Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 30213 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 34994 - Esas Yıl 2013





Konut dokunulmazlığını ihlal etme, mala zarar verme ve yalan beyanda bulunma suçlarından, şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda,...Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 19/03/2013 tarihli ve 2012/1476 soruşturma sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın süre yönünden reddine ilişkin, mercii ... Ağır Ceza Mahkemesinin 14/05/2013 tarihli ve 2013/490 değişik iş sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 30/10/2013 gün ve 336715 sayılı istem yazısıyla dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:İstem yazısında; “Dosya kapsamına göre,...Cumhuriyet Başsavcılığının kovuşturmaya yer olmadığına dair kararının 02/04/2013 tarihinde müşteki ...'ya tebliğ edilmesi, müşteki vekili tarafından da süresinde, 17/04/2013 tarihinde ...Cumhuriyet Başsavcılığı aracılığıyla...Cumhuriyet Başsavcılığına itiraz dilekçesinin gönderilmesi karşısında, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 173/1. maddesi uyarınca itirazın süre yönünden reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.TÜRK MİLLETİ ADINAI-Olay: Konut dokunulmazlığını ihlal etme, mala zarar verme ve yalan beyanda bulunma suçlarından, şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma sonucunda,...Cumhuriyet Başsavcılığınca, suçların unsurlarının oluşmadığı ve olayın hukuki ihtilaf olduğu gerekçesiyle takipsizlik kararı verildiği, müşteki ...vekilinin karara süresinde itirazı üzerine, merci ... Ağır Ceza Mahkemesinin 14/05/2013 tarihli kararı ile itirazın süre yönünden reddine karar verildiği, kesin olan bu karara karşı kanun yararına bozma talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:Kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın, süre yönünden reddine ilişkin mercii kararının hukuka uygun olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.III- Hukuksal Değerlendirme:Kanun yararına bozma, kesinleşen hükümde verildiği zaman yürürlükte bulunan usul ve maddi hukuka ilişkin hukuka aykırılıkların giderilmesi ile sınırlı olduğundan, inceleme karar tarihindeki mevzuat hükümlerine göre yapılmıştır.Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 172. maddesinde, “(1) Cumhuriyet savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir. Bu karar, suçtan zarar gören ile önceden ifadesi alınmış veya sorguya çekilmiş şüpheliye bildirilir. Kararda itiraz hakkı, süresi ve mercii gösterilir.” hükmüne yer verilmiş,Aynı Kanunun “Cumhuriyet savcısının kararına itiraz” başlıklı 173. maddesinde ise; “(1) Suçtan zarar gören, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesine en yakın ağır ceza mahkemesine itiraz edebilir.” hükümleri düzenlenmiştir.Yukarıda yer verilen düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere, Ceza Muhakemesi Kanununun “soruşturma” başlıklı 2. kitabında, Cumhuriyet savcısının suç soruşturmasına ilişkin süreci nasıl yürüteceği ve kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesi durumunda, itirazı incelemekle görevli merciin görevleri açık bir şekilde düzenlenmiş bulunmaktadır.İnceleme konusu somut olayda:...Cumhuriyet Başsavcılığının kovuşturmaya yer olmadığına dair kararının, 02.04.2013 tarihinde müşteki sanık ...ya tebliğ edildiği, müşteki vekilinin ise, 17.04.2013 tarihli dilekçesiyle, ...Cumhuriyet Başsavcılığı aracılığıyla karara süresinde itiraz ettiği görülmektedir. Bu durumda tebliğ tarihi üzerinden CMK'nın 173/1. maddesinde öngörülen yasal 15 günlük süre geçmediği için, itirazın esastan incelenmesi gerekirken, yasal süresinden sonra yapıldığı gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmesi hukuka aykırıdır.IV- Sonuç ve Karar:Yukarıda açıklanan nedenlerle;Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,1-... Ağır Ceza Mahkemesinin 14/05/2013 tarih ve 2013/490 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,2-Aynı Kanun maddesinin 4-a fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, 23.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.