Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 24619 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 7212 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 2 - 2012/30182MAHKEMESİ : Sultanhisar(Kapatılan) Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ : 31/10/2011NUMARASI : 2010/120 (E) ve 2011/114 (K)SUÇLAR : Hakaret, tehditYerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:A-Sanığın, temyiz dilekçesini süresi içinde vermediği anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca sanık İ.. G..’in tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,B-O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz isteğine gelince; Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak;Sanık hakkında, 19/05/2010 tarihinde mağdur N.. C..’i telefonla arayarak tehdit ettiği iddiasıyla dava açıldığı, yargılamanın 2010/120 esas sayılı dava üzerinden yapıldığı, 25/06/2010 tarihinde de yine telefonla mağdur N.. C.. ile katılan K.. A..’a hakaret ve tehdit ettiği iddiasıyla dava açılıp, 2010/113 esas sayılı dava üzerinden yapılan yargılamanın, önceki dava ile birleştirilmesine karar verildiği, mağdur N.. C..’in şikayetinden vazgeçmesi nedeniyle hakaret suçundan düşme kararı verilirken, 2010/120 esas sayılı davadaki mağdur N.. C..’i tehdit eylemi ile, 2010/113 esas sayılı davada katılan K.. A..’a hakaret ve tehdit eylemlerinden mahkumiyet kararları verildiği, bu davada mağdur N.. C..’e yönelen tehdit eyleminden hüküm kurulmadığı anlaşılmaktadır. 1-2010/113 esas sayılı dava dosyasının incelenmesinde, sanığın, tanık A. E. H.’nun telefonunu aradığı, mağdur N.. C.., katılan K.. A.. hakkında tehdit ve hakaret içeren sözler söylediği, konuşmalar sırasında tanığın telefonun hoparlörünü açtığı, yanında bulunan mağdur N., katılan K. ve K.’ın ismi belli olmayan kızının konuşmaları duyduğu, K.’ın kızının da konuşmayı telefonuna kaydettiği olayda; sanığın, konuşmalar sırasında mağdur, katılan ve katılanın kızının da kendisini dinlediğini bilmediği, aksi bir iddianın da ileri sürülmediği, sanığın sadece tanık A. E. ile konuştuğu zannı ile hareket ettiği olayda; hakaret suçu açısından ihtilat öğesinin, tehdit suçu açısından ise iletme kastının ne şekilde oluştuğu açıklanmadan her iki suçtan da mahkumiyet kararları verilmesi, 2-2010/113 esas sayılı dava dosyasının suç tarihinin, 23/06/2010 olmasına karşın gerekçeli karar başlığında 25/06/2010 olarak gösterilmesi, 3-Sanığın, mağdur N.. C..’i hem 2010/120 esas sayılı dava dosyasında 19/05/2010 tarihinde tehdit ettiği, hem de 2010/113 esas sayılı dava dosyasında 23/06/2010 tarihinde tehdit ettiğinin ileri sürülmesine karşın, 19/05/2010 tarihinde gerçekleşen eylemde mahkumiyet kararı verilirken, 23/06/2010 tarihli eylem hakkında hüküm kurulmaması,4-Kabule göre de; a)2010/113 esas sayılı dava dosyasında sanığa yüklenen suçların oluşması durumunda, sanığın 19.05.2010 tarihinde mağdur N.. C..’i tehdit etmesi, 23/06/2010 tarihinde de hem mağdur N.’yi hem de katılan K.. A..’ı tehdit etmesi eylemlerinde, tehdit suçundan bir kez hüküm kurularak daha sonra aynı suçun birden fazla kişiye tek fiille işlenmesi nedeniyle TCK’nın 43/2, bir suç işleme kararının icrası kapsamında aynı kişiye karşı değişik zamanlarda suç işlenmesi nedeniyle TCK’nın 43/1. maddelerinin uygulanıp uygulanmayacağı tartışılmadan, tehdit suçundan mağdur sayısınca ayrı ayrı hüküm kurulması, b)Nazilli Sulh Ceza Mahkemesinin 15/05/2007 tarih ve 840/191 sayılı mahkumiyet kararı nedeniyle mükerrir olan sanık hakkında, hapis ve adli para cezası şeklinde seçenek yaptırım içeren hakaret suçunda, TCK’nın 58/3. maddesi gereğince hapis cezasının tercih edilerek, cezanın da mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmemesi,Kanuna aykırı ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 16/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.