Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 25809 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 43430 - Esas Yıl 2014





Tebliğname No : 3 - 2013/30902MAHKEMESİ : Malatya(Kapatılan) 3. Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ : 20/11/2012NUMARASI : 2011/684 (E) ve 2012/292 (K)SUÇLAR : Tehdit, yaralama, kişilerin huzur ve sükununu bozmaYerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;1- Sanığa yükletilen müşteki G.. A..'e yönelik kişilerin huzur ve sükununu bozma ile müşteki H.. E..'a yönelik yaralama eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,Sanık hakkında hak yoksunluklarına hükmedilirken TCK'nın 53/l-(c) maddesindeki hak yoksunluğunun sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının gözetilmeyerek “...(c) bendindeki haklarından da koşullu salıverme tarihine kadar yoksun bırakılmasına,” şeklinde yanılgılı hüküm kurulmuş ise de, mahkumiyetin kanuni sonucu olarak infaz evresinde re'sen ve doğru olarak, TCK'nın 53. maddesinin 1 ilâ 3. fıkralarında öngörüldüğü biçimde uygulanması mümkün görüldüğünden bozmayı gerektirmediği,Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükümleri etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.Ancak,Tekerrüre esas alınan mahkumiyet kararlarının suç tarihinden sonra kesinleşmesi ve kesin nitelikteki adli para cezasından ibaret olması karşısında, sanık hakkında TCK'nın 58. maddesinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,Kanuna aykırı ve sanık Y.. E..’nin temyiz iddiaları yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu nedenle BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktasının; tebliğnameye uygun olarak, “tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin kısımların karardan çıkarılması” biçiminde DÜZELTİLMESİNE ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükümlerin bu bağlamda ONANMASINA,2-Sanık hakkında müşteki G.. A..'e yönelik tehdit ve yaralama ile müşteki H.. E..'a yönelik tehdit suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyizde;Ancak,a)Sanığın suç tarihinden önce, 23/03/2010 tarihi itibariyle müşteki G. A.'ten boşanmış olmasına karşın, yaralama suçundan hüküm kurulurken, sanığın eylemini resmi nikahlı eşine karşı gerçekleştirdiği şeklindeki hatalı gerekçeyle TCK'nın 86/3-a maddesi uyarınca artırım yapılmak suretiyle fazla ceza tayini,b)Daha önce hapis cezasına mahkûmiyeti bulunmayan sanık hakkında müşteki H.. E..'a yönelik yaralama eylemi nedeniyle hükmolunan 1 ay hapis cezasının, TCK’nın 50/3. maddesi uyarınca, aynı maddenin birinci fıkrasında belirtilen seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi zorunluluğunun gözetilmemesi,c)TCK'nın 53/l-(c) maddesindeki hak yoksunluğunun sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının gözetilmemesi,d)Tekerrüre esas alınan mahkumiyet kararlarının suç tarihinden sonra kesinleşmesi ve kesin nitelikteki adli para cezasından ibaret olması karşısında, sanık hakkında TCK'nın 58. maddesinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,Kanuna aykırı ve sanık Y.. E..'nin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 02/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.