Tebliğname No : KYB - 2014/231381Tehdit suçundan sanık S.. I..'ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 106/l-2.cümle maddesi uyarınca 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin, Ankara 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 02/03/2012 tarihli ve 2011/1279 esas, 2012/796 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 23.06.2014 gün ve 231381 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:İstem yazısında: “5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 50/3. maddesinde yer alan...''Daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olmak koşuluyla, mahkum olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkum edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir." şeklindeki düzenleme karşısında, sanık hakkında 1 ay hapis cezasına hükmedildiği ve sanığın daha önceden de aldığı bir hapis cezası da bulunmamasına rağmen, hükmedilen kısa süreli hapis cezasının 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 50/1. maddesinde belirtilen seçenek yaptırımlardan birine çevrilmemesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.TÜRK MİLLETİ ADINAI-Olay: Tehdit suçundan hükümlü S.. I.. hakkında yapılan yargılama sonucunda, Ankara 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 02/03/2012 tarihli kararıyla, 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, kişiliği ve sosyal ve ekonomik durumu dikkate alınarak TCK’nın 50. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verildiği, yüze karşı verilen kararın süresinden sonra temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 03.04.2014 tarihli kararıyla temyiz isteminin reddine karar verildiği, bu şekilde kesinleşen kararın infazı aşamasında, TCK’nın 50/3. maddesindeki seçenek yaptırımların uygulanması zorunluluğuna uyulmaması nedeniyle, kanun yararına bozma yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:Tehdit suçundan hükmolunan 1 ay hapis cezasının, TCK’nın 50/3. maddesi uyarınca, aynı Kanun'un 50/1. maddesinde belirtilen seçenek yaptırımlara çevrilmesi zorunluluğunun gözetilmemesine ilişkindir.III- Hukuksal Değerlendirme:5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50. maddesinin 1. fıkrasında, kısa süreli hapis cezasının suçlunun kişiliğine, sosyal ve ekonomik durumuna, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığa ve suçun işlenmesindeki özelliklere göre, maddede sayılan seçenek yaptırımlara çevrilebileceği düzenlenmiş, aynı Kanun'un 3. fıkrasında ise, "Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir." hükümlerine yer verilmiştir.İncelenen somut olayda; anılan Kanun hükümleri dikkate alınarak yapılacak değerlendirmeye göre, suçun işlendiği 19.06.2011 tarihinden önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olan sanığa, 5237 sayılı TCK'nın 106/1. maddesinin ikinci cümlesi uyarınca verilen 1 ay hapis cezasının, TCK'nın 50/3. maddesindeki amir hüküm gereğince, anılan maddenin 1. fıkrasında belirtilen seçenek yaptırımlardan birisine çevrilmesi zorunluluğu gözetilmeden, sanığın hapis cezasıyla mahkumiyetine karar verilmesi hukuka aykırıdır. IV- Sonuç ve Karar:Yukarıda açıklanan nedenlerle;Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,1-Tehdit suçundan hükümlü S.. I.. hakkında, Ankara 2. Sulh Ceza Mahkemesince verilen 02/03/2012 tarih ve 2011/1279 esas, 2012/796 sayılı kararın, 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,2-Karardaki hukuka aykırılık sanığa daha hafif bir cezanın verilmesini gerektirmekle, aynı Kanun maddesinin 4-d fıkrası uyarınca, dosyadaki belge ve bilgiler ile sanığın kişisel, sosyal ve ekonomik durumu da gözetilerek, sanığa tehdit suçundan TCK'nın 106/1. maddesinin ikinci cümlesiyle verilen 1 ay hapis cezasının, TCK'nın 50/1-a ve 52/2. maddeleri uyarınca günlüğü takdiren 20 TL'den paraya çevrilerek sanığın, 600 TL adli para cezasıyla CEZALANDIRILMASINA,3-Sonuç cezanın niteliğine göre, TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün karardan çıkarılmasına, infazın bu miktar üzerinden yapılmasına, kararın diğer yönlerinin olduğu gibi bırakılmasına, 12/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.