Konut dokunulmazlığını ihlal suçundan sanık ...'ün, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 116/1. maddesi uyarınca 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına dair, ...Asliye Ceza Mahkemesinin 14/06/2011 tarihli ve 2011/132 esas, 2011/710 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 24.09.2013 gün ve 303536 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:İstem yazısında: “Dosya kapsamına göre, adı geçen sanık hakkında gündüz vakti müştekiye ait işyerinde yapmış olduğu hırsızlık eyleminden dolayı yapılan yargılama sonucunda, Yargıtay'ın gündüzleyin açık bir rızaya gerek duyulmaksızın girilebilen işyerlerinde yapılan hırsızlık suçunda, işyeri dokunulmazlığını ihlal suçu oluşturmayacağına ilişkin yerleşik uygulaması karşısında, anılan suçun oluşup oluşamayacağı tartışılmadan, yazılı şekilde konut dokunulmazlığı ihlal suçundan cezalandırılmasına karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.TÜRK MİLLETİ ADINAI-Olay: Konut dokunulmazlığını ihlal suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonucunda, ...Asliye Ceza Mahkemesinin 14/06/2011 tarihli kararıyla, 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, yüze karşı verilen kararın sanık tarafından süresinden sonra temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 13.03.2013 tarihli kararıyla temyiz isteminin reddine karar verildiği, bu şekilde kesinleşen kararın infazı sırasında, suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle, kanun yararına bozma yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:Gündüzleyin açık bir rızaya gerek duyulmaksızın girilmesi mutat olan yerden yapılan hırsızlık suçunda, ayrıca işyeri dokunulmazlığını ihlal suçunun oluşup oluşmayacağının belirlenmesine ilişkindir.III- Hukuksal Değerlendirme:Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 10.06.2014 tarih ve 2014/15-157 esas, 2014/314 sayılı kararında açıklandığı üzere, Türk Ceza Kanununun "Konut dokunulmazlığının ihlali" başlıklı 116. maddesinin birinci fıkrası; "Bir kimsenin konutuna, konutunun eklentilerine rızasına aykırı olarak giren veya rıza ile girdikten sonra buradan çıkmayan kişi, mağdurun şikâyeti üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır", ikinci fıkrası ise; "Birinci fıkra kapsamına giren fiillerin açık bir rızaya gerek duyulmaksızın girilmesi mutat olan yerler dışında kalan işyerleri ve eklentileri hakkında işlenmesi halinde, mağdurun şikâyeti üzerine altı aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezasına hükmolunur" şeklinde düzenlenmiştir.Maddenin işyeri dokunulmazlığının ihlalini düzenleyen ikinci fıkrasının gerekçesinde ise; "Birinci fıkrada tanımlanan fiillerin açık bir rızaya gerek duyulmaksızın girilmesi mutat olan yerler dışında kalan işyeri ve eklentileri hakkında işlenmesi ayrı bir suç olarak tanımlanmıştır. Bu fıkranın uygulanmasında, birinci fıkrada sözkonusu olan koşullar aranacaktır. Niteliği itibarıyla açık bir rızaya gerek duyulmaksızın girilmesi alışılmış, mutat olan yerler dışında kalan yerlere rıza olmaksızın girilmesi bu suçu oluşturacaktır. Avukatlık bürosu ve özel muayenehane bu gibi izinle girilmesi gereken yerlere örnek olarak gösterilebilir. Keza herkesin herhangi bir koşulu yerine getirmeksizin girebileceği yerlere, söz gelimi süpermarketlere, dükkânlara, mağazalara, halka açık olmadıkları zamanlarda, mesela mesai saatleri dışında rıza hilafına girilmesi halinde de bu suç oluşacaktır. Zira hak sahipleri bu gibi yerlere isteyenin girmesi hususunda daha başlangıçta rızalarını örtülü olarak açıklamış sayılırlar" biçimindeki açıklamalara yer verilmiştir. İnceleme konusu somut olayda; sanığın, müştekiye ait kuyumcu dükkanına gündüzleyin 9:55 sıralarında girdiği, işyeri çalışanının temizlik yapmasından faydalanarak vitrinde bulunan bir adet gerdanlık ve bileziği çalarak işyerinden ayrıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece sanık hakkında hem hırsızlık hem de işyeri dokunulmazlığını ihlal suçlarından mahkumiyet kararı verilmiştir. Ancak sanığın gündüz saatlerinde hırsızlık yaptığı kuyumcu dükkanının olay anında müşterilerin hizmetine açık oluşu ve işyeri çalışanının da işyerinde bulunması karşısında, girilmesi açık bir rızaya dayanmayan mutat yerler kapsamında kaldığı gözetilerek, unsurları itibariyle oluşmayan işyeri dokunulmazlığını ihlal suçundan beraat kararı verilmesi gerekirken, hükümlülük kararı verilmesi hukuka aykırıdır. IV- Sonuç ve Karar:Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,1-Konut dokunulmazlığını ihlal suçundan sanık ... hakkında, ...Asliye Ceza Mahkemesince verilen 14/06/2011 tarih ve 2011/132 esas, 2011/710 sayılı kararın, 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,2-Hükümdeki hukuka aykırılık sanığa verilen cezanın kaldırılmasını gerektirmekle, anılan Kanun maddesinin 4-d fıkrası gereğince, sanığın konut dokunulmazlığını ihlal suçundan BERAATİNE,3-Bu suçtan hükmolunan cezanın çektirilmemesine, 23.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.