Tebliğname No : 4 - 2011/113107MAHKEMESİ : İzmir(Kapatılan) 3. Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ : 16/09/2010NUMARASI : 2009/1205 (E) ve 2010/1776 (K)SUÇ : TehditYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, Anayasanın 40/2, CMK’nın 232/6 ve 34/2 ile 1412 sayılı CMUK’nın 310. maddeleri gereğince, kararda başvurulacak kanun yolu, süresi, mercii ve şeklinin kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerektiği halde, sanık F.. A..'ın yüzüne karşı verilen hükümde, temyiz süresinin başlangıcının “tefhim ve tebliğ tarihinden itibaren” şeklinde yanıltıcı gösterilmesi nedeniyle, sanık F.. A.. 'ın temyiz isteğinin süresinde olduğu kabul edilerek dosya görüşüldü:16/09/2010 tarihinde, Yerel Mahkeme tarafından karar verildikten ve dosyadan elini çektikten sonra, hüküm kurulurken yazım sırasında hata yapıldığından bahisle 15/10/2010 tarihinde verilen ek karar, hukuken yok hükmünde kabul edilerek yapılan incelemede;Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;Sanığa yükletilen tehdit eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.Ancak,Geçmişte işlediği kasıtlı suçtan mahkumiyetinin bulunması nedeniyle hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesine yasal olanak bulunmayan sanığın sabıkalı olduğu ve yargılama aşamasında edindirdiği kanaat itibari ile suç işlemekten çekineceğine dair mahkemede kanaat oluşmadığı gerekçesiyle CMK'nın 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesine karşın, aynı hükmün devamında bu kez kopyalama hatası sonucu CMK'nın 231/8., 10. ve 11. maddelerinin uygulanması suretiyle hükümde çelişkiye neden olunması,Kanuna aykırı ve O Yer Cumhuriyet Savcısı ile sanık F.. A..'ın temyiz iddiaları yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktasının; tebliğnameye uygun olarak, “CMK'nın 231/8, 10 ve 11. maddelerinin uygulanmasına ilişkin fıkraların hükümden çıkarılması” biçiminde DÜZELTİLMESİNE ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükmün bu bağlamda ONANMASINA, 20/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.