Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 23245 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 15864 - Esas Yıl 2013





Tehdit suçundan sanık ...'ın, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1, 273/1 ve 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun'un 4. maddeleri uyarınca 60,84 yeni Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair, ... Asliye Ceza Mahkemesinin 29/01/2007 tarihli ve 2005/660 esas, 2007/46 sayılı kararının, Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 08/10/2007 tarihli ve 2007/6784 esas, 2007/7781 karar sayılı ilâmı ile düzeltilerek onanıp kesinleşmesini müteakip, sanık vekili tarafından yapılan yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine ilişkin aynı Mahkemenin 03/07/2009 tarihli ve 2009/207 müteferrik sayılı kararına yönelik itirazın reddine dair, mercii ...Ağır Ceza Mahkemesinin 18/09/2009 tarihli ve 2009/905 değişik iş sayılı kararından sonra, sanık tarafından yapılan kanun yararına bozma talebi üzerine, 08/02/2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Temel Ceza Kanunlarına Uyum Amacıyla Çeşitli Kanunlarda ve Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un lehe hükümlerinin uygulanarak sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi bakımından dosyanın iade edilmesi üzerine, bu kez uyarlama ve yargılamanın yenilenmesi konusunda karar verilmesine yer olmadığına ilişkin,... Asliye Ceza Mahkemesinin 23/11/2012 tarihli ve 2005/660 esas, 2007/46 sayılı ek kararına karşı yapılan itirazın reddine dair, ... Ağır Ceza Mahkemesinin 18/12/2012 tarihli ve 2012/1245 değişik iş sayıl?? kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 19/04/2013 gün ve 131884 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:İstem yazısında; “5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7/2, 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 9/3. maddeleri uyarınca, yeni Kanun'un sanık lehine hükümler getirip getirmediği ve kesinleşmiş hükümler açısından infaz aşamasında uygulanıp uygulanmayacağının tespit edilmesi bakımından, temel ceza maddesi yanında kanuni ve takdiri artırım ve indirim maddelerinin uygulanmasında hakimin takdir hakkını kullanarak karar vermesini gerektiren durumlar ile hükmün zat ve mahiyetinde değişiklik getirecek bir hususta öncelikle incelemenin duruşmalı olarak yapılması gerektiği, somut olayda mahkemenin ilk kararında sanığa verilen cezanın tekrar suç işlemeyeceği kanaatiyle ertelenmesi karşısında, verilen ek kararda 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/6-b maddesi uyarınca sanığın yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususunda değerlendirme yapılabilmesi için duruşma açılarak karar verilmesi gerekirken, itirazın bu yönden kabulü yerine yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINAI-Olay: Tehdit suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonucunda, ... Asliye Ceza Mahkemesinin 29/01/2007 tarihli kararı ile 60,84 Türk lirası adli para cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği, temyiz edilen kararın Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 08/10/2007 tarihli ilâmıyla ceza miktarı yönünden düzeltilerek onanması üzerine, sanık ve müdafii tarafından olağanüstü itiraz yoluna başvurulduğu, bu taleplerinin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca yerinde görülmemesi üzerine, kanun yararına bozma isteminde bulunulduğu, Adalet Bakanlığının 15.03.2010 ve 20.06.2010 tarihli yazılarıyla, 5728 sayılı Kanunla yapılan değişiklikler kapsamında sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi bakımından dosyanın iade edilmesi üzerine, sanık ve müdafiinin 5728 sayılı Kanunla yapılan değişiklikler uyarınca talepte bulunmaları üzerine,... Asliye Ceza Mahkemesinin 23/11/2012 tarihli kararıyla, duruşma açılmaksızın istemin reddine karar verildiği, bu karara yapılan itirazın ... Ağır Ceza Mahkemesinin 18/12/2012 tarihli kararıyla reddedilmesi üzerine, kesin olan bu karar aleyhine kanun yararına bozma yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:Kesinleşen hükümler ile ilgili 5728 sayılı Kanun ile değişik CMK'nın 231. maddesinin uygulanması için talep edilen uyarlama yargılaması üzerine, mahkemece duruşma açılmaksızın verilen kararın hukuka uygun olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.III- Hukuksal Değerlendirme:5728 sayılı yasanın Geçici 1.maddesinin 2.fıkrasında "Bu kanun yürürlüğe girdiği tarihten önce kesinleşmiş ve infaz edilmekte olan mahkumiyet kararları hakkında lehe kanun hükümleri, hükmü veren mahkemece 13.12.2004 tarih ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 98 ila 101. maddeleri dikkate alınmak ve dosya üzerinden incelenmek suretiyle belirlenir. Ancak hükmün konusunun herhangi bir inceleme, araştırma, delil tartışması ve takdir hakkının kullanılmasını gerektirmesi halinde, inceleme duruşma açılmak suretiyle yapılabilir." hükmü getirilmiştir.Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 29.09.2009 gün ve 2009/9-91,212 sayılı kararında belirtildiği üzere, 5728 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği tarihten önce kesinleşmiş, infaz edilmekte ve hatta koşulları bulunmakta ise infaz edilmiş olan mahkûmiyet kararları hakkında, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumuna ilişkin uyarlama, hükmü veren mahkemece, genel bir ilke olarak objektif koşulların (mahkûmiyet hükmü olması, suç niteliği ve ceza miktarı ile daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmama) değerlendirilmesiyle sınırlı bir inceleme yapılması halinde evrak üzerinde, sübjektif koşulların (sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışlarının) değerlendirilmesi gereken hallerde ise duruşma açılarak yapılmalıdır.İnceleme konusu somut olayda;... Asliye Ceza Mahkemesinin 29/01/2007 tarihli kararıyla, sanığın ölümle tehdit suçundan 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1, 273/1 ve 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun'un 4. maddeleri uyarınca, adli para cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiş ve bu karar Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 08/10/2007 tarihli ilamıyla ceza miktarı yönünden düzeltilerek onanmıştır. Suç tarihi itibariyle adli sicil kaydı bulunmayan sanık hakkında hüküm tarihinde kapsamda bulunmadığından CMK'nın 231. maddesi değerlendirilmemiştir. Bu itibarla, kesinleşen hükümden sonra yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun ile değişik CMK'nın 231. maddesindeki objektif koşulların varlığı halinde, mahkemece subjektif koşullar değerlendirilerek hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hakkında karar verilmesi gerektiğinden ve subjektif koşullara ilişkin değerlendirmenin, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun anılan kararında belirtildiği üzere duruşmalı inceleme ile yapılması zorunlu bulunduğundan, kanun yararına bozma isteminin kabulüne karar verilmiştir.IV- Sonuç ve Karar:Yukarıda açıklanan nedenlerle;Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, Kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden1- ... Ağır Ceza Mahkemesinin 18/12/2012 tarihli ve 2012/1245 değişik iş sayılı kararının kanun yararına BOZULMASINA,2- 5271 sayılı CMK'nın 309/4-a maddesi uyarınca bozma doğrultusunda karar verilmek üzere müteakip işlemlerin mahkemesince yerine getirilmesine, 26.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.