Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 28514 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 14732 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 4 - 2011/174163MAHKEMESİ : Ürgüp Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 10/02/2011NUMARASI : 2009/76 (E) ve 2011/32 (K)SUÇLAR : Hakaret, tehdit, yaralama, görevi yaptırmamak için direnmeYerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;1-Sanığa yükletilen yaralama ve hakaret eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,Cezaların kanuni bağlamda uygulandığı,Sanık hakkında hak yoksunluklarına hükmedilirken “53/1. maddesindeki belli hakları kullanmaktan mahrum bırakılmasına” biçiminde yanılgılı hüküm kurulmuş ise de, mahkumiyetin kanuni sonucu olarak infaz evresinde re'sen ve doğru olarak, TCK'nın 53. maddesinin 1 ilâ 3. fıkralarında öngörüldüğü biçimde uygulanması mümkün görüldüğünden bozmayı gerektirmediği,Anlaşıldığından sanık Y.. Ç..’ın ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,2- Sanık hakkında tehdit ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyizde ise;Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak; a-Polis memuru müştekilerin soruşturma aşamasındaki beyanlarında, sanığın elindeki sallama tabir edilen bıçakla kendilerine karşı direndiğini belirtmiş olmalarına rağmen, mahkemedeki beyanlarında sanığın kendilerine karşı direnmediğini belirtmiş olmaları ve tehdit suçuna ilişkin olarak 23/04/2007 tarihli polis tutanağı içeriği ile katılan, müşteki polis memurları, soruşturma aşamasında dinlenen tanıklar A.. E.., A.. Ö.. ve Ö.. B..'ın anlatımlarının kendi içinde ve birbirleriyle çelişkili olması karşısında, anlatımlar arasındaki çelişkinin giderilmeye çalışılması, giderilemediği takdirde yöntemince irdelenip hangi anlatıma hangi nedenle üstünlük tanındığı açıklanıp tartışılarak, sonucuna göre sanığın hukuksal durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeyerek, CMK’nın 59/2, 212/2. maddelerine uyulmaması,b-Görgüye dayalı bilgileri olduğu anlaşılan tanıklar A.. E.., A.. Ö..'ın usulünce duruşmaya çağrılarak dinlenilmeden veya hukuki dayanağı gösterilip dinlenilmelerine gerek bulunmadığına dair bir karar da verilmeden, soruşturma evresinde verdikleri ifadeleri de duruşmada okunmayarak, CMK'nın 206/2, 211/1-c maddelerine aykırı davranılması,Kabule göre;aa) Sanığın, görevi yaptırmamak için direnme eylemini, birden fazla görevliye karşı tek bir fiil ile gerçekleştirmesine karşın, TCK'nın 43/2. maddesinin uygulanmaması,bb) TCK’nın 53/1-(c) maddesinde yer alan hak yoksunluğunun, sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden ve 53/1 - a,b,d,e bentlerindeki hak yoksunlukları bakımından mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının gözetilmemesi, Kanuna aykırı ve sanık Y.. Ç..'ın temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce kısmen yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak, 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesi gözetilerek, sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 07/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.