Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 24896 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 28347 - Esas Yıl 2014





Tebliğname No : KYB - 2014/174035Basit yaralama ve tehdit suçlarından sanıklar F.. G.. ve Ş.. G.. hakkında yapılan yargılama sonucunda, iddianamenin hatalı düzenlendiği ve mevcut haliyle yargılama yapmanın mümkün olmadığı cihetle ceza tertibine yer olmadığına dair, Eskişehir 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/11/2012 tarihli ve 2012/844 esas, 2012/976 sayılı kararını müteakip, Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen yeni iddianame üzerine, basit yaralama ve tehdit suçlarından sanık F.. G..'in, 5237 sayılı Kanun'un 86/2, 106/l-2.cümle, 43/2, 29 ve 58. maddeleri gereğince 3 ay hapis ve 27 gün hapis cezaları ile basit yaralama suçundan sanık Ş.. G..'in, 5237 sayılı Kanun'un 86/2, 29 ve 58. maddeleri gereğince 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına ilişkin, anılan Mahkemenin 21/11/2013 tarihli ve 2012/1096 esas, 2013/486 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 20/05/2014 gün ve 174035 sayılı istem yazısıyla, Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.İstem yazısında; “5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/7. maddesinde "Aynı fiil nedeniyle, aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa davanın reddine karar verilir." hükmünün yer aldığı, dosya kapsamına göre; basit yaralama ve tehdit suçlarından sanıklar F.. G.. ve Ş.. G.. hakkında yapılan yargılama sonucunda, ceza tertibine yer olmadığına dair, Eskişehir 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/11/2012 tarihli ve 2012/844 esas, 2012/976 sayılı kararın verilmiş olması, söz konusu kararın temyiz incelemesi için Yargıtay'da bulunması karşısında, sanıkların aynı eylemi nedeniyle Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığının 04/12/2012 tarihli ve 2012/29919 soruşturma, 2012/3590 sayılı iddianamesi ile açılan mükerrer davanın, 5271 sayılı Kanun'un 223/7. maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olmasında isabet görülmemiştir.”denilmektedir.TÜRK MİLLETİ ADINAI-Olay: Basit yaralama ve tehdit suçlarından sanıklar F.. G.. ve Ş.. G.. hakkında yapılan yargılama sonucunda, Eskişehir 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/11/2012 tarihli kararıyla, iddianamenin hatalı düzenlendiği gerekçesiyle ceza verilmesine yer olmadığına karar verilerek, yeni bir iddianame düzenlenmesi için suç duyurusunda bulunulduğu, bu kararın O Yer Cumhuriyet Başsavcılığınca temyiz edildiği ve temyiz incelemesi sonuçlanmadan sanıkların aynı eylemleri nedeniyle Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığının 04/12/2012 tarihli iddianamesiyle kamu davası açılması üzerine, aynı Mahkemenin 21.11.2013 tarihli kararıyla hapis cezasıyla cezalandırılmalarına karar verildiği, temyiz edilmeksizin kesinleşen bu kararın infazı sırasında, sanıklar hakkında mükerrer dava açıldığı gerekçesiyle kanun yararına bozma yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:Aynı fiil nedeniyle aynı sanıklar hakkında mükerrer dava açılıp açılmadığının belirlenmesine ilişkindir.III- Hukuksal Değerlendirme:5271 sayılı CMK'nın 223. maddesinin 7. fıkrasında "Aynı fiil nedeniyle aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa, davanın reddine karar verilir" hükmü yer almaktadır. Mükerrer davadan bahsedilebilmesi için, sanık hakkında açılan her bir davanın tarafları, suç tarihleri ve olayının aynı olması gerekmektedir.Bu bilgiler ışığında sanık hakkında mükerrer açıldığı iddia edilen kamu davaları incelendiğinde; Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığının 22.08.2012 tarih ve 2012/21127-7227-2537 sayılı iddianamesiyle sanık F.. G.. hakkında silahla tehdit ve yaralama suçlarından, sanık Ş.. G.. hakkında yaralama suçundan kamu davası açıldığı, iddianamede suç tarihinin 05.08.2012 tarihi olarak gösterildiği, yapılan yargılama sonucunda Eskişehir 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/11/2012 tarihli kararıyla, iddianamenin hatalı düzenlendiği gerekçesiyle ceza verilmesine yer olmadığına karar verilerek, yeni bir iddianame düzenlenmesi için suç duyurusunda bulunulduğu, O Yer Cumhuriyet savcısı tarafından bu kararın temyiz edildiği ve Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 19/03/2015 gün ve 2014/17842 Esas 2015/24895 Karar sayılı kararı ile hükmün bozulduğu, bozma gerekçesinde yerel mahkemenin hatalı usuli işlem nedeniyle mükerrer dava açılmasına sebebiyet verdiği vurgusunun bulunduğu,Yine aynı sanıklar hakkında, Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığının 04.12.2012 tarih ve 2012/29919-10592-3590 sayılı iddianamesiyle, sanık F.. G.. hakkında silahla tehdit ve yaralama suçlarından, sanık Ş.. G.. hakkında ise yaralama suçundan kamu davası açıldığı, iddianamede suç tarihinin 05.08.2012 tarihi olarak gösterildiği, yapılan yargılama sonucunda Eskişehir 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 21.11.2013 tarihli kararı ile, her iki sanığın hapis cezasıyla mahkumiyetine karar verildiği ve bu kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır.Yukarıda yer verilen safahat bilgilerine göre, sanıklar hakkında açılan her iki davanın mağduru, suçu, suç tarihi ve olayının aynı olması karşısında, temyiz aşamasında bulunan ilk davaya ilişkin Eskişehir 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/11/2012 tarihli kararının sonucunun beklenilmesi gerekirken, aynı konuda açılan mükerrer dava üzerine sanıkların mahkumiyetine karar verilmesi hukuka aykırıdır. IV- Sonuç ve Karar:Yukarıda açıklanan nedenlerle;Basit yaralama ve tehdit suçlarından sanıklar F.. G.. ve Ş.. G.. hakkında, Eskişehir 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/11/2013 tarihli ve 2012/1096 esas, 2013/486 sayılı kararının, 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, 19/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.