Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23712 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 31213 - Esas Yıl 2014





Tebliğname No : KYB - 2014/202571 Tehdit suçundan sanık D.. Ç..'ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 106/1 (2. cümle), 43/2 ve 62. maddeleri gereğince 1.880 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair, Espiye Sulh Ceza Mahkemesi'nin 28/02/2014 tarihli ve 2013/345 esas, 2014/89 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, 10/06/2014 gün ve 202571 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:İstem yazısında; “5237 sayılı Kanun'un 49/1. maddesinde "Süreli hapis cezası, kanunda aksi belirtilmeyen hâllerde bir aydan az, yirmi yıldan fazla olamaz." yine aynı Kanun'un temel cezanın belirlenmesi başlıklı 61/9. maddesinde "Adlî para cezasının seçimlik ceza olarak öngörüldüğü suçlarda bu cezaya ilişkin gün biriminin alt sınırı, o suç tanımındaki hapis cezasının alt sınırından az; üst sınırı da, hapis cezasının üst sınırından fazla olamaz." şeklindeki düzenlemeler ile sanığa atılı suçun düzenlendiği 106/1-2. cümlede yer alan "Malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından veya sair bir kötülük edeceğinden bahisle tehditte ise, mağdurun şikâyeti üzerine, altı aya kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur." hükmü ile dosya kapsamına göre, mahkemece cezanın alt sınırdan tayin edildiği nazara alındışında, sanık hakkında temel cezanın 30 gün karşılığı adli para cezası olarak tayini yerine yazılı şekilde fazla ceza tayininde isabet görülmemiştir.”denilmektedir.TÜRK MİLLETİ ADINAI-Olay: Tehdit suçundan sanık D. Ç. hakkında yapılan yargılama sonucunda, Espiye Sulh Ceza Mahkemesi'nin 28/02/2014 tarihli kararıyla adli para cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği, yoklukta verilen ve kesin nitelikte bulunan bu cezanın infazı sırasında, tehdit suçunda temel cezanın hatalı belirlendiği gerekçesiyle kanun yararına bozma yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:Seçimlik cezanın öngörüldüğü sair tehdit suçundan kurulan hükümde, temel cezanın TCK’nın 61/9. maddesine aykırı olarak fazla belirlenmesine ilişkindir.III- Hukuksal Değerlendirme:Uyuşmazlık konusunda bir karar vermeden önce, kanun yararına bozma istemine konu edilen kararda belirlenen yeni bir hukuka aykırılık durumunun incelenmesi gerekmektedir.Kanun yararına bozma talebi, sanık hakkında tehdit suçundan kurulan hükümde TCK’nın 61/9. maddesine aykırı olarak temel cezanın fazla belirlenmesine ilişkindir. Ancak aynı sanık hakkında hakaret suçundan da mahkumiyet kararı verilmiş ve bu kararda hesap hatası yapılarak fazla ceza belirlenmiştir. Bu itibarla, kanun yararına bozma istemine konu edilmeyen hakaret suçunda hesap hatası yapılarak sanığa fazla ceza verildiğinden, bu suç yönünden de kanun yararına bozma isteminde bulunulması ve her iki hükmün birlikte değerlendirilmesine karar verilmiştir.IV- Sonuç ve Karar:Yukarıda açıklanan nedenlerle;1)Kanun yararına bozma istemi hakkında bu aşamada bir KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,2)Hükümde saptanan yeni hukuka aykırılık nedeni açısından kanun yararına bozma yoluna başvurulup başvurulmayacağının takdiriiçin, dosyanın CMK’nın 310/1. maddesi uyarınca Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine, bu hususun değerlendirilmesinden sonra, diğer kanun yararına bozma isteminin incelenmesine, 05/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.