Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 27332 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 29385 - Esas Yıl 2013





Geceleyin işyeri dokunulmazlığını ihlâl suçundan suça sürüklenen çocuk ...'in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 116/1-4, 31/3. maddeleri uyarınca 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair, ... 2. Çocuk Mahkemesinin 10/05/2011 tarihli ve 2011/82-321 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 09.09.2013 gün ve 257883 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:İstem yazısında: “Dosya kapsamına göre;1- İsnat olunan eylemi gayrimuayyen bir saatte işlediği anlaşılan sanık hakkında, "şüpheden sanık yararlanır" ilkesi gereğince fiilin gündüzden sayılan zaman diliminde gerçekleştiğinin kabulü ile bu yönde ceza tayini gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasında,2- Suç tarihinde 18 yaşından küçük sanık hakkında hükmolunan kısa süreli hapis cezasının 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 50/3. maddesi uyarınca, anılan maddenin 1. fıkrası bentlerindeki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.TÜRK MİLLETİ ADINAI-Olay: Suça sürüklenen çocuk ... hakkında, hırsızlık, mala zarar verme ve geceleyin işyeri dokunulmazlığını ihlal suçlarından yapılan yargılama sonucunda, Diyarbakır 2. Çocuk Mahkemesinin 10/05/2011 tarihli kararıyla, hırsızlık suçundan 1 yıl 4 ay hapis, geceleyin işyeri dokunulmazlığını ihlal suçundan 8 ay hapis ve mala zarar verme suçundan, 1.600,00 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği, yüze karşı verilen kararın temyiz edilmeksizin kesinleşmesi üzerine, infaz aşamasında o yer Cumhuriyet Başsavcılığınca, sanığın hırsızlık eyleminin belirlenemeyen bir saatte işlenmesine karşın, geceleyin işyeri dokunulmazlığını ihlale ilişkin, TCK'nın 116/4. maddesi uygulanarak fazla ceza verildiği gerekçesiyle kanun yararına bozma yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:a- İşyeri dokunulmazlığını ihlal suçu yönünden, suçun işlendiği zaman diliminin tam olarak belirlenememesi nedeniyle, TCK’nın 116/4. maddesinin uygulanıp uygulanamayacağına,b- Suç tarihinde 18 yaşından küçük olan ve daha önce hapis cezasına mahkum edilmeyen sanık hakkında, hükmolunan kısa süreli hapis cezasının TCK’nın 50/3. maddesi uyarınca, aynı Kanunun 50/1. maddesinde belirtilen seçenek yaptırımlara çevrilmesi zorunluluğunun gözetilmemesine ilişkindir.III- Hukuksal Değerlendirme:a- İşyeri dokunulmazlığını ihlal suçunda suçun işlendiği zaman diliminin değerlendirilmesi,5237 sayılı TCK'nın 116/4. maddesinde, “Fiilin, cebir veya tehdit kullanılmak suretiyle ya da gece vakti işlenmesi hâlinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.” hükmüne yer verildiği,Aynı Kanun'un 6. maddesinin (1)-e fıkrasında ise, “Gece vakti deyiminden; güneşin batmasından bir saat sonra başlayan ve doğmasından bir saat evvele kadar devam eden zaman süresi, ....anlaşılır.” hükmü düzenlenmiştir.İnceleme konusu somut olayda, ... Cumhuriyet Başsavcılığının 27.01.2011 tarihli iddianamesiyle, suça sürüklenen çocuğun belirlenemeyen bir saatte müştekinin işyerinden hırsızlık yaptığı iddiasıyla kamu davası açıldığı, müşteki ve sanığın suçun işlendiği zaman dilimi hususunda açıklamalarının bulunmadığı ve yapılan yargılama sonucunda, suça sürüklenen çocuğun belirlenemeyen bir saatte müştekinin işyerinden hırsızlık yaptığı kabul edilerek cezalandırılmasına karar verildiği görülmektedir.Bu itibarla, suçun işlendiği zaman dilimi tam olarak belirlenemediğinden, suça sürüklenen çocuğun işyeri dokunulmazlığını ihlal eyleminde, TCK'nın 116/2. maddesinin uygulanması gerekirken, TCK'nın 116/4. maddesi uygulanarak fazla ceza verilmesi hukuka aykırıdır.b- Kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırımların değerlendirilmesi,5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50. maddesinin 3. fıkrasında, "Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir.'' hükmü yer almaktadır.İncelenen dosyada, suç tarihinde 15-18 yaş grubu içerisinde bulunan suça sürüklenen çocuğa ait adli sicil belgesi ve dosya içerisindeki ilamlara göre, 16.01.2008 olan suç tarihinden önce, hakkında verilmiş herhangi bir hapis cezasının bulunmadığı, bunun yanında adli para cezasına ilişkin mahkumiyeti ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin ilamının TCK’nın 50/3. maddesinin uygulanmasına engel teşkil etmediği, adli sicil kaydında yer alan hapis cezasına ilişkin mahkumiyetlerinin ise suç tarihinden sonra kesinleştikleri, bu nedenle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 116/1-4 ve 31/3. maddeleri uyarınca verilen 8 ay hapis cezasının, anılan Kanun’un 50/3. maddesi gereğince aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen seçenek yaptırımlardan birisine çevrilmesi gerekirken, emredici nitelikteki bu hükme uyulmadığı anlaşılmaktadır. IV- Sonuç ve Karar:Yukarıda açıklanan nedenlerle;Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,1- İşyeri dokunulmazlığını ihlâl suçundan suça sürüklenen çocuk ... hakkında, ... 2. Çocuk Mahkemesince verilen 10/05/2011 tarih ve 2011/82-321 sayılı kararın, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,2- Karardaki hukuka aykırılık sanığa daha hafif bir cezanın verilmesini gerektirmekle, aynı kanun maddesinin 4-d fıkrası uyarınca, dosyadaki belge ve bilgiler ile sanığın kişisel, sosyal ve ekonomik durumu da gözetilerek, işyeri dokunulmazlığını ihlal suçundan TCK'nın 116/2. maddesi uyarınca, maddede düzenlenen seçimlik cezalardan adli para cezası tercih edilerek sanığın 180 gün adli para cezasıyla cezalandırılmasına,3- TCK'nın 31/3. maddesi uyarınca 1/3 oranında indirim yapılarak, sanığın 120 gün adli para cezasıyla cezalandırılmasına,4- Gün üzerinden belirlenen adli para cezasının, TCK'nın 52/2. maddesi uyarınca günlüğü takdiren 20 TL'den paraya çevrilerek, sanığın 2.400 Türk lirası adli para cezasıyla CEZALANDIRILMASINA,5- TCK'nın 52/4. maddesi gereğince adli para cezasının aylık 24 eşit taksitler halinde ödenmesine, taksitlerden birisinin süresinde ödenmemesi durumunda geri kalan kısmının tamamının tahsil edileceğinin bildirilmesine, kararın diğer yönlerinin olduğu gibi bırakılmasına, 25.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.