Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 29897 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 31438 - Esas Yıl 2014
Tebliğname No : 2 - 2011/8973MAHKEMESİ : Nallıhan Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 04/05/2010NUMARASI : 2009/70 (E) ve 2010/19 (K)Suç : HakaretYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak; 1-Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nisbi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kamu görevlileri veya sivil vatandaşa yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir. Yargılamaya konu somut olayda; sanığın, duruşma salonunda duruşma olduğu için adliye koridorunda beklemesi ve sessiz olması için kendisini uyaran görevli polis memuruna söylediği memurluğunu bil, git görevini yap, herkesin bir amiri var senin de bir amirin var ”şeklinde yüksek sesle söylediği sözlerin, katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, rahatsız edici, davranış niteliğinde olduğu ve hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, yerinde görülmeyen gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi,2- Mahkemenin kabulüne göre,a-Seçimlik ceza öngören suçlarda hapis cezasının tercih edilmesi halinde TCK’nın 50/2. maddesi uyarınca, bu cezanın adli para cezasına çevrilemeyeceğinin gözetilmemesi,b-TCK'nın 62. maddesiyle indirim yapılırken, sonuç cezanın 11 ay 20 gün yerine 1 yıl ve buna bağlı olarak adli para cezasının fazla belirlenmesi, c-Kısa süreli hapis cezasından çevrilip ödenmeyen adli para cezalarının nasıl infaz edileceğinin 5275 sayılı CGTİK’nın 109 ve bu Kanunun uygulanmasını öngören, 20.03.2006 tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla yürürlüğe giren 2006/10218 numaralı Tüzüğün 51. maddesinde belirtildiği ve hükmün kesinleşmesinden sonra Cumhuriyet Savcılığının görevi dahilinde değerlendirilmesi gereken bir husus olduğu gözetilmeden, infazı kısıtlar biçimde adli para cezasının ödenmemesi halinde hapse çevrileceğinin ihtar edilmesi,d-TCK'nın 52/4. maddesi uyarınca adli para cezasının taksitlendirmesi sırasında, infazda duraksamaya yol açacak şekilde taksit aralığının gösterilmemesi,Kanuna aykırı ve sanık S.. K..'ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 22/10/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.