Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 2997 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 36315 - Esas Yıl 2013
##########MAHKEMESİ :##########Sulh Ceza Mahkemesi##############################Suç : Tehdit##########HÜKÜM : Mahkumiyet####################Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak; 1-5271 sayılı CMK'nın 231/11. maddesi uyarınca açıklanmasına karar verilecek yeni hüküm Yargıtay incelemesine tabi olacak ve kesinleşmesi halinde infaza verilecek hüküm olacağından kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre ulaşılan sonuçların, iddia, savunma, tanık anlatımları ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile sanığın eyleminin ve yüklenen suçun unsurlarının nelerden ibaret olduğunun, hangi gerekçeyle hangi delillere üstünlük tanındığının açık olarak gerekçeye yansıtılması ve bu şekilde cezanın şahsileştirilmesi, hükmün, bütün unsurları ile birlikte, denetime imkan verecek ve infaz kabiliyeti olacak şekilde, yeniden kurularak açıklanması gerektiği gözetilmeden, açıklanan ilkelere uyulmadan, sadece, “önceki hükmün açıklanmasına” karar verilmek suretiyle Anayasanın 141. ve 5271 sayılı CMK'nın 34 ve 223, 230. maddelerine aykırı davranılması, 2-Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilip denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işlemesi nedeniyle bildirimde bulunulması üzerine, sanık hakkında yapılan yargılama sırasında, “duruşmadan haberdar edilme hakkı” kapsamında duruşma gününün katılana bildirilmesi gerekir. Ayrıca CMK’nın 231/11. maddesi gereğince hükmün açıklanmasına karar verilmesi halinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair önceki kararın tüm sonuçlarıyla ortadan kalkacağı ve hukuken var olmayan bir kararın kesinleşmesinin de mümkün olmadığı gözetilmelidir. Somut olayda, sanığa yükletilen suçun takibinin şikayete bağlı olması, katılanın şikayetten vazgeçmesi halinde kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle kamu davasının düşmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, CMK’nın 231. maddesindeki düzenlemeye yanlış anlam yüklenerek ve önceki hükmün kesinleştiğinden bahisle katılanın beyanının hükme esas alınamayacağının belirtilmesi,3-Kabule göre de, sabıkasız olan sanık hakkında hükmolunan 25 gün hapis cezasının, TCK’nın 50/3. maddesi uyarınca, aynı maddenin birinci fıkrasında belirtilen seçenek tedbirlerden birine çevrilmesi zorunluluğunun gözetilmemesi,Kanuna aykırı, sanık ... ve Üst Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 22/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.