MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇLAR : İmar kirliliğine neden olma, mühür bozmaHÜKÜMLER : MahkumiyetYerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;A- Sanığa yükletilen mühür bozma eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,Anlaşıldığından sanık ...'un ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,B- Sanık hakkında imar kirliliğine neden olma suçundan kurulan hükme yönelik temyize gelince, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak; 1- TCK'nın 184/4. maddesinin; "Üçüncü fıkra hariç, bu madde hükümleri ancak belediye sınırları içinde veya özel imar rejimine tabi yerlerde uygulanır." hükmü gereğince, mücavir alanda anılan suçun oluşmaması ve suça konu imalatların yapıldığı yerin, ... Belediyesinin mücavir alanında kaldığının anlaşılması karşısında, bu yerin özel imar rejimine tabi yerlerden olup olmadığı, kuşkuya yer vermeyecek biçimde saptanarak, sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,2- Mahkemenin kabulüne göre, sanığın ruhsatsız inşaatının 31/10/2007 tarihli yapı tatil tutanağı ile durdurulması sonrasında, kamu davası açılmadan önce ruhsat almaksızın inşaata devam ettiğinin 14/04/2008 tarihli tutanakla tespiti karşısında; eylemin zincirleme olarak devam ettiği ve TCK'nın 43/1. maddesi ile cezasında artırım yapılması gerektiğinin düşünülmemesi, Kanuna aykırı ve sanık ...'un temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından yeniden kurulan hükümde 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 24/09/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.