Tebliğname No : KYB - 2014/41336 Hakaret suçundan sanık T.. A..'ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 125/1 ve 52/1-2. maddeleri gereğince 1.800 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair, Düzce 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 16/07/2013 tarihli ve 2010/1260 esas, 2013/579 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 07/02/2014 gün ve 41336 sayılı istem yazısıyla Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.İstem yazısında; “Dosya kapsamına göre; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun, "Kovuşturma yapılabilmesi şikâyete bağlı suçlarda kanunda aksi yazılı olmadıkça suçtan zarar gören kişinin vazgeçmesi davayı düşürür ve hükmün kesinleşmesinden sonraki vazgeçme cezanın infazına engel olmaz" şeklindeki 73/4. maddesi karşısında, sanığın üzerine atılı kovuşturması şikâyete bağlı olan hakaret suçu ile ilgili müşteki Ahmet Güler'in 22/05/2012 tarihli celsede alınan beyanında şikâyetinden vazgeçmiş olduğunun anlaşılması karşısında, sanığın müşteki Ahmet'e karşı gerçekleştirdiği eylem bakımından kamu davasının düşürülmesine karar verilmesi yerine, mahkûmiyetine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.TÜRK MİLLETİ ADINAI-Olay: Hakaret suçundan sanık T.. A.. hakkında yapılan yargılama sonucunda, Düzce 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 16/07/2013 tarihli kararıyla, adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, yoklukta verilen kararın temyiz edilmeksizin kesinleşmesi üzerine, bu cezanın infazı sırasında mağdur Ahmet Güler’in hükümden önce şikayetinden vazgeçmiş olmasına rağmen, bu husus gözetilmeden sanığın cezalandırılmış olduğu belirlenerek, kanun yararına bozma talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:Kovuşturması şikayete bağlı olan hakaret suçunda, hükümden önce gerçekleşen şikayetten vazgeçme nedeniyle CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca kamu davasının düşürülmesi zorunluluğunun gözetilmemesine ilişkindir.III- Hukuksal Değerlendirme:5237 sayılı TCK'nın 131/1. maddesinde, “Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenen hariç; hakaret suçunun soruşturulması ve kovuşturulması, mağdurun şikâyetine bağlıdır." hükmüne yer verildiği,Aynı Kanun'un 73. maddesinin 4. fıkrasında ise, “Kovuşturma yapılabilmesi şikayete bağlı suçlarda kanunda aksi yazılı olmadıkça suçtan zarar gören kişinin vazgeçmesi davayı düşürür." hükümleri düzenlenmiştir.5271 sayılı CMK'nın 223. maddesinin 8. fıkrasında da, “Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı yada soruşturma yada kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir." hükmü yer almaktadır.İncelenen dosyada; mağdur A..G..’in 22.05.2012 tarihli celsede şikayetten vazgeçmiş olması nedeniyle, sanık hakkında hakaret suçundan açılan kamu davasının, TCK’nın 73/4 ve CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince düşürülmesine karar verilmesi gerekirken, şikayetten vazgeçme beyanı dikkate alınmadan kurulan mahkumiyet hükmü hukuka aykırıdır.IV- Sonuç ve Karar:Yukarıda açıklanan nedenlerle;Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,1- Hakaret suçundan sanık T.. A.. hakkında, Düzce 1. Sulh Ceza Mahkemesince verilen 16/07/2013 tarih ve 2010/1260 esas, 2013/579 sayılı kararın, 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,2- Anılan Kanun maddesinin 4/d fıkrası uyarınca karardaki hukuka aykırılık, hükmün Yargıtay tarafından düzeltilmesini gerektirmekle; sanık hakkında hakaret suçundan açılan kamu davasının, TCK’nın 73/4 ve CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince DÜŞMESİNE, 3- Bu suçdan hükmolunan cezanın infaz edilmemesine, kararda yer alan diğer hususların olduğu gibi bırakılmasına, adli sicil kaydında yer alan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarıyla ilgili ihbarın, mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, 29.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.