Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 27698 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 34381 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇLAR : Tehdit, yaralama, mala zarar vermeHÜKÜMLER : Mahkumiyet, hükmün açıklanmasının geri bırakılması, temyiz isteğinin reddiYerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, sanıklara ait temyiz dilekçelerinin incelenmesinde, yalnızca kendileri hakkında verilen mahkumiyet hükümlerini temyiz ettikleri belirlenerek ve CMK’nın 34/2. ve 232/6.maddelerine aykırı olarak, sanık ...'un yüzüne karşı verilen hükümde, temyiz süresinin başlangıcının “tefhim ya da tebliğden itibaren” şeklinde yanıltıcı nitelikte gösterilmesi nedeniyle, sanık ...'un temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek, dosya görüşüldü:Anayasa Mahkemesinin 23/07/2009 gün ve 2006/65 Esas, 2009/114 Karar sayılı iptal kararının yürürlüğe girdiği 07/10/2010 tarihinden, 6217 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği 14.04.2011 tarihine kadar verilen, hem hapisten çevrilme hem de doğrudan verilen tüm adli para cezalarının (yeni bir yasal düzenleme yapılmadığı için) miktara bakılmaksızın temyize tabi olması nedeniyle, mahkemenin temyiz talebinin reddine ilişkin 14/12/2010 tarihli ek kararı kaldırılarak, 11/11/2010 tarihli asıl karara yönelik yapılan temyiz incelemesinde;A-Sanık ... hakkında, mağdur ...'a yönelik yaralama suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karara karşı yalnızca itiraz yolu açık ve dolayısıyla yapılan başvurunun bu doğrultuda değerlendirilmesinin gerekli bulunduğu,Anlaşıldığından, sanık ...'un tebliğnameye uygun olarak, temyiz davası isteği hakkında bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA,B-O Yer Cumhuriyet Savcısının ve sanık ...'ın temyiz talepleri yönünden;Temyiz dilekçelerinin süresinde verilmediği,Anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca, O Yer Cumhuriyet Savcısı ve sanık ...'ın tebliğnameye kısmen uygun olarak, TEMYİZ İSTEKLERİNİN REDDİNE, C- Diğer hükümlerle ilgili temyizlere gelince;Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;1- Sanıklar ..., ..., ... ve ...'ya yükletilen yaralama, mala zarar verme ve sanık ...'a yükletilen mala zarar verme eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,Cezaların kanuni bağlamda uygulandığı,Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığı da rastlanmamıştır,Ancak,Hükümlerden önce, 01.03.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5739 sayılı Kanunun 5. maddesi ile yapılan değişiklikle, 5237 sayılı TCK'nın 50/6. madde ve fıkrasında yer alan “yaptırım” ibaresinin tedbir olarak değiştirilip, 5275 sayılı Kanunun 106. maddesinin 4. ve 9. fıkralarının yeniden düzenlenip, 10. fıkrasının da yürürlükten kaldırılması karşısında, para cezasının ödenmemesi halinde, hapse çevrileceğinin sanığa ihtar edilmesi,Kanuna aykırı ve sanıklar sanıklar ..., ..., ... ve ...'nın temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası tebliğnameye uygun olarak, ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin sanığa ihtarına ibarelerin hükümlerden çıkarılması” biçiminde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,2-Sanık ... hakkında, mağdurlar ... ve ...'a yönelik yaralama suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri yönünden ileri sürülen başkaca nedenler yerinde görülmemiştir,Ancak,Sanık hakkında, mağdur ...'a yönelik yaralama suçundan kurulan hükümde, sanığın, “ileride tekrar suç işlemeyeceği konusunda kanaat oluştuğundan” bahisle, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği halde, mağdurlar ... ve ...'a yönelik yaralama suçlarında "ileride tekrar suç işlemeyeceği konusunda kanaat oluşmadığından” biçimindeki çelişkili gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükmün uygulanmaması, Kanuna aykırı ve sanık ...'un temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 30/09/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.