Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 25856 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 31217 - Esas Yıl 2014





Tebliğname No : KYB - 2014/201396Tehdit ve kötü muamele suçlarından sanık İsmail Ertük hakkında yapılan yargılama sonucunda, İstanbul Anadolu 30. Sulh Ceza Mahkemesinin 2013/645 esas sayılı dosyası ile İstanbul Anadolu 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 2013/155 esas sayılı dosyası arasında, hukuki ve fiili irtibat bulunduğundan her iki dosyanın birleştirilmesine, birleştirme uyuşmazlığının çözümü için dosyanın görevli İstanbul Anadolu nöbetçi Asliye Ceza Mahkemesine gönderilmesine dair, İstanbul Anadolu 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 04/04/2014 tarihli ve 2013/155 esas, 2014/481 sayılı kararını müteakip, karar verilmesine yer olmadığına dair İstanbul Anadolu 24. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/04/2014 tarihli ve 2014/114 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 05.06.2014 gün ve 201396 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:İstem yazısında: “Dosya kapsamına göre; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 17/1. maddesinde yer alan "(1) Yukarıdaki maddelere göre her biri değişik mahkemelerin yetkisi içinde bulunan bağlantılı ceza davaları, yetkili mahkemelerden herhangi birisinde birleştirilerek görülebilir. (2) Bağlantılı ceza davalarının değişik mahkemelerde bakılmasına başlanmış olursa, Cumhuriyet savcılarının istemlerine uygun olmak koşuluyla, mahkemeler arasında oluşacak uyuşma üzerine, bu davaların hepsi veya bir kısmı bu mahkemelerin birinde birleştirilebilir. (3) Uyuşulmazsa, Cumhuriyet savcısı veya sanığın istemi üzerine ortak yüksek görevli mahkeme birleştirmeye gerek olup olmadığına ve gerek varsa hangi mahkemede birleştirileceğine karar verir." hükmü dikkate alındığında, İstanbul Anadolu 30. Sulh Ceza Mahkemesinin 02/04/2014 tarihli yazısı ile birleştirmeye muvafakat vermediği, dosyada birleştirme kararı hususunda uyuşmazlık bulunduğu, bu nedenle itiraz konusu hakkında bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Kanun yararına bozma isteminin, iki ayrı mahkemede görülmekte olan kamu davaları arasında bağlantı bulunup bulunmadığı ve bağlantı var ise davanın hangi mahkemede görülmesi gerektiğine ilişkin olduğu, bu çerçevede istemin yargı yeri belirlenmesine yönelik uyuşmazlık niteliğinde bulunduğu, 22.01.2015 tarih ve 29244 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 10 gün sonra yürürlüğe giren, Yargıtay Ceza Daireleri İş Bölümüne ilişkin 2015/8 sayılı karar uyarınca, “Yargı yeri belirlemeleri” ne ilişkin uyuşmazlıkların Yargıtay 5. Ceza Dairesinin görev alanına girdiği, Yüksek Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 19.11.2014 tarih ve 2014/9306 esas, 2014/11180 sayılı kararında da, hırsızlık ve belgede sahtecilik suçlarına ilişkin birleştirme uyuşmazlığına dair merci kararının incelenerek karara bağlandığı anlaşılmakla, işin incelenmesi Yüksek 5. Ceza Dairesinin görevine girdiğinden, dosyanın ilgili daireye gönderilmesine, 02.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.