MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇLAR : Hakaret, yaralamaHÜKÜMLER : MahkumiyetYerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;A- Sanıklara yükletilen hakaret eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı;Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,Sanıkların hakaret suçunu tek eylemle birden fazla polis memuruna karşı aleni yerlerden sayılan adliye salonunda işlemeleri nedeniyle, TCK'nın 43/2. ve 125/4. maddeleri uyarınca cezalarında artırım yapılması gerektiği gözetilmemiş ve tekerrüre esas geçmiş hükümlülüğü bulunan sanıklar hakkında, TCK'nın 58. maddesi tatbik edilmemiş ise de, karşı temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı, Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak,1- 5237 sayılı TCK'nın 53/1-(c) maddesinde yer alan hak yoksunluğunun kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden ve 53/1. maddesinin a,b,d,e bentlerindeki hak yoksunlukları bakımından mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının gözetilmemesi,2- Takdiri indirim hükmü uygulanırken dayanak kanun maddesinin yanlış gösterilmesi,Kanuna aykırı, sanıklar ... ve ... müdafiinin temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılıklar, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, tebliğnameye uygun olarak temyiz edilen kararın açıklanan noktalarının 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi delaletiyle 1412 sayılı Kanunun 322. maddesi uyarınca, “5237 sayılı kanunu 53/1-d maddesinde belirtilen güvenlik tedbirinin tatbikine” ve “TCK 59/2 maddesi gereğince” şeklindeki ibareler hükümden çıkarılarak yerlerine "Sanıkların 5237 sayılı TCK'nın 53/1-(c) maddesinde yer alan hak yoksunluğunun kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden ve 53/1. maddesinin a,b,d,e bentlerindeki hak yoksunlukları bakımından mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ve “5237 sayılı TCK'nın 62/1. maddesi gereğince” ibarelerinin eklenmesi biçiminde DÜZELTİLMESİNE ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükümlerin bu bağlamda ONANMASINA,B- Sanıklar hakkında yaralama suçlarından verilen kararların temyizine gelince, tekerrüre esas geçmiş hükümlülüğü bulunan sanıklar hakkında, TCK'nın 58. maddesi tatbik edilmemiş ise de karşı temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı anlaşılmış ve başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak;1- Sanıkların, yürütülen bir soruşturma kapsamında yakalanarak mevcutlu şekilde savcılığa getirilen yakınlarının bırakılmasını sağlamak için görevli polis memurları müştekileri yaralamaları biçimindeki eylemlerinin, bir bütün halinde görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturduğu gözetilmeden, yaralama suçundan mahkumiyet kararı verilmesi,2- Kabule göre de,a- Basit yaralama suçlarından hüküm kurulurken, alt sınırdan ayrılmayı gerektiren bir neden bulunmadığı belirtilmesine karşın, temel ceza üst sınırdan belirlenerek çelişkiye neden olunması,b- Her bir sanık hakkında, yaralama suçunun mağdur sayısınca oluşacağının gözetilmemesi,c- TCK'nın 53/1-(c) maddesinde yer alan hak yoksunluğunun kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden ve 53/1. maddesinin a,b,d,e bentlerindeki hak yoksunlukları bakımından mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının düşünülmemesi,Kanuna aykırı, sanıklar ... ve ... müdafiinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken karşı temyiz olmadığından 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 07/07/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.