Hakaret ve iftira suçlarından sanık ... Karalp hakkında yapılan yargılama sonunda mahkumiyetine dair, Siverek 2. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 09/05/2008 tarih ve 2008/38 esas, 2008/93 karar sayılı hükümlerin, sanık tarafından temyizi üzerine,Dairemizin 19.09.2012 tarih ve 2010/16602 esas, 2012/17941 karar sayılı kararıyla, sanık ... hakkında hakaret suçundan bozma kararı verildiği, iftira suçundan verilen mahkumiyet kararı hakkında hüküm kurulmadığı, dosyanın mahalline gönderilmesinden sonra belirtilen eksikliğin tespit edilerek, yeniden inceleme yapılmak üzere dosyanın Yargıtay savcılığına gönderilmesi üzerine,Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 29/01/2014 tarih ve 2014/26266 sayılı maddi hatanın düzeltilmesi istemli yazıda;“5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 8. maddesinin 1. fıkrasında "Bölge adliye mahkemelerinin, 26.9.2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2. maddesi uyarınca Resmi Gazetede ilan edilecek göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 322. maddesinin dördüncü, beşinci ve altıncı fıkraları hariç olmak üzere, 305 ila 326. maddeleri uygulanır." hükmüne yer verildiği,Yüksek Yargıtay 4 Ceza Dairesinin 19/09/2012 tarih ve 2010/16602 E- 2012/17941 K sayılı ilamıyla vermiş olduğu kararda sanık ... hakkında iftira suçuyla ilgili olarak herhangi bir hüküm kurulmadığı,Sanık hakkında hakaret suçuyla ilgili olarak sanığın katılan... hakkında yazdığı ihbar yazısının katılanlar ... ve ... hakkında hakaret suçunu oluşturduğunun kabul edilmesi karşısında sanık hakkında TCK 43/2 maddesinde yazılı zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılmadan yazılı şekilde karar verilmesi, yasaya aykırı olduğu belirtilerek hükmün bozulmasına karar verildiği,Yüksek Mahkemece yapılan temyiz incelemesi sonucunda, İftira suçundan herhangi bir hüküm kurulmayarak 1412 sayılı C.Y.Yasasının 320 ve 321 maddelerine aykırı hakaret edildiği ve bu durumun hukuka aykırı olduğu, ve Yüksek Mahkemece verilen karar itiraz etmek gereği hasıl olmuştur.SONUÇ VE İSTEK : Yukarıda açıklanan gerekçeler ve tüm dosya kapsımına göre, Yüksek Yargıtay 4 Ceza Dairesinin 19/09/2012 tarih ve 2010/16602 E- 2012/17941 K sayılı ilamıyla iftira suçuyla ilgili olarak herhangi bir hüküm kurulmadığının anlaşılması karşısında, sanık ... hakkında katılanlardan ... ve...yönelik cinsel taciz suçunu işlediği ileri sürülerek katılanların, işlemediğini bildiği halde hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılması yada idari yaptırım uygulanmasını sağlamak amacıyla hukuka aykırı bir fiil isnat ettiği ve atılı suçun yasal öğelerinin oluştuğu gözetilerek sanık hakkında iftira suçundan onama kararı verilmesi,İtirazımız yerinde görülmez ise dosyanın itiraz hakkında bir karar verilmek üzere Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmesi, itirazen arz ve talep olunur.” denilmektedir.GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 8/1 maddesine 5560 sayılı Kanun ile eklenen son cümlesinde "Yargıtay ceza daireleri ile Ceza Genel Kurulu kararlarındaki yazıma ilişkin maddi hataların düzeltilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, ilgili ceza dairesi veya Ceza Genel Kuruluna başvurabilir." hükmü yer almaktadır.İncelenen somut olayda, hakaret ve iftira suçlarından hakkında mahkumiyet kararı verilen, sanık ... ile ilgili yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizin 19.09.2012 tarihli kararı ile hakaret suçundan kurulan hükümler yönünden bozma kararı verildiği, ancak maddi hata sonucu iftira suçu yönünden kurulan hüküm hakkında bir karar verilmediği anlaşılmıştır. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yukarıda açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden, ... 2. Asliye Ceza Mahkemesince sanık ... hakkında, iftira suçundan verilen, 09/05/2008 gün ve 2008/38 esas, 2008/93 karar sayılı hükmün yeniden incelenmesi sonucu;Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak: Sanığın duyuma dayanan ve gerçekleşen birtakım olaylarla ilgili resmi makamlara yakınma niteliğinde bulunan eylemlerinde, katılan hakkında verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın, sanığın cezalandırılmasına yeterli somut kanıt niteliğinde olmaması karşısında; sanığın katılan hakkında şüphe üzerine yapmış olduğu şikayetine konu iddiaların kanıtlanamamış olması ve suçsuz olduğunu bildiği kişiye ne şekilde sırf suç yüklemek özel kastı ile hareket ettiği tartışılıp, anayasal yakınma hakkını kullanıp kullanmadığı da irdelenmeden, eksik inceleme ile hüküm kurulması,Kanuna aykırı ve sanık ...'in temyiz iddiaları ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, maddi hata incelemesine konu edilmeyen hakaret suçu yönünden, Dairemizin 19.09.2012 gün ve 2010/16602 esas, 2012/17941 karar sayılı kararında yer alan hususların olduğu gibi bırakılmasına, 25.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.