönelik bozma kararının KALDIRILMASINA,3-...Sulh Ceza Mahkemesinin 11/06/2010 tarih ve 2009/1294 E- 2010/917 K sayılı ilamıyla, sanık ... hakkında 125/1-3/a, 125/4, 43/2, 62 maddelerinden 1 Yıl 5 Ay 15 Gün hapis cezası verilerek TCK'nın 51/1 maddesinden ertelenmesine ve TCK 53/1 maddesi ile hükümlülüğüne ilişkin kararın ONANMASINA karar verilmesi,İtirazımız yerinde görülmediği takdirde dosyanın incelenmek üzere Yüksek Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmesi, itirazen arz ve talep olunur." isteminde bulunulması üzerine dosya Dairemize gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü:II- İTİRAZIN KAPSAMIİtiraz, hakaret suçundan, sanık ... hakkında verilen mahkumiyet kararının bozulmasına dair, Dairemizin 15/01/2014 tarihli kararına ilişkindir.III- KARAR5237 sayılı TCK’nın “hakaret” başlıklı 125. maddesinde; “ Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilât ederek işlenmesi gerekir.” hükmüne yer verilmiştir.Ceza Genel Kurulu’nun 14.10.2008 gün ve 170-220 sayılı kararında da belirtildiği üzere; hakaret fiilinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin şeref, haysiyet ve namusu, toplum içindeki itibarı, diğer fertler nezdindeki saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Somut bir fiil ya da olgu isnat etmek veya sövmek şeklindeki seçimlik hareketlerden biri ile gerçekleştirilen eylem, bireyin onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte ise hakaret suçu oluşacaktır.Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kamu görevlileri veya sivil vatandaşlara yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir.İnceleme konusu somut olayda; sanığın, ... Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan yargılama sonucu yaralama ve gasp eylemlerinden dolayı ceza aldığını duyması üzerine, mahkeme heyetine “sen bu işi bırak domat sat” şeklindeki sözlerinin rahatsız edici ve ağır eleştiri olduğu hususunda tereddüt bulunmamaktadır. Ancak söylenen bu sözlerin somut bir fiil ya da olgu isnat etmek şeklinde olmadığı gibi, onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek ağırlıkta sövme fiili olarak kabulü de suçla korunmak istenen değeri ölçüsüz bir şekilde genişletmek ve ifade özgürlüğünü ön plana çıkaran evrensel hukuk düşüncesiyle bağdaşmayan bir yorum olacaktır.Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de ifade özgürlüğüne ilişkin Sözleşmenin 10. maddesini yorumlarken, çoğulculuk, hoşgörü ve açık fikirliliğin demokratik toplumunun karakteristik özelliklerinden olduğunu, bu değerlere sahip olmayan sistemin demokratik toplum olarak adlandırılmasının mümkün olmadığını, bu nedenle ifade özgürlüğüne getirilecek sınırlamaların bu değerlere aykırı düşmemesi ve meşru amaçla orantılı olması gerektiğini, sadece zararsız ve lehte olan düşünceler değil, devlet veya toplumun bir bölümü için rahatsız edici, saldırgan veya şok edici düşüncelerin de maddenin korumasına gireceğini belirtmektedir. (Handyside v Birleşik Krallık A 24 (1976); 1 EHRR 737 para: 49 PC.)Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri, yargı kararı ve açıklamalar ışığında, hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilerek;Dairemizin 15.01.2014 tarih ve 2012/27782 Esas 2014/656 Karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun bulunmakla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazları yerinde görülmediğinden REDDİNE, 6352 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı Kanunun 308. maddesinin 3. fıkrası gereğince itirazı incelemek üzere dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 23.10.2014 tarihinde üyeler ... ve ...’in karşı oy ve oybirliğiyle karar verildi.