Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23831 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19743 - Esas Yıl 2013





Hakaret suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonucunda, sanığın beraatine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 550,00 Türk lirası vekâlet ücretinin, katılanlar ... ve ...’dan müştereken ve müteselsilen alınarak sanığa verilmesine dair, ... Sulh Ceza Mahkemesinin 25/05/2011 tarih ve 2010/394 esas, 2011/366 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 23.05.2013 gün ve 171252 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:İstem yazısında; “Dosya kapsamına göre, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 168. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak çıkarılan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/5. maddesinde yer alan, “Beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık yararına hazine aleyhine maktu avukatlık ücretine hükmedilir.” şeklindeki düzenleme nazara alındığında, sanığa verilecek vekâlet ücretinin katılanlar aleyhine değil hazine aleyhine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde, isabet görülmemiştir. ” denilmektedir.TÜRK MİLLETİ ADINAI-Olay: Hakaret suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonucunda, ... Sulh Ceza Mahkemesinin 25/05/2011 tarihli kararı ile beraatine karar verildiği, sanık yargılama sırasında kendisini vekaletnameli avukatla temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan tarife uyarınca 550 Türk lirası vekalet ücretinin katılanlardan alınarak sanığa verilmesine karar verildiği, yoklukta verilen kararın temyiz edilmeksizin kesinleşmesi üzerine, vekalet ücretine yönelik olarak kanun yararına bozma talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır.II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:Beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık yararına hükmedilmesi gereken maktu avukatlık ücretinin, hazine yerine katılanlardan alınmasına dair hukuka aykırılığa ilişkindir.III- Hukuksal Değerlendirme:1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 168. maddesinin 1. fıkrasında, "Baronun yönetim kurulları, her yıl Eylül ayı içerisinde, yargı yerlerindeki işlemler ile diğer işlemlerden alınacak avukatlık ücretinin asgari hadlerini gösteren birer tarife hazırlayarak Türkiye Barolar Birliğine gönderirler." 2.fıkrasında "Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulunca, baro yönetim kurullarının teklifleri de göz önüne alınmak suretiyle uygulanacak tarife o yılın Ekim ayı sonuna kadar hazırlanarak Adalet Bakanlığına gönderilir.” hükümlerine yer verilmiş, 5271 sayılı CMK'nın 324. maddesinin 1.fıkrasında, "Harçlar ve tarifesine göre ödenmesi gereken avukatlık ücretleri ile soruşturma ve kovuşturma evrelerinde yargılamanın yürütülmesi amacıyla Devlet Hazinesinden yapılan her türlü harcamalar ve taraflarca yapılan ödemeler yargılama giderleridir." 2.fıkrasında, “Hüküm ve kararda yargılama giderlerinin kimlere yükletileceği gösterilir." hükümleri düzenlenmiştir.Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/5. maddesinde ise, "Beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık yararına hazine aleyhine maktu avukatlık ücretine hükmedilir." hükmüne yer verilmiştir.İncelenen dosyada, sanık hakkında hakaret suçundan açılan kamu davasının yargılaması sonucu, sanığın yükletilen suçu işlediğine dair şüpheden uzak yeterli ve inandırıcı kanıt elde edilemediğinden beraatine karar verildiği görülmektedir.Sanık yargılama sırasında kendisini vekâletnameli avukatla temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan tarife uyarınca, 550 Türk lirası vekâlet ücretinin sanık lehine hükmedilmesi hukuka uygundur. Ancak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/5. maddesine göre bu ücretin hazine aleyhine hükmedilmesi gerekirken, katılan aleyhine hükmedilmesi hukuka aykırıdır. IV- Sonuç ve Karar:Yukarıda açıklanan nedenlerle;Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, 1-... Sulh Ceza Mahkemesinin 25/05/2011 tarih ve 2010/394 esas, 2011/366 sayılı kararının, CMK'nın 309/3. maddesi uyarınca BOZULMASINA,2- Kararın vekâlet ücretine yönelik 3. bölümünde yer alan, “katılanlardan müştereken ve müteselsilen alınarak” ibaresi ÇIKARILARAK, yerine “Hazineden alınarak” ibaresinin EKLENMESİNE,3- Karardaki diğer hususların olduğu gibi bırakılmasına, 03.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.