Hakaret suçundan sanık ...'ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 125/1-3-a ve 43/2. maddeleri uyarınca, 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının aynı Kanun'un 58/6. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezasının infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair, ... Sulh Ceza Mahkemesinin 19/04/2013 tarihli ve 2012/1051 esas, 2013/508 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 23.10.2013 gün ve 335554 sayılı istem yazısıyla, Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.İstem yazısında; “Dosya kapsamına göre, sanığın mükerrir olduğu kabul edilerek 5237 sayılı Kanun'un 58/7. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine tabi tutulmasına, cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmiş ise de; tekerrüre esas kabul edilen ... Asliye Ceza Mahkemesinin 2006/379 esas, 2007/137 karar sayılı ilamındaki kesinleşme tarihinin 23/05/2007, sanığın üzerine atılı suç tarihinin ise 25/10/2012 olması karşısında, şartları oluşmadığı hâlde sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmesinde isabet görülmemiştir.”denilmektedir.TÜRK MİLLETİ ADINAI-Olay: Hakaret suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonucunda, ... Sulh Ceza Mahkemesinin 19/04/2013 tarihli kararı ile 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, ... Asliye Ceza Mahkemesinin 24.04.2007 tarih ve 2006/379 esas, 2007/137 sayılı kararı tekerrüre esas olduğundan, sanık hakkında TCK’nın 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verildiği, yoklukta verilen kararın tebliğ edilerek temyiz edilmeksizin kesinleşmesi üzerine, infaz aşamasında tekerrür hükmüne yönelik olarak kanun yararına bozma talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır.II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:Mahkemece mükerrirlere özgü infaz rejimi uygulamasına esas alınan ilamın, tekerrür şartlarının bulunup bulunmadığının belirlenmesine ilişkindir.III- Hukuksal Değerlendirme:5237 sayılı TCK'nın “suçta tekerrür ve özel tehlikeli suçlular” başlıklı 58. maddesi;“(1) Önceden işlenen suçtan dolayı verilen hüküm kesinleştikten sonra yeni bir suçun işlenmesi hâlinde, tekerrür hükümleri uygulanır. Bunun için cezanın infaz edilmiş olması gerekmez. (2) Tekerrür hükümleri, önceden işlenen suçtan dolayı;a) Beş yıldan fazla süreyle hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde, bu cezanın infaz edildiği tarihten itibaren beş yıl, b) Beş yıl veya daha az süreli hapis ya da adlî para cezasına mahkûmiyet hâlinde, bu cezanın infaz edildiği tarihten itibaren üç yıl, Geçtikten sonra işlenen suçlar dolayısıyla uygulanmaz…(6) Tekerrür hâlinde hükmolunan ceza, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilir. Ayrıca, mükerrir hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanır. (7) Mahkûmiyet kararında, hükümlü hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağı belirtilir...” şeklindedir.Ceza Genel Kurulunun 08.04.2008 gün ve 57-74 sayılı kararında da belirtildiği üzere; 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesi uyarınca kişinin mükerrir sayılması için ilk hükmün kesinleşmesinden sonra ikinci suçun 1 Haziran 2005 tarihinden sonra işlenmesi yeterli olup, ilk suçun 1 Haziran 2005 tarihinden önce veya sonra işlenmesinin herhangi bir önemi bulunmamaktadır. Bu düzenlemelere göre, tekerrür hükümlerinin uygulanabilmesi için önceki hükmün kesinleşmesi ve ikinci suçun kesinleşmeden sonra işlenmesi yeterli olup, cezanın infaz edilmiş olmasına gerek bulunmamaktadır. Ancak yasa koyucu tekerrür hükümlerinin uygulanabilmesi için önceki cezanın infaz edilmesi koşulunu aramadığı halde, infazdan sonra belirli bir sürenin geçmesi halinde tekerrür hükümlerinin uygulanmayacağını hüküm altına almıştır. Buna göre, beş yıldan fazla süreyle hapis cezasına mahkûmiyet halinde cezanın infaz edildiği tarihten itibaren beş yıl, beş yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasına mahkûmiyet halinde ise cezanın infaz tarihinden itibaren üç yıl geçmekle tekerrür hükümleri uygulanmayacak, bu süreler cezanın infaz tarihinden itibaren işlemeye başlayacaktır. 5237 sayılı TCK uygulamasında, anılan Kanun'un 51/8. maddesi uyarınca hakkındaki hapis cezasının ertelenmesine karar verilen hükümlünün, denetim süresini yükümlülüklere uygun ve iyi hâlle geçirmesi halinde, cezası infaz edilmiş sayılacaktır. Denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere aykırı davranması halinde ise, 5237 sayılı TCY’nın 51/7. maddesi uyarınca ertelenen cezanın kısmen veya tamamen çektirilmesine karar verilebilecektir. Her iki halde de diğer koşulların varlığı hâlinde, erteli mahkumiyet hükümlerinin tekerrüre esas alınmasında yasal bir engel bulunmamaktadır. Kesinleştikten sonra iyi halle geçirilme nedeniyle infaz edilmiş sayılan ya da denetim süresi içinde yükümlülüklere aykırı davranılması nedeniyle aynen çektirilmesine karar verilen bu hükümlülükler tekerrrüre esas olabilecektir.İnceleme konusu somut olayda; mahkemece tekerrüre esas alınan ilamın, ... Asliye Ceza Mahkemesinin 24.04.2007 tarih ve 2006/379 esas, 2007/137 sayılı kararı ile görevliye hakaret suçundan hükmolunan 1 yıl 2 ay 17 gün hapis cezasına ilişkin olduğu, bu cezanın 2 yıl denetim süresi öngörülerek ertelendiği ve kararın 23.05.2007 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Adli sicil kaydına göre denetim süresi içerisinde suç işlenmemiş olduğundan, cezanın 23.05.2009 tarihinde infaz edilmiş sayılacağı ve bu tarih itibariyle TCK’nın 58/2-b maddesinde öngörülen ve infaz tarihi üzerinden işlemeye başlayan 3 yıllık süre geçmiş olduğundan, 25.10.2012 tarihinde işlenen suç açısından, sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejimi ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilemeyeceği anlaşılmaktadır. IV- Sonuç ve Karar:Yukarıda açıklanan nedenlerle;Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce farklı gerekçeyle yerinde görüldüğünden, 1- Hakaret suçundan sanık ... hakkında, ... Sulh Ceza Mahkemesince verilen 19/04/2013 tarih ve 2012/1051 esas, 2013/508 sayılı kararın, CMK'nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,2- Karardaki hukuka aykırılığın, aynı Kanun maddesinin 4/d fıkrası gereğince Yargıtay tarafından giderilmesi gerektiğinden; hüküm fıkrasında yer alan tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin kısımların ÇIKARILMASINA, karardaki diğer hususların olduğu gibi bırakılmasına, 23.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.