Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 24508 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 35159 - Esas Yıl 2014





Tebliğname No : KYB - 2014/237002Yaralama ve tehdit suçlarından sanık M.. T..'nun, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/2, 86/3-e ve 62. maddelerinden 5 ay hapis; 106/1 ve 62. maddelerinden de 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, Malkara Sulh Ceza Mahkemesi'nin 30/03/2012 tarihli ve 2012/94 esas, 2012/303 karar sayılı kararı tekerrüre esas olması sebebiyle, sanığın cezasının 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 58/6. maddesine göre mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine dair, Malkara Sulh Ceza Mahkemesi'nin 20/12/2013 tarihli ve 2012/421 esas, 2013/327 karar sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 26.06.2014 gün ve 237002 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:İstem yazısında; “Sanığın tekerrüre esas alman Malkara Sulh Ceza Mahkemesinin 20/12/2013 tarihli ve 2012/94 esas, 2012/303 sayılı kararma konu 2,000,00 Türk lirası adlî para cezasının, 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu 305/1-son maddesi uyarınca kesin olması karşısında, sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.TÜRK MİLLETİ ADINAI-Olay: Yaralama ve tehdit suçlarından sanık M.. T.. hakkında yapılan yargılama sonucunda, Malkara Sulh Ceza Mahkemesi'nin 20/12/2013 tarihli kararıyla ayrı ayrı 5 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve tekerrüre esas sabıkası bulunduğundan TCK’nın 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verildiği, yoklukta verilen bu kararın temyiz edilmeksizin kesinleşmesi üzerine, infaz aşamasında tekerrür hükmüne yönelik olarak kanun yararına bozma talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır.II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:Adli sicil kaydında yer alan ve hüküm tarihi itibariyle kesin nitelikte olan para cezasına ilişkin ilamın, tekerrüre esas alınamayacağının gözetilmemesine ilişkindir.III- Hukuksal Değerlendirme:5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 8. maddesinin 1. fıkrasında, "Bölge adliye mahkemelerinin, 26.9.2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2. maddesi uyarınca Resmi Gazetede ilan edilecek göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 322. maddesinin dördüncü, beşinci ve altıncı fıkraları hariç olmak üzere, 305 ila 326. maddeleri uygulanır." hükmüne yer verildiği,14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Yasanın 23. maddesi ile CMK'nın 272. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendinde “hapis cezasından çevrilen adlî para cezaları hariç olmak üzere, sonuç olarak belirlenen 3.000 Türk Lirası dâhil adlî para cezasına mahkûmiyet hükümlerine karşı istinaf yasa yoluna başvurulamayacağı” şeklinde değişiklik yapılmış ve 6217 sayılı Yasanın 26. maddesi ile de 5320 sayılı Ceza Yargılaması Yasasının Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Yasaya “bölge adliye mahkemeleri faaliyete geçinceye kadar hapis cezasından çevrilenler hariç olmak üzere, sonuç olarak belirlenen üçbin Türk Lirası dâhil adlî para cezasına mahkûmiyet hükümlerine karşı temyiz yoluna başvurulamaz” şeklinde geçici 2. madde eklenmiştir. 5219 sayılı Kanun ile değişik 1412 sayılı CMUK'nın 305/3 maddesinde, “Bu Kanun ile sair kanunlarda kesin olduğu yazılı bulunan hükümler, Temyiz olunamaz.”; aynı kanun maddesinin son fıkrasında ise, "Bu suretle verilen hükümler tekerrüre esas olmaz. Ancak haklarında 343. madde hükümleri dairesinde Yargıtay'a başvurulabilir." hükümleri yer almaktadır.İncelenen dosyada, 5237 sayılı TCK'nın 58. maddesi uyarınca tekerrüre esas alınan ilamın, Malkara Sulh Ceza Mahkemesinin 30/03/2012 tarih ve 2012/94 esas, 2012/303 karar sayılı kararıyla, sanığa yaralama suçundan doğrudan adli para cezası olarak verilen ve verildiği tarih itibariyle kesin olan 2000 TL adli para cezasına ilişkin olduğu görülmektedir. Söz konusu mahkumiyetin, hüküm tarihi itibariyle 3.000 TL'yi aşmayan kesin nitelikteki adli para cezasına ilişkin olması nedeniyle, koşulları oluşmadığı halde sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmesi hukuka aykırıdır. IV- Sonuç ve Karar:Yukarıda açıklanan nedenlerle;Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, 1-Yaralama ve tehdit suçlarından sanık M.. T.. hakkında, Malkara Sulh Ceza Mahkemesince verilen 20/12/2013 tarih ve 2012/421 esas, 2013/327 karar sayılı kararın, CMK'nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,2-Karardaki hukuka aykırılığın, aynı Kanun maddesinin 4/d fıkrası gereğince Yargıtay tarafından giderilmesi gerektiğinden; hüküm fıkrasında yer alan tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin hükümden ÇIKARILMASINA, karardaki diğer hususların olduğu gibi bırakılmasına, 12.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.