Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23800 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 10146 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 4 - 2011/81728MAHKEMESİ : Edirne 3. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 30/12/2008NUMARASI : 2007/471 (E) ve 2008/532 (K)SUÇLAR : Tehdit, yaralamaYerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1-)Sanığa yükletilen yaralama eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, Seçimlik olarak öngörülen cezalardan tercih edilen hapis cezasının, TCK'nın 50/2. maddesi uyarınca adli para cezasına çevrilemeyeceği gözetilmemiş ve CMK'nın 231/11. maddesine yer alan düzenlemeye aykırı olarak mahkemece kendisine herhangi bir yükümlülük yüklenmeyen ve denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işleyen sanık hakkında, önceki hükmün aynen açıklanması ile yetinilmesi gerekirken, yeniden değerlendirme sonucu, TCK'nın 62. maddesi uygulanmış ise de, karşı temyiz olmadığından bozma yapılamayacağıAnlaşıldığından sanık B.. D.. müdafiinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,2-)Tehdit suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyize gelince; Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak; a-)Sanığın, olay tarihinde evli olduğu mağdur D.'yı bıçakla tehdit ettiği, kısa bir süre içerisinde mağdur A.'ın sesleri duyup kızını kurtarmak için eve gelmesi üzerine, bu kez her iki mağduru bıçakla tehdit ettiğinin kabul edilmesi karşısında, eylemin bir bütün halinde zincirleme tehdit suçunu oluşturduğu ve cezada TCK'nın 43. maddesi uyarınca artırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi, b-)Kabule göre; CMK'nın 231/11. maddesinde yer alan, “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infazedilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkumiyet hükmü kurulabilir” şeklindeki düzenleme karşısında, mahkemece kendisine herhangi bir yükümlülük yüklenmeyen ve denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işleyen sanık hakkında, önceki hükmün aynen açıklanması ile yetinilmesi gerekirken, yeniden değerlendirme sonucu, sanığın cezasında TCK'nın 62. maddesi uyarınca indirim yapılması, Kanuna aykırı ve sanık B.. D.. müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden,tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken CMUK'nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 05/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.