Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 24899 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 35843 - Esas Yıl 2014





Tebliğname No : KYB - 2014/251162Tehdit suçundan sanık S.. B..'ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 106/2-c. maddesi uyarınca 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun'un 51/1-3. maddesi gereğince cezasının ertelenmesine ve 2 yıl denetim süresine tabi tutulmasına dair, Torbalı 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/09/2008 tarihli ve 2006/191 esas, 2008/515 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 14.07.2014 gün ve 251162 sayılı istem yazısıyla dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:İstem yazısında; “5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 193. maddesinde yer alan, "(1) Kanunun ayrık tuttuğu hâller saklı kalmak üzere, hazır bulunmayan sanık hakkında duruşma yapılmaz. Gelmemesinin geçerli nedeni olmayan sanığın zorla getirilmesine karar verilir. (2) Sanık hakkında, toplanan delillere göre mahkûmiyet dışında bir karar verilmesi gerektiği kanısına varılırsa, sorgusu yapılmamış olsa da dava yokluğunda bitirilebilir." şeklindeki düzenlemeye aykırı biçimde, sanığın savunması alınmadan mahkumiyet kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.TÜRK MİLLETİ ADINAI-Olay: Tehdit suçundan sanık S.. B.. hakkında yapılan yargılama sonucunda, Torbalı 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/09/2008 tarihli kararıyla, 2 yıl hapis cezası verilerek, cezasının ertelendiği, sanığın deneme süresi içerisinde işlemiş olduğu kasıtlı bir suç nedeniyle mahkum edilmesi üzerine, aynı mahkemenin 23.01.2014 tarihli ek kararıyla erteli cezasının 1 yıl süreyle ceza infaz kurumunda çektirilmesine karar verildiği, kesinleşen bu kararın infazı sırasında, savunma hakkının kısıtlandığı gerekçesiyle kanun yararına bozma yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:Sorgusu yapılmayan sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmesine dair hukuka aykırılığa ilişkindir. III- Hukuksal Değerlendirme:5271 sayılı CMK’nın 191. maddesinde duruşmaya başlanmasına ilişkin kurallar ile sanığın sorgusunun nasıl icra edileceğine ilişkin hükümlere yer verilmiş, anılan Kanunun 193/1. maddesinde ise, kanunun ayrık tuttuğu haller saklı kalmak üzere, hazır bulunmayan sanık hakkında duruşma yapılamayacağı belirtilmiştir. Kanunun ayrık tuttuğu hallere ise 5271 sayılı Kanun’un 193/2 ve 195. maddelerinde yer verilmiştir.CMK’nın 195. maddesindeki düzenlemeye göre, suçun yalnız veya birlikte adli para cezasını veya müsadereyi gerektirmesi halinde, sanık gelmese de duruşma yapılabilecektir, ancak maddenin uygulanabilmesi için iki koşulun bir arada bulunması gerekmektedir. Bunlardan ilki, suçun yaptırımının adli para cezası ve/veya müsadereden ibaret bulunması, ikinci koşul ise, sanığa gönderilecek davetiyeye gelmese de duruşmanın yapılacağı ihtarının yazılmış olmasıdır.193. maddenin 2. fıkrasında ise, “Sanık hakkında, toplanan delillere göre mahkûmiyet dışında bir karar verilmesi gerektiği kanısına varılırsa, sorgusu yapılmamış olsa da dava yokluğunda bitirilebilir” hükmüne yer verilmiştir. Bu hükümler yüz yüze yargılama ilkesinin istisnasını oluşturmakta ise de, somut olayda uygulanma imkanı bulunmamaktadır. İnceleme konusu somut olayda; tehdit suçundan sanık S.. B.. hakkında yapılan yargılama sırasında, savunmasının alınması için çıkarılan tebligat ve ihzar müzekkeresinin bila ikmal iadesi üzerine yakalama kararı düzenlendiği, ancak yakalama kararının infazı beklenmeden, 24.09.2008 tarihli celsede yargılamaya devam edilerek hapis cezasıyla mahkumiyetine karar verilmiştir.Bu itibarla, CMK’nın 193/1. maddesinde yazılı olup, savunma hakkı yanında yargılama yönteminin temel ilkelerinden olan “doğrudan doğruyalık, vasıtasızlık ve yüzyüzelik” ilkelerinin gerçekleştirilmesi amaçlarına da yönelik bulunan; "hazır bulunmayan sanık hakkında duruşma yapılamaz" hükmüne uyulmayarak, savunma alınmadan mahkumiyet hükmü kurulması hukuka aykırıdır.IV- Sonuç ve Karar:Yukarıda açıklanan nedenlerle;1- Tehdit suçundan sanık S.. B.. hakkında, Torbalı 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/09/2008 tarihli ve 2006/191 esas, 2008/515 sayılı kararının, savunma alınmadan mahkumiyet hükmü kurulması nedeniyle, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 2- Bozma kararı doğrultusunda, anılan Kanun maddesinin 4/b fıkrası uyarınca yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın mahkemesine iadesine, 19/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.