Tebliğname No : 4 - 2011/38406MAHKEMESİ : İzmir(Kapatılan) 17. Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ : 16/09/2010NUMARASI : 2010/56 (E) ve 2010/95 (K)SUÇLAR : TehditYerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre, mahkemenin TCK’nın 62/1. maddesini uygulama gerekçesinden farklı olarak, sanıklar hakkında, “kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılmadığından CMK’nın 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığı” biçimindeki gerekçesi karşısında, tebliğnamedeki bu hususla ilgili bozma düşüncesine iştirak edilmeyerek yapılan incelemede;1-Sanık F.. E..'na yükletilen tehdit eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğesinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığ??,Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,Anlaşıldığından, sanık F.. E..’nun ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 2-Sanık C.. K.. hakkında kurulan hükme yönelik temyize gelince;Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak; Sanık F.'ın aşamalarda, sanık C.'in, kendisine yönelik ”seni vururum” diyerek tehdit ettiğini beyan etmesi, katılan D.'ın ise sanık C.'in, F.'a ve kendisine yönelik olarak “sizi vururum” diyerek tehditte bulunduğunu ileri sürmesi karşısında, beyanlar arasındaki çelişki giderilip, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, hangi beyana niçin üstünlük tanındığı açıklanıp tartışılmadan, eksik kovuşturma ve yetersiz gerekçeyle sanık hakkında TCK’nın 43. maddesinin uygulanması,Kanuna aykırı ve sanık C.. K..'in temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 03/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.