Tebliğname No : 4 - 2011/162717MAHKEMESİ : Alaşehir(Kapatılan) Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ : 16/12/2010NUMARASI : 2010/20 (E) ve 2010/850 (K)SUÇLAR : Tehdit, hakaret, iş ve çalışma hürriyetinin ihlaliYerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak,Sanık ile müşteki T.. A..'nın, evlerinin arasındaki bahçe kısmına, sanığa ait olan ağaçlara zarar verilmemesi koşuluyla bahçe duvarı yapılması konusunda anlaştıkları, sanığın 30/10/2009 tarihli savunmasında müştekinin ağaçlara zarar verilmeyeceği konusunda kendisine söz verdiğini belirtmesi, olay günü bahçe duvarının örülmesi sırasında 30/10/2009 tarihli olay yeri tutanağına göre, sanığa ait 2 adet ağacın kesilmiş olduğunun tespit edilmesi, sanığın ağaçlarının dip kısmından kesildiğini ve müşteki T.. A.. ile aralarında yaptıkları anlaşmaya uyulmaksızın duvar örüldüğünü görmesi üzerine müştekiler ile tartışmaya başladıklarının anlaşılması karşısında;1-Yukarıda anlatıldığı şekilde meydana gelen olayda, sanığın bahçe duvarı örmekte olan işçilerin çalışmasına engel olma amacı gütmeksizin bahçesine verilen zararın etkisi ile müştekiler ile arasında tartışma başladığı anlaşılmakla, sanığın bahçe duvarının örülmesine karşı çıkmadığı, bu konuda müşteki ile aralarında anlaştıklarını beyan etmesi karşısında, TCK'nın 117. maddesi uyarınca iş ve çalışma hürriyetine engel olmak suçunun oluşmayacağı, her iki olay nedeniyle zincirleme biçimde tehdit suçunun oluştuğu gözetilmeksizin sanık hakkında iş ve çalışma hürriyeti suçundan mahkumiyet kararı verilmesi,2-Sanığın 30/10/2009 tarihli savunmasında, bahçesinde bulunan armut ve nar ağaçlarına bahçe duvarı çalışmaları esnasında zarar verildiğini ve müşteki T.. A..'nın anlaşmalarına uygun olarak duvar ördürmediğini görmesi üzerine, nedenini sorduğunda müştekilerin kendisine bağırıp küfretmeye başladıklarını savunması ve 30/10/2009 tarihli olay yeri tutanağının sanığın beyanı ile örtüşmesi karşısında, olayın çıkış nedeni ve gelişmesi değerlendirilerek sonucuna göre tehdit suçu yönünden TCK’nın 29, hakaret suçu yönünden ise anılan Kanunun 129. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,3-Sanığın hakaret ve tehdit eylemlerini birden çok mağdura karşı değişik zamanlarda gerçekleştirmesi nedeniyle aynı neviden fikri içtima kuralı gereğince TCK'nın 43/2. maddesi aracılığıyla 43/1. maddesinden artırım yapılması, ardından da bulunan artırılmış ceza miktarı üzerinden zincirleme suç nedeniyle TCK'nın 43/1. maddesi uyarınca artırım yapılarak sonuç cezanın belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Kanuna aykırı ve sanık R.. B.. müdafiinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 07/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.