Tehdit suçundan hükümlü ... Uzun'un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 106/1, 29 ve 62. maddeleri gereğince 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının aynı Kanun'un 51. maddesi uyarınca ertelenmesine, 1 yıl süreyle denetim altına alınmasına dair, ... 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 28/06/2007 tarihli ve 2006/374 esas, 2007/406 sayılı kararının infazını müteakip, hükümlünün yaptığı adli sicil kaydının silinmesi talebi üzerine, adli sicil arşiv kaydının silinmesine ilişkin, aynı Mahkemenin 12/05/2009 tarihli ve 2009/236 değişik iş sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 22/04/2013 gün ve 128423 sayılı istem yazısıyla, dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi: İstem yazısında: “5352 sayılı Adlî Sicil Kanunu'nun geçici 2. maddesinin 2. fıkrasında "Birinci fıkra gereğince işlem yapılarak arşive alınan kayıtlar hakkında, 3682 sayılı Kanun'un 8 inci maddesinde öngörülen sürelerin dolduğu veya ertelenmiş olan hükmün esasen vaki olmamış sayıldığı hallerde bu tarih esas alınarak, Anayasanın 76 ncı maddesi ve özel kanunlarda sayılan suç ve mahkûmiyetler dışındaki kayıtlar için ilgilinin, Cumhuriyet başsavcılığının veya Adlî Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünün talebi üzerine hükmü veren mahkemece veya talep edenin bulunduğu yer asliye ceza mahkemesince arşiv kaydının silinmesine karar verilir." şeklindeki düzenleme karşısında, sanığın eyleminin Anayasanın 76. maddesi ile 657 sayılı Devlet memurları Kanunu'nun 48. maddesinde sayılan cezalar kapsamında kaldığı ve 5352 sayılı Kanun'un geçici 2. maddesinin 2. fıkrası uyarınca mahkûmiyet hükmünün arşiv kaydından çıkarılmasının mümkün olmadığı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir. ” denilmektedir.TÜRK MİLLETİ ADINAI-Olay: Hükümlü ... Uzun hakkında tehdit suçundan yapılan yargılama sonucunda, ... 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 28/06/2007 tarihli kararıyla, 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilerek, cezasının ertelendiği, hükümlünün 03/03/2009 tarihli dilekçesi ile mahkemesinden adli sicil kaydının silinmesini talep etmesi üzerine, aynı mahkemenin 12/05/2009 tarihli ek kararıyla, adli sicil arşiv kaydının silinmesine karar verildiği, kesinleşen bu karara karşı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünün ihbarı üzerine, kanun yararına bozma yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:5352 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu uygulanarak oluşturulan, adli sicil arşiv kayıtlarının, hükmü veren mahkemesince silinmesinin hukuka uygun olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir. III- Hukuksal Değerlendirme:01.06.2005 tarihinden önce işlenen suçlara ilişkin mahkûmiyet bilgilerinin adlî sicilden silinmesi ve arşiv kaydından çıkartılması 5352 sayılı Kanunun geçici 2. maddesinde düzenlenmiş, buna göre suç tarihi itibarıyla, yasanın yürürlük tarihinden önceki kayıtlar hakkında, 3682 sayılı Kanuna göre süre yönünden silinme koşulu oluşanların silinmesi mümkün olup, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan mevzuata göre Anayasanın 76. maddesi ile özel kanun hükümleri saklı tutulmuştur. Aynı maddenin 2. fıkrasında arşive alınan kayıtlar yönünden, 3682 sayılı Kanunun 8 inci maddesinde öngörülen sürelerin dolduğu veya ertelenmiş olan hükmün esasen vaki olmamış sayıldığı hallerde bu tarihin esas alınacağı, Anayasanın 76. maddesi ve özel kanunlarda sayılan suç ve mahkûmiyetler dışındaki kayıtlar için ilgilinin, Cumhuriyet Başsavcılığının veya Adlî Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünün talebi üzerine hükmü veren mahkemece veya talep edenin bulunduğu yer asliye ceza mahkemesince arşiv kaydının silinmesine karar verileceği hükme bağlanmıştır. 5352 sayılı Kanunun geçici 2/1. maddesine göre, 01.06.2005 tarihinden sonra işlenen suçlarla ilgili kayıt silme işlemleri ise, bu Kanun hükümlerine göre yerine getirilecektir.Anılan Kanunun “Adli sicil bilgilerinin silinmesi” başlıklı 9. maddesinde: “(1) Adlî sicildeki bilgiler; a) Cezanın veya güvenlik tedbirinin infazının tamamlanması,b) Ceza mahkûmiyetini bütün sonuçlarıyla ortadan kaldıran şikayetten vazgeçme veya etkin pişmanlık,c) Ceza zamanaşımının dolması, d) Genel af, Halinde Adlî Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce silinerek, arşiv kaydına alınır.(2) Adlî sicil bilgileri, ilgilinin ölümü üzerine tamamen silinir.(3) Türk vatandaşları hakkında yabancı mahkemelerce verilmiş olup 4 üncü Maddenin birinci fıkrasının (f) bendine göre adlî sicile kaydedilen hürriyeti bağlayıcı cezaya mahkûmiyet hükümleri, kesinleştiği tarihten itibaren mahkûmiyet kararında belirtilen sürenin geçmesiyle, Adlî Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce adlî sicil kayıtlarından çıkartılarak arşiv kaydına alınır. Adlî para cezasına mahkûmiyet hükümleri ile cezanın ertelenmesine ilişkin hükümler, adlî sicil kaydına alınmadan doğrudan arşive kaydedilir.” hükümlerine yer verilmiştir.Adli sicil kaydından silinerek arşive alınan kayıtların silinmesi prosedürü ise Anılan Kanunun 12. maddesinde düzenlenmiştir.İnceleme konusu somut olayda; sanığın adli sicil kaydından çıkarılmasına karar verilen ilamdaki suç tarihi 24.04.2006’dır. Bu tarihte 5352 sayılı Kanun yürürlükte bulunduğundan, adli sicil ve arşiv kaydı silinmesi taleplerinde bu Kanun hükümleri dikkate alınacaktır. Yukarıda yer verilen adli sicil kayıtlarının silinmesine ilişkin 5352 sayılı Kanunun 9. maddesi incelendiğinde, cezanın infazının tamamlanması üzerine adlî sicildeki bilgilerin, Adlî Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce silinerek, arşiv kaydına alınacağı belirtilmektedir.Mahkemece, 5352 sayılı Kanunun 05/04/2012 tarih ve 6290 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki geçici 2/2. maddesi uyarınca sabıka kaydının silinmesine karar verilmiş ise de, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan bu maddenin, 01.06.2005 tarihinden sonra işlenen suçlar açısından uygulanma imkanı bulunmamaktadır.Bu itibarla, adli sicil ve arşiv kaydı silinmesine konu edilen ilamdaki suç tarihinin 01.06.2005 sonrası olması karşısında, hükümlünün talebinin değerlendirilmesi için dilekçenin Adlî Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğüne gönderilmesi gerekirken, 5352 sayılı Kanunun 9. maddesi ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan geçici 2/2. maddesi hatalı yorumlanarak, ayrıca Anılan Kanunun 12. maddesindeki koşulların da oluşmadığı gözetilmeden, sabıka kaydının silinmesine karar verilmesi hukuka aykırıdır. IV- Sonuç ve Karar:Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,1- Tokat 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 12/05/2009 tarih ve 2009/236 değişik iş sayılı kararının, CMK’nın 309. maddesi uyarınca Kanun Yararına BOZULMASINA, 2- 11/04/2012 tarihinden itibaren adli sicil arşiv kaydının silinmesi işlemleri, 5352 sayılı Adlî Sicil Kanunu’nun geçici 2/3. maddesi uyarınca, Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce yerine getirileceğinden, yasal değişiklikler de mahkemesince değerlendirilerek, CMK’nın 309. maddesinin 4–a bendi uyarınca gereğinin mahallinde yerine getirilmesine, 03.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.