Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 30220 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 36580 - Esas Yıl 2013





Kasten yaralama ve hakaret suçlarından sanık ...'nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/2, 125/1, 62/1 ve 52. maddeleri gereğince, 2.000 Türk lirası ve 1.000 Türk lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına ilişkin, ... Asliye Ceza Mahkemesinin 27/12/2006 tarihli ve 2006/111 esas, 2006/810 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 06.11.2013 gün ve 344637 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:İstem yazısında: “Dosya kapsamına göre; yaralama ve hakaret suçlarına ilişkin olarak kararın gerekçe ve hüküm kısımlarında asgarî hadden uzaklaşıldığına dair bir ibare bulunmaması karşısında, suçun işlendiği 03/06/2005 tarihi itibarıyla 5560 sayılı Kanun'un henüz yürürlüğe girmediği cihetle, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/2 ve 125/1. maddelerinde düzenlenen yaralama ve hakaret suçları bakımından para cezasının seçimi durumunda, 5237 sayılı Kanun'un 52/2. maddesi uyarınca beş gün adlî para cezası üzerinden hüküm kurulması gerektiği gözetilmeyerek, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.TÜRK MİLLETİ ADINAI-Olay: Kasten yaralama ve hakaret suçlarından sanık ... hakkında yapılan yargılama sonucunda, ...Asliye Ceza Mahkemesinin 27/12/2006 tarihli kararıyla, doğrudan gün adli para cezası tercih edilerek kesin nitelikte adli para cezaları ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın sanık müdafii tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 19.03.2012 tarihli kararıyla, hükmolunan cezaların miktarına göre temyiz isteminin reddine karar verildiği, bu şekilde kesinleşen ilamın infazı sırasında, suç tarihine göre gün adli para cezasının fazla belirlendiği iddiasıyla, kanun yararına bozma yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:Seçimlik cezanın öngörüldüğü, TCK’nın 125/1. ve 86/2. maddelerinde yer alan hakaret ve yaralama suçlarında, müeyyide olarak adli para cezası seçildiğinde, 03/06/2005 olan suç tarihi itibariyle, adli para cezasına ilişkin gün alt biriminin kaç gün üzerinden belirlenmesi gerektiğine ilişkindir.ıII- Hukuksal Değerlendirme:5237 sayılı TCK’nın 125/1. maddesinde; “(1) Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden ... veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilât ederek işlenmesi gerekir…..” hükmüne yer verildiği, Aynı Kanunun 86/2. maddesinde de; “ Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması halinde, mağdurun şikayeti üzerine, dört aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezasına hükmolunur.” hükümleri düzenlenmiştir.TCK'nın 52/1. maddesinde ise; “(1) Adlî para cezası, beş günden az ve kanunda aksine hüküm bulunmayan hâllerde yediyüzotuz günden fazla olmamak üzere belirlenen tam gün sayısının, bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ile çarpılması suretiyle hesaplanan meblağın hükümlü tarafından Devlet Hazinesine ödenmesinden ibarettir.(2) En az yirmi ve en fazla yüz Türk Lirası olan bir gün karşılığı adlî para cezasının miktarı, kişinin ekonomik ve diğer şahsî hâlleri göz önünde bulundurularak takdir edilir…..” hükümlerine yer verilmiştir. 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren, 5237 sayılı TCK’nın 52/1. maddesinde adli para cezasının alt sınırının beş günden az olamayacağının belirtilmesi ve aynı Kanunun 86/2. ve 125/1. maddelerinde alt sınırı açıklanmaksızın seçimlik adli para cezasının öngörülmesi nedeniyle, hakaret ve yaralama suçlarından dolayı adli para cezasının tercih edilmesi ve alt sınırdan uygulama halinde, 5 gün adli para cezasına hükmedilmesi gerekmekte iken, 19.12.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5560 sayılı Kanunla değişik TCK’nın 61/9. maddesinde; "adli para cezasının seçimlik ceza olarak öngörüldüğü suçlarda bu cezaya ilişkin gün biriminin alt sınırı, o suç tanımındaki hapis cezasının alt sınırından az; üst sınırı da hapis cezasının üst sınırından fazla olamaz" kuralı kabul edilmiştir. Ancak sözü edilen yasal değişikliğin yürürlüğe girmesinden önce işlenen suçlar bakımından, TCK’nın 7/2. maddesi uyarınca önceki hükmün ve dolayısıyla alt sınır olarak 5 gün adli para cezasının esas alınması gerekmektedir. İncelenen dosyada mahkemece alt sınırdan uzaklaşıldığı belirtilmemesine karşın, suç tarihinde yürürlükte olmayan 5560 sayılı Kanunun 1. maddesi dikkate alınıp temel ceza olarak 90 ve 120 gün adli para cezalarının uygulanmış olması, yukarıda açıklanan Kanun hükümleri uyarınca hukuka uygun bulunmamıştır.IV- Sonuç ve Karar:Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,1- Kasten yaralama ve hakaret suçlarından sanık ... hakkında, .... Asliye Ceza Mahkemesince verilen 27/12/2006 tarihli ve 2006/111 esas, 2006/810 sayılı kararın, 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,2- Karardaki hukuka aykırılık aynı Kanun maddesinin 4-d fıkrasına göre, sanığa daha hafif bir cezanın verilmesini gerektirmekle, A- Hakaret suçu yönünden; - TCK’nın 125/1. maddesi uyarınca takdiren alt sınır tercih edilerek, 5 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, - TCK'nın 62. maddesi uyarınca takdiren 1/6 oranında indirilerek, 4 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, - TCK’nın 52/2. maddesi gereği, sanığın ekonomik durumu ve mahkemece belirlenen miktara göre, günlüğü takdiren 20 TL'den paraya çevrilerek, 80 TL adli para cezasıyla CEZALANDIRILMASINA,B- Yaralama suçu yönünden; - TCK’nın 86/2. maddesi uyarınca takdiren alt sınır tercih edilerek, 5 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, - TCK'nın 62. maddesi uyarınca takdiren 1/6 oranında indirilerek, 4 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına,- TCK’nın 52/2. maddesi gereği, sanığın ekonomik durumu ve mahkemece belirlenen miktara göre, günlüğü takdiren 20 TL'den paraya çevrilerek, 80 TL adli para cezasıyla CEZALANDIRILMASINA,3- İnfazın bu miktarlar üzerinden yapılmasına, bozulan kararda yer alan ve kanun yararına bozma konusu yapılmayan diğer hususların olduğu gibi bırakılmasına, 23.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.