Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23590 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 36870 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Sulh Ceza MahkemesiSUÇ : HakaretHÜKÜM : MahkumiyetYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: 1-O Yer Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz dilekçesinin süresi içinde verilmediği ,Anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,2-Sanık müdafiinin temyiz istemine gelince, Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak;a-)TCK’da hapis cezası ile adli para cezasının seçenekli yaptırım olarak öngörüldüğü hallerde, TCK'nın 61. maddesinde öngörülen ölçütlere göre somut olay irdelenip aynı Kanunun 3. maddesindeki fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur ilkeside gözetilerek, seçenekli yaptırımlardan hangisinin seçildiğinin gösterilmesi sonra da alt ve üst sınırlar arasında temel cezanın belirlenmesi gerekir.Her ne kadar TCK'nın 125. maddesinin 3. fıkrasında hapis cezasının alt sınırının bir yıldan az olamayacağı düzenlenmiş ise de, bu düzenlemenin temel cezanın adli para cezası olarak seçilmesine engel olmayacağı, ancak adli para cezasının tercih edilmesi halinde, suç tarihi TCK'nın 61/9. maddesine ek yapan 06/12/2006 tarih ve 5560 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 19/12/2006 tarihinden sonra ise gün biriminin alt sınırının 365 günden az olamacağı dikkate alınarak, temel cezanın belirlenmesi gerekirken, yukarıda açıklanan ilkelere aykırı biçimde yetersiz gerekçeyle hapis cezasının tercih edilmesi, b-)CMK'nın 231/6. maddesi uyarınca, engel mahkumiyeti bulunmayan sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak, yeniden suç işleyip işlemeyeceği konusunda bir değerlendirme yapılıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, “Sanığın olaydan dolayı herhangi bir pişmanlığını dile getirmemesi ve bu yönde mahkememizde bir kanaat de oluşmaması” biçimindeki kanuni olmayan gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,  Kanuna aykırı ve sanık ... ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 02.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.